Tom Rocks

Bölüm 4

Jack ve kapıdaki çocuk tartışmaya devam ediyordular. Nerdeyse 20 dakika olmuştu. Tam da kulaklıklarımla The Stone Roses dinlerken Jack kapıyı kapatıp yanıma geldi.

"Tom, senin şansına s*çayım!"

"Hey sorun nedir?"

"Oda yetmediği için tüm odalara ekstra 1 kişi ekleniyormuş! Böyle işin a*ına koyayım"

"İyi de 2 yatak var!?"

Az sonra ayaklı yatak getirilecekmiş, si..."

Jack gerçekten üzülmüştü ve sinirlendiği belli oluyordu. Ama yapacak bir şey yoktu ve malesef hala kapıda bekleyen çocuğu odamıza aldık.

Gelince Jack'la konuşmadılar. Nedenini heralde biliyorsunuzdur.. Gelen çocuk normal bi tipteydi, kahverengi, orta uzun saçlar, kahverengi gözler normal bi ten ve normalden biraz daha kısa bir boya sahipti.

Gelip bana kendisini tanıttı. Adı Robert'mış. En azından öyle dedi. Sıkı birisine benziyordu. Ayrıca dudağını alt tarafında kenarda top şeklindeki piercinglerden vardı. Gerçekten şaşırmıştım. Belki bizimle aynı kafada olabilirdi..

Daha sonra buraya anne ve babası tarafından zorla yollandığını söyledi. Adını hatırlamadığım bi' liseye gidecekmiş. Burada ise kalacakmış. "Tatil yeni başladı neden bu kadar erken geldin" diye sorunca "Anne ve babam buraya uyum sağlamak için erkenden yolladılar, tam bir saçmalık"

"Ne tür müzik seversin dediğimde ise her şey dinlerim ama punk rock vazgeçilmezim" dedi. Vay canına ilginç, Jack'de punk rock sever ayrıca Green Day ve Sex Pistols'u çok sever." dedim. "Ciddi olamazsın! Tam bir Sex Pistols ve Bad Religion hayranıyım, inanılmaz" dedi.

Konuşurken kapı çaldı. Burda çalışan 2 adam ve Jack geldi. Ayaklı yatağı duvarın kenarına açtılar ve Robert oraya geçti. Ardından Jack yanıma geldi ve "Ne yaptın bu budalayla?" dedi. Bende ona "inanmayacaksın ama adı Robert ve tıpkı senin gibi bir punk rock'çı. Bad Religion ve Sex Pistols fanıymış." dedim. Jack bir şey demedi arkasına dönüp Robert'a baktı. Yüzünden ne kadar şaşırdığı belli oluyordu. Gülmeye başladım. Jack yanımdan kalkıp Robert'ın yanına doğru gitti ve sohbet etmeye başladılar. Jack'in Robert'ı sevecceğini düşünüyordum.

Daha sonra kulaklıklarımı taktım ve uykuya dalmıştım.

---

Sabah Jack uyanmam için başımın yanına mini hoparlörünü Green Day açıp koydu. Tam bir ahmak :D

Şokla uyandım. Jack ve Robert ayaktaydılar ve ikiside hazırdı. Bende hemen hazırlandım ve aşağı, yani kahvaltıya indik.

Kahvaltı kalabalıktı. Normal bi' kahvaltıdan sonra odamıza çıktık.

Odada üçümüz sohbet ederken rock konusu açıldı. Konuşurken Robert bassist olduğunu söyledi. Hatta eskiden saçma sapan bi' rock grubu varmış.

Aslında Robert'a bakılarak anlaşılabilirdi. Gitariste veya bassiste benziyordu. Herneyse.

Jack'le kenara geçip sessizce konuşmaya başladık.

"Adam bassist, bence grubumuza almalıyız."

"Kesinlikle adamım, hadi konuşalım onunla."

Gidip Robert'la konuştuk. Memnun ve hızlı bir şekilde kabul etti.

Artık sadece solist eksiğimiz vardı.

Oturup plan yaptık. Yarın öğlene doğru bir stüdyoya gidip kendimizi deneyecektik. Bu akşam içinse sadece bara gidecektik.

Akşam olunca odada hazırlanırken Jack yanıma geldi.

"Sen mi benden para aldın lan?"

"Saçmalama tabi ki hayır. Ne oldu?"

"Bilmiyorum ki, yaklaşık 50£'um yok."

Ardından beraber bara gittik.

---

Sabah yine Jack beni uyandırdı. Tuvaletten geldim, Robert yeni uyanıyordu. Jack'le ben hazırlandık ama Robert henüz hazırlanmamıştı.

Robert'a "Biz iniyoruz, sende hazırlanıp gel" dedik.

Tam merdivenlerdeyken telefonumu almadığımı farkettim ve Jack'e söyleyip telefonumu almak için odama döndük.

Kapıyı açınca ne görelim! (Hayır, Robert mastürbasyon falan yapmıyordu. Keşke öyle olsaydı.)

Robert çekmecemi açmış, mavi kutumu karıştırıyordu!

Hemen koştum, kutuyu elinden aldım.

"Seni or*spu çocuğu ne cürretle eşyalarımı karıştırırsın!?

Ardından Jack:

"Vay şerefsiz ver lan 50£'umu!"

Jack parasını aldı ve Jack'le gidip Robert'ı şikayet ettik. Pek olay yoktu fakat hepsini anlattık. Ardından Robert çağırıldı.

Jack ve ben odamızda oturuyorduk. Az sonra Robert geldi. Yurttan kovulmuştu. Kısa bir sürede eşyalarını toplayıp çıktı. Onu bir daha göremedik.

...