-Tanıtım-

225 66 48
                                    

  Her gözlerimi kapadığımda tekerleklerin çıkardığı sesi ve annem bağırışını duyuyordum. Yorgunluk tüm bedenimi kaplanmıştı. Kalbim ailemi her hatırladığımda sızlıyordu. Dört yaşında annemi ve babamı kaybetmiş, ardından amcama bırakılmıştım, bunun üzerine bir de amcamdan sürekli hakaret işitip, bir de dayak yemiştim.   Yaşadığım acı ve kayıp omuzlarıma ağır geliyordu. Ailemin ölümünden sonra her gün ağlamış, ama yine de sinirimi alamamıştım. Belirli aralıklarla sinir krizi geçirmiştim. Hayat bana en ağır darbeyi vurarak, beni en derinden yaralamıştı. Şimdi hiç düzelemeyecek, hayatım boyunca izlerini taşıyacaktım. Çaresizdim.

●○●○

Acı içinde yerde kıvranırken arkasını dönüp bakmamıştı bile. Her ne kadar kalkmaya çalışsam da her defasında yere düşmüştüm. Artık çabalamıyor öylece yatıyordum. Amcam, bana kaşlarını çatmış ve sinirli gözlerle bakıp gür sesiyle,

"Hemen kalk ve git!" diye bağırdı.

Tekrar dayak yeme korkusuyla her ne kadar beceremesemde yeniden ayağa kalkmaya çalışmıştım. Fakat yine ayağa kalkamayınca gelmiş,

"Lanet olsun o güne!" diye bağırmış ve aynı anda bir tekme savurmuştu.

Artık canımın yandığını hissetmiyordum. Bahsettiği günü çok iyi biliyordum ve bu da canımı çok yakıyordu. O kadar kötü biri olduğumu düşünmemiştim ve amcama ne kötülüğüm olduğunu bilmiyordum. Onu buraya geldiğim süre boyunca hiç üzmemiş aksine her istediğini yapmış, söylediği sözlere, hakaretlere karşı sesimi hiç çıkarmamıştım.

Zaten ailemin acısını yaşıyorken her attığı darbe onların özlemini arttırıyor bana olan şefkatlerini daha çok aratıyordu. Amcam hala aileme ve bana hakaret edip canımı yakmaya, kalbimi kırmaya devam ediyordu. Daha fazla dayanamayıp bir yandan ellerimi ileri atıp diğer yandan bacaklarımı kendime doğru çekerek yerde sürüklenerek odama gitmeye çalışıyordum. Uzun uğraşlarımın sonunda istediğime ulaşabilmiştim.

Odama gitmiş ve ağlayarak sorunlarımı halledemeyeceğimi bilsem de gözyaşlarımın içimde kalmasına izin vermeyerek hıçkıra hıçkıra ağlamıştım. Bana hakaret etmesine alışkındım, bunu hep yapıyordu ama aileme hakaret etmesine dayanamıyordum.

Ben artık küçük bir çocuk değildim ve beni böyle dövemezdi, hakkı yoktu. Lise üç öğrencisiydim. Annem ve babam öldükten sonra sürekli dışlanmaya alışmıştım. Okul hayatım boyunca dalga geçilen kız olmuştum. Umursanmadım hiç, ki zaten bu benim için önemli değildi.

  Hayatım boyunca istediğim tek şey, annemin ve babamın yanımda olmasıydı.

Okumak, mutlu olmak, zengin olmak, ilgi görmek, sevilmek, makyaj malzemeleri, kıyafetler.. Hiç biri umrumda değildi. Sadece annem ve babam yanımda olsun, onların kokusuyla büyüyüm. Ama gitmişlerdi. O trafik kazasında bize çarpıp, annemi ve babamı benden alan adam, hayatımı ve mutluluğumu da benden almıştı.

Cehennemdi. Amcam da, bu ev de cehennemin ta kendisiydi. Yorgundum. Her şey yüzünden. Beni dört yaşıma kadar çok seven amcama şimdi ne olmuştu? Param için mi sevmişti? Siz benim yerimde olsanız ne yapardınız? Yorulup pes mi edersiniz? Savaşıp daha çok mu yorulursunuz? Ya da bir çözüm yolu mu ararsınız? Ben mi? Hiç bir şey yapamıyorum. Her düşündüğümde sonradan fark ediyorum ki ilerlemeye çalıştıkça olduğum yerde sayıyorum. Kader mi? Kadere bırakırsam sanırım hiç bir şeyi halledemem, ya da ben böyle düşünüyorum.

Amcama olan nefretim her geçen gün daha da artıyor. Canımı yaktıkça, aileme hakaret ettikçe daha çok nefret ediyorum. Nefret ettikçe yoruluyorum, yoruldukça batıyorum, battıkça kaybediyorum.

Bir yandan okul, okuldan hemen sonra evin işleri, onlar bitince ödevlerim ve sınavlar... Çalışkan bir öğrenciyim, daha doğrusu okulda dinlediklerim yetiyor. Birde üstüne ödevleri yapınca zaten çok kolay. Ama amcam.. Okula gitmemi istemiyor, sadece evde oturmalıyım ona göre. Şu an tatil olduğu için şanslıyım. Bir alt mahallemizdeki liseye gidiyorum.

Ve artık yaşamak istemiyorum. Annem ve babamı çok özledim. Belki de... Onların yanına gitmek en iyisidir? Bunları beş yaşındaki bir çocuğun söylediğini biliyorum. Ama... Anne ve baba sevgisi dayanılmaz.

Peki ya.. Bu cehennem?

Vücudumun ve beynimin her köşesinde bu evin ve yaşadığım onca olayın izlerini taşırken, daha fazla burada kalmam için bir sebep mi vardı?

Yoktu. Artık amcamla burada cehennemi yaşayacağıma, kendi cennetimi oluştururdum. Becerebilirsem.

(Düzenlendi)

İlk bölüm geldi, beğenmeniz dileğiyle. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum:)

Önemli; kitabım düzenlemede. Bölüm bölüm düzenlediğim için iki bölüm arasında benzerlik olmayabilir.

-ÇARESİZ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin