Bölüm 5

245 12 0
                                    

...

Robert'in çaldığı başka birşey varmı diye etrafa bakındıktan sonra biraz takılmaya karar verdik. Jack duş aldıktan sonra giyinmesi için benden kapıdan elini uzatarak giysi istedi. Bende dolabını açıp giysi aradım. Aslında benimde giysilerim içindeydi. Giysi ararken garip bir kutu gördüm ama açmadım. Zaten bu doğru olmazdı. "Hadi seni salak! " diye bağırdı. Hemen giysi verdim. Benimkiyle aynı olan bir üst ve siyah bir pantolon verdim. Saçlarını kurutuyordu. Dışarı çıktığında kahvaltı için aşağı inmeye karar verdik.

Aşağa indik bide ne görelim! Yurdun müdürü kapının önündeydi ve birisiyle konuşuyordu.Ve benim bu yurtta yaşamdığımıda biliyordu.

Bu yurda kalanlardan başka birinin girmesi yasaktı.Ve yurdun her yerinde kamera vardı.Ben nasıl mı girdim? Tabiki Jack bir yolunu bulmuştu.Ama müdürün beni görmesi kötü olmuştu ve konuştuğu kişi güvenlik görevlisiydi. Güvenlik görevlisini herzaman içeri girmek için kandırıyorduk. İlk önce güvenlik görevlisine konuşmasını durdurmak için parmağıyla dur işareti yaptı ve kafasını çevirmeden bize doğru yürüdü.Jack bana çaresizce bakıyordu.Aslında bizi görmesi sorun değildi fakat Jack yurtta kaldığından beri baya olay çıkarmıştı.(haftada bir yangın alarmını çalıştırmak , odada bağırarak şarkı söylemek ve su silahı ile tum yurdu ıslatmak gibi).

"Bu çocuk kim Jack ? "

Birbirimize baktıktan sonra hemen bir yalan üretmeye başladık. Arkadan güvenlik görevlisi yaklaşıyordu. Oda beni görmüştü ama her girişimizde "Bir şey alıp çıkacağız." diyorduk.

"Müdürüm ben de bu çocuğu tanımıyorum ama sürekli bir şeyler almak hakkında benden izin alıyorlardı."

"Jack, beni takip et! " dediğinden sonra Jack'te "Tamam" demek zorunda kaldı. Onları takip ettim ve müdürün odasına kadar gittik. Müdür baya sinirli gözüküyordu. Arkadan Jack'le bakışıp gülüyorduk. Odaya geldik içeri girdiler, bende dışardaki koltuğa oturdum.

---

Odadan çıktığında yüzü gülüyordu. "Neden gülüyorsun?" diye sordum.

"Yurttan atıldım."

Zaten tahmin etmiştim. Birkaç saniye güldük. Sonra bize yarın sabah gitmemiz gerektiğini söyledi. Biraz müdürün arkasından sövdükten sonra yukarı doğru çıktık. Oda 3. kattaydı. Çıkarken halimiz gerçekten komikti. Çünkü kalacak bir yerimiz yoktu. Ve tabiki "benim eve" gidemezdik.

Yukarı çıktığımızda Jack, yandaki odadan taşıyacak bişey almaya gitti. Ben yatağımızda biraz oturdum, Jack geldiğinde ise kalkıp beraber odayı toparladık. Jack her oyuncak benzeri şeyleri kazan dairesine kitleyip başka bir zaman almayı düşündü. Mavi kutumuda vermiştim. Toparladık ve Jack aşağı indi. Bende giysilerimi daha önceden hazırladığım çantama koydum. Saat baya geç olmuştu. Farkında değildik. Robert için getirilen yatağı kaldırmaları kötü olmuştu. Yine aynı yatakta yatmak zorunda kalmıştık, son kez.

---

Jack beni uyandırdı ve gitmemiz gerektiğini söyledi. Duş aldıktan sonra çantaları aldık. Odadan çıkarken Jack birkez daha baktı, duygusal birşey söyleyeceğini sandım, ama sonra "Bu odanın ağzına s*çayım." dedi. Kapıyı kapattık. Aşağaı inerken etrafta kimse yoktu. Zaten olması garip olurdu. Yürüyerek tren istasyonuna doğru ilerledik. Neyseki yeterince paramız vardı.

Gişede sıra yoktu. Jack, tek çaremizin Londra'ya gitmek olduğunu söyledi. Bileti makineden aldıktan sonra trene doğru yol aldık. Tren aslında doluydu. Buradaki trenler aktarmalı olduğu için içerisi kalabalıktı. Hemen hemen her hafta sonumuz orada geçtiği için ezberlemiştik. Yolda Jessica'yı aradım. Olayları anlattım, güldü. Yanındakilere de anlatıyordu. Kendi evini tarif etti. Bize bir yer bulabileceğini söyledi.

Trenden indiğimizde açtık ve saat 2'ydi. İstasyonun yakınlarında bir Burger King vardı. Jack "Bir şeyler ister misin? diye sordu. Siparişimi verdim, fazla geçmeden getirdi. Paket yaptırmıştı. Baya yorgundum, bir duşa ihtiyacım vardı. Saat kulesinin manzarasında beraber yedik. her zamanki gibi kolamı tam bitiremediğim için elimde otobüse bindik. Evi şehir merkezine uzak değildi. 4 durak sonra indik. Bahçeli bir evleri vardı, ilk kez görüyordum. Aslında biraz çekiniyorduk çünkü ailesi de evdeydi. (Tabiki, bu yaz boşluğunda ne yapabilirlerdiki?) Kapıyı kocaman bir tokmak yardımıyla çaldık. Biraz geçtikten sonra kapı açıldı .

...

Tom RocksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin