Bölüm 12

111 9 0
                                    

"Özür dilerim"

Evet birayı döken oydu. Grace'in sevgilisi yani Ollie'ydi. Gülerek ve alaycı bir şekilde "Özür dilerim" dedi. Daha sonra kahkaha atarak etrafına baktı.

İlk tanıştığımızda iyi birine benziyordu ve hiç bir yamuğu yoktu. Yani böyle bir ibnelik yapacağını hiç tahmin etmezdim. Grace'le aramızda bir seyler oldugunu veya olabileceğini bir yerden duymuş yada tahmin etmiş olmalıydı.

Aniden sinirlenip ayağa kalktım ve kaşlarımı çattım. Ona doğru 1-2 adım attım. Jack şaşırmış gibi buraya doğru bakıyordu.Tam bu sırada bahçedeki müzik setinden "Black Sabbath - Paranoid" çalıyordu. Şarkı sayesinde gaza geldim ve...

"PAT"

Yumruğu herkesin içinde doğrudan Ollie'nin sol gözüyle elmacık kemiği arasına geçirdim. Etraftaki tüm gürültüler kesildi nerdeyse herkes susmuştu. Bir kac kisi "Ooo!" gibi bir tepki vermisti.

Ollie yanağının üstünü tutarak sendeledi ve henüz kimse karışmadan "KÜT" diye doğrudan sağ gözüme yumruğu indirdi. Çok acımıştı ve baya yanma hissi veriyordu. Kafamı tutuyordum ki Jack ve Ollie'nin bir kaç arkadaşı hemen araya girdi.

"Hey sakin olun!"

"Sorun nedir?"

Gibi laflar dolmaya başladı ve aradan Grace hemen oturduğu yerden ayağa fırladı. Ollie'ye öfkeliymişcesine baktı ve küsmüş gibi saçlarının savurarak dönüp koşar adım girişe doğru gitti. Ollie hemen arkasından "Grace! Bekle" dedi fakat grace bunu duymadı bile. Ollie bana "seninle işimi henüz bitmedi" dedi ve Grace'in peşinden gitti. Kalabalık dağıldı. Jack mutfağa gidip bana bir torbaya sarılmış buz getirdi.

"Buzu şuraya tut Harry Potter"

"Haha, asla onun kadar cesur olmayacağım" dedim ve Jack güldü.

Biraz Jack'le sohbet ettikten sonra aynaya bakmaya gitmeye karar verdim. Çok kötü bir morarma bekliyordum fakat gerçekten şanslıymışım. Gözümün altında büyütülmeyecek kadar morluk/kırmızılık vardı. Daha sonra Jack'le bir kac bira kapıp eve yani odamıza gittik.

Evde morluğun daha kısa sürede geçmesi için gözümün etrafına krem sürdüm. Jack bir kac saat uyumam gerektiğini söyledi çünkü bu gece çılgın bir parti olacaktı. Jack'in haklı olduğuna karar verip yatağıma geçtim ve uyumaya çalıştım.

---

"Tak tak tak"

Kapı şiddetli bir şekilde çalıyordu. Panikle uyandım. Jack odada yoktu. Kapıya baktım ve Grace gelmişti. "Parti zamanı!" diye hafif bir çığlık attı. O zaman Grace'in gelip beni çağıracağı aklıma geldi.

"Hadi gidiyoruz! Çılgın bir parti olacak!"

"Haha tabi burada bekle sen hemen hazırlanıp geliyorum"

İçeri geçtim ve üstünde Guns N' Roses logosu olan gri bir t-shirt giydim. Altımada siyah pantolon çektim, bilekliklerimi takıp çıktım.

Grace'le bizim evden çıktık ve partiye gittik. Mükemmel bir parti gibi görünüyordu. Herkes dışarılara taşmıştı. Gidip içecek alalım dedim ve gidip meyveli viski aldık. Hafif dans ederken bir ara aramızda şöyle bir sohbet geçti.

"Tom, bugün için çok üzgünüm. Ollie ile aranızda olanlardan dolayı"

"Dert etme benimde suçum vardı"

"Neyseki sorun kalmadı, Ollie ve ben ayrıldık"

"Ha... Ne? Vay canına üzüldüm. (Aslında orda içim kıpır kıpır olmuştu ve bu kızla sevgili olacağımı biliyordum, kafama koymuştum)

"Herneyse, bak bizimkiler orada hadi yanlarına gidelim"

Gittiğimizde Jack, Luke, bir kız ve bir oğlan daha çılgınca dans ediyordular. Kız, geçen benle Jack'i kapıda karşılayan Grace'in yanındaki adını hatırlamadığım kızdı. Jack "Heey sonunda buradasınız!" dedi.

Dans ediyorduk ki Grace, Ollie'nin kendisine baktığını farketti. Biraz bekledi ve beni öptü. Neden yaptığını biliyordum ama umrumda değildi uzun ve ateşli bir öpüşmeydi. Öpüştükten sonra birbirimize baktık ve bir şey demedik.

Jack bana bakarak gülüyordu, bende ona gülümseyip 'adını hatırlamadığım kız'ı gösterdim. Jack başını yana çevirdi ve kızın dudaklarına yapıştı. Daha sonra Jack'le birbirimize bakıp güldük.

Bir ara Luke ve yanındaki arkadasi bir yere gittiler. Yaklaşık 45 dakika sonra geldiler. Ne yaptıklarını tahmin edebiliyorum.

Jack: "Hey, artık müzik çalışmalarına başlamalıyız diyorum ha?

Ben:"Haklısın adamım bunu konuşalım başka bi zaman"

Luke'da kafa sallayarak onayladı.

Parti böyle devam etti. Grace'le gittikçe samimileşiyorduk. Üstelik bir kez daha öpüştük. Ortalıkta Ollie'de yoktu.

---

Uyanınca öğlen olmuştu. İkimizde açtık. Kapı çaldı, gelen Luke'tu. Çocuklar birkaç şey lazım, markete kadar yürüyeceğim sizde gelsenize grup işini konuşalım.

Dışarda yürüyorduk. Grupta önce şarkılar öğrenip repertuvar hazırlanaya karar verdik. Hepimiz araya şarkı sallıyorduk.

Market'in önüne gelince, durağın camına yapıştırılmış olan kayıp ilanını farkettik.

"Benim kayıp ilanımı!"

...

Tom RocksHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin