BELKİ BU BÖLÜMDE BİRAZ KAFANIZ KARIŞABİLİR AMA DİĞER BÖLÜMDE BAZI SIRLAR AÇIĞA ÇIKACAK VE DİĞER BÖLÜMÜN BİR KISMINI RÜZGARIN AĞZINDAN YAZMAYI DÜŞÜNÜYORUM BÖYLECE ONUN DÜŞÜNCELERİNİ DE ÖĞRENEBİLİRSİNİZ..
BU ARADA RESİMDEKİ HAZAL :))
YORUMLAR VE VOTE ARTMIŞ ÇOOOK MUTLU OLDUMM :3 SİZİ SEVİYORUM..NEYSE ÇOK KONUŞTUM..
Yatağımda müzik dinlerken uyuya kalmıştım. Off başım neden ağrıyordu ki? Bir sürü de ders vardı! Yataktan kalkmaya çalıştım ama o kadar yorgundum ki kendimi tekrar yatağa attım.
O sırada bir tıkırtı duydum. Neydi ki şimdi bu? Birisi pencereme bir şey atmıştı. Çocuklardır diye düşünmüştüm. Umursamadım. Biraz sonra tekrar bir ses. Bu sefer de önemsiz diye umursamadım. Ve biraz sonra tekrar. Hayvan!! Penceremi kıracaktı. En sonunda dayanamayıp penceremi açtım! Yok artık ne istiyordu bu UKALA?! Üstelik üzerinde bornozuyla??
“Aaaa ama oldumu hiç? Üşüdüm burada!” ne saçmalıyordu bu? Şaşkın bir şekilde ona bekliyordum açıklama bekler gibi. “Havada soğuk zaten. Seni beklemek zorunda mıyım? “ delirecektim ama! “Neyi bekliyorsun gelip seni giydirmemi falan mı?” alay eder bir şekilde sırıttım. Bunu üzerine bir kahkaha patlattı.
“Ahahahhahah. Aslında sana kalsa beni giydirmek istersin diye düşünüyorum.” Bu sefer o alay eder bir şekilde gülümsüyordu. “Ukala! Bu sabahki su seni kendine getiremedi galiba? Bir bardak daha ister misin?” “yok, aslında benim demek istediğim banyodan çıktım üzerimi de giyineceğim dikizlemek için geç kalma sonra” deyip göz kırptı. “bakma bana öyle küçük kız huy edindin sen bunu” tam ağzımı açmış bana küçük kız deme diyecektim ki… Penceresini kapatıp perdesini de kapattı. Hıh sanki kapatmasa onu dikizleyecektim??
Şermin geldi ve yemeğe çağırdı…
Bu sefer indim. Tamam, onları sevmiyordum ama alışmak zorundaydım. Ne zamana kadar kaçabilirdim ki? Masada hiç konuşmadım. Allahtan Mustafa ve annem de konuşmamı sağlayacak bir konu açmamıştı. Annem telefonu çalınca özür dileyip kalktı masadan. Beren zaten çoktan kalkmıştı. Mustafa ve ben kalmıştık sadece. Ama ben onu görmezden geliyordum. Biliyorum biraz kötüyüm ama birde beni düşünsenize canımdan çok sevdiğim babamı kaybettim o intihar etti ve bizi bıraktı. Sırf borçları için bizi bıraktı! Ama bence bu ölümde bir olay daha var bunu bir gün çözeceğim. Her neyse o babamın yerine annem en kısa sürede başkasıyla evlendi. Onu kabullenemem ben! Yapamam!
Düşüncelerimi Mustafa’nın sesi böldü. “Bugün okulda kavgaya karışmışsın Hazal.” Tam ağzımı açmış bir şey diyecektim ki… “Bak annen varken söylemedim olay büyüsün istemedim sana ne kadar kızacağını biliyordum. Ama şimdi yalnızız? İki arkadaş gibi sakince konuşalım lütfen.”
“Yaptığın iyiliği başıma mı kakıyorsun? Hem sen benim peşime okulda adam mı taktın?” “Bak Hazal okulda attığın her adımdan haberim var. Senin güvenliğin için bu! Ayrıca iyiliğimi başına kaktığım falan yok.” Hani Suzan Hanım söylemeyecekti? Okulda beni izleyen birisi mi vardı? Kimdi? Onu hemen bulmalıydım.. Her hareketimden haberi olması gerekmiyordu Mustafa’nın!
“Benim babam bu yaşıma kadar peşime adam falan takmadı ve gayet güvendeydim. Çünkü beni hep o korudu.” “Seni korumamı mı istiyorsun? Bunu yapabilirim Hazal. Sen yeter ki izin ver. İstersen okulda ben seni korurum.” Bunun üzerine kısa ve öz bir söz söyledim.
“Sen benim babam değilsin ki….”
***
Kotumu ve üzerime kırmızı kazağımı giyerek okula doğru yol aldım. Bu sefer kendi arabamla gidecektim. Erkenden çıkmıştım. Henüz evdekiler uyuyordu.
Okuldan içeriye girdiğimde yine bakışlar üzerimdeydi. Ama bu sefer ki dün ki olay yüzündendi. Sınıfa gittim ama henüz kimse yoktu. Sırama oturdum.
Sessizlik……
Uzun zamandır özlediğim tek şey…
“ Oooo küçük kızımız gelmiş.” Bunu söyleyenin Rüzgar olduğunu tahmin ederek gözlerimi devirdim ve ona bakmadım. Yanıma yaklaştı ve önümdeki sıraya oturdu. Ama yüzü bana dönüktü. “Küçük kızımız trip atıyor.” Dediğinde ona baktım ve karşımdakinin Rüzgarın en yakın arkadaşı olan Cem olduğunu fark ettim.” “O ukala arkadaşından sonra bir de sen mi çıktın? Defol git.” Bunun üzerine güldü.
“Ahahahahahaha. Yoksa sana –küçük kız – dememe mi sinirlendin? Peki, söylesene neden ha ?”
“Evet, ona sinirlendim. Çünkü..”
“Çünkü ona sadece ben – küçük kız – derim!”
Bu bu rüzgarın sesiydi. “Ah dostum, baştan söylesene bu kız benim diye.” Rüzgarın sinirden çenesi gerginleşmişti. “Cem! Kızları bir mal gibi görmeyi kes!” sanırım gözüme giriyor? Ah yapma Hazal bu kadar kolay unutamazsın dün yaptıklarını.
“Neden? Neden bir mal gibi görmeyeyim ah tabi unuttum sen..” cümlesini bitiremeden bir yumuk yemişti rüzgardan. Ne diyecekti acaba? Çok merak ediyorum.. Bir dakika ya? Rüzgâr benim için kavga mı ediyordu? … Hem de en yakın arkadaşıyla..?
VOTE VE YORUM BEKLİYORUMMM :3 LÜTFENN..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKIŞIKLI UKALA
Romance. "Bana küçük kız demeyi kes!" heceleyerek konuşmuştum herhâlde sesim böyle daha sert çıkmıştır. "Ayrıca ben yanlış bir şey yapmadım. Ukala olduğunu eminim sana daha önce birileri söylemiştir! Ben de sana bunu hatırlatıp kendine gel diye üstüne suyu...