Bölüm 13

94 7 0
                                    

Buna inanamıyorum! Babam benim kayıp ilanımı her yere yapıştırmıştı. O aptalın amacı neydi? Ahh. Umarım kimse görmemiştir. Hemen ilanı koparıp çöpe attım.

Eve doğru giderken polislerin evin önünde olduğunu gördük. İlk gördüğüm ağacın arkasına saklandım. Bir süre sonra polisler gitti. Bunu 'babamla' konuşmam lazımdı. Yani bunu neden yapmıştı? Beni kovan oydu. Yani tam değil ama. İçeri girdim hemen odaya çıktım. Bu gün yapacağımız tek şey şarkı yazmaktı.

---

Aslında şarkılarımız çok iyi gidiyordu. Luke gerçekten iyi bir şarkı yazarıydı. Akşam olmuştu. Ve odamızın her tarafı kağıt atığı ve pizza kalıntılarıyla doluydu. Biraz topladık. Jack'e "Artık şu bantları çıkartalım mı?" diye sordum. O olaydan beri koluna bakmamıştım. Aslında hergün pansuman yapıyordu. Bantları çıkardığında yara üzerinde sadece küçük bir kabuk kalmıştı. İlk güne göre çok iyiydi.

Odayı topladıktan sonra Luke beni odasına çağırdı. Yatağına oturdu. Yanını işaret etti. Oturdum.

"Tom , gerçekten teşekkür ederim. "

"Ne için?"

"Ya hem grubunuza kattığın için hemde bana özgüven verdiğin için."

"Öz güven?"

"Dostum anladın işte! Eskiden bir erkeğin yanına gitmeye korkerken şimdi ... Herneyse yinede sağol. "

"Önemli değil"

Luke bazen kabaydı ama bu sefer gerçekten içten konuşmuştu. Arkadaşlık anlamında sarıldı , bende karşılık verdim. Bir anda içeri Jack girdi.

"Aah dostum sende mi?"

"Hadi ama biz sadece konuşuyorduk. "

"Şaka yaptım tabiki. Ee ne yapıyoruz yarın?"

"Bu gün kuzenim aradı ve bizim guruptan bahsettim. Onunda Londra'da bir barı var. Yani tam onun değil ama ... Bize bir konser gibi bişey ayarlıyacağını söyledi. "

Hadi canım! Konser? Biz? Daha grubumuzun ismi bile yoktu. Bu fırsatı kaçıramazdık , hemde Londra'da! Grubumuzun ismi için biraz düşünmüştüm ama bizimkilere daha önerilerimi sunmadım.

Herşey üst üste gelmişti. Hem Grace , hem ilan ve polis , şimdi de konser. Acaba Grace işini rafa mı kaldırmalıydım bilmiyorum. Aşağı indim. Ana kapıyı açtım ve bir anda Grace ile yüz yüze geldik. O da eli havadaydı , galiba kapıyı çalıcaktı.

"Şey hımm ... Ben sana iyi misin diye sorucaktım. " dedi ve güldü.

"İyiyim saol."

"İyi o zaman akşam görüşürüz?"

"O yine sizde miyiz? Tamam görüşürüz. " dedim ve kapıyı kapattım. Umarım sert kapatmamışımdır. Yukarı çıktım. Bu sefer Cameron içerideydi. Ben gelince karnıma vurdu şakalaşarak. Ve odadan çıktı. Jack ayağa kalkı ve "Dostum Cameron'u guruba almalıyız. Bas gitar çalıyormuş." dedi.

"Aslında olur. Zaten birini gruba alıcaktık. " dedim. Jack koşarak Cameron'un odasına gitti. Bende biraz dinlenmek için yatağımda uzandım.

---

Sabah uyandığımda üzerimde yorganım vardı. Birisi üstüme örtmüştü. Ayağa kalktım ve masamın üstündeki pastaları gördüm. Yaklaştığımda pastanın üstünde kürada asılı bir kağıtta "Günaydın uyuyan güzel!" yazıyordu. Grace yazmıştı. Biraz pastalardan atıştırdım. Arkama baktığımda Jack yoktu. Luke'un odasına gittim. İçeride Jack yatakta , Luke'ta küçük koltuğunda oturmuştu. Muhtemelen konuşurken yatmışlardı. Jack'i uyandırdım. Luke'u da kaldırmasını söyledim. Cameron'ında kapısını çaldım. O çoktan uyanmıştı.

Herkes hazırlandıktan sonra Luke'un arabasına bindik. Çok uzak değildi. Tren istasyonuna geldik. Biletleri aldık ve trene bindik.

Trenden indiğimiz gibi Jessica'yı gördük ve bize doğru yaklaştı. Onu Jack'in çağırdığını söyledi. "Beni takip edin. " dedi. Sonra arabasına bindik. Ön tarafta Emily vardı. O da "Selam çocuklar!" dedi. Luke kızlara yol tarifi yaptırdı. Vardığımızda içeride bir grup vardı. Luke kuzeniyle konuşmaya başladığında bende içeriye girdim. Gerçekten iyi çalıyorlardı. Ama tipleri çok net görünmüyordu. Yakınlaştım. Yaklaştığımda solistin tanıdık olduğunu gördüm.

"Ollie Sneed?"

...

Tom RocksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin