Önemli Not: Adres
Aradan 5 sene geçti...
Mack 18 yaşına gelmişti ve Clary amca çok kötü bir hastalığa yakalanmıştı. Bu hastalık daha çok yeni sayılırdı ama Clary amcayı yatağından kaldırmaz olmuştu.
Mack onun bu durumuna çok üzülüyordu. 5 sene onun yanında kalmış ve onu ailesi gibi görmüştü çünkü tıpkı öz evladı gibi onunla ilgilenmişti ve şimdide Mackenzie onunla ilgileniyordu.Bir gün Mack, Clary amcanın odasını toparlarken dolabın arkasında bir kağıt gördü. Kim bilir o kağıt ne zamandır oradaydı?
Kağıdın ne olduğuna anlam veremedi. Clary amcaya sormak istesede soramazdı çünkü adamcağızın ağzını açacak dermanı bile yoktu. Clary amca hasta olmadan önce tek bişey demişti o da dükkanını Mack'e emanet ettiğiydi. Ondan sonra pekte önemli konular olmamıştı.Katlı olan kağıtta ne yazdığını çok merak ediyordu. O sırada Clary amca uyandı ama Mack fark etmedi. Hafif kısık bir sesle "de-mek buldun" dedi zorlanarak ve öksürmeye başladı. Mackenzie hemen Clary amcaya su getirdi, kronik öksürük krizi tutmuştu.
Suyu içirdikten sonra elinde kağıdı gösterdi ve "Clary amca bu kağıt neyin nesi? Biliyorum konuşmaya halin yok ama çok merak ediyorum ve sana sormadan açmak istemedim." deyince Clary amca doğrulur vaziyete gelmeye çalışırcasına hareketler yaparken "öhö öhö, kızım o çok önemli bir not. Onu sakın kaybetme." Mack hala kağıtta ne yazdığını bilmiyordu ama Clary amca böyle diyorsa önemli bir şey olmalıydı.
***Sabah olduğunda erkenden kalktı ve Clary amcanın ilgilenmediği pasta dükkanının başına geçti.
Mackenzie, Clary amca kadar olmasada güzel pastalar hazırlıyordu ve bunu ona Clary amca öğretmişti. Kağıt hala cebindeydi ama henüz okumamıştı.
***Clary amca'nın ölümü Mack'i derinden etkilemişti. O bir baba şevkati ile onu büyümüştü ve Mack ona çok bağlanmıştı. Son 4 sene Mack için fazlasıyla anlamsız geçmişti. Clary amca'nın pasta dükkanıyla bile artık ilgili olamıyordu. Hayal kırıkları onu çok yıkmış ve bazen intihar etmeyi bile düşünmüştü.
Bildiğiniz üzere bir kağıt vardı. İçinde ne yazdığı bilinmeyen ve önemli de olsa hala Mack'in açmaya tenezzül bile etmediği o kağıt. Kağıdı eline aldığında derin bir nefes aldı, o kadar sene beklemişti ve artık açması gerekiyordu belki açmakta gecikmişti bile.
Kağıdı açtığında "Mackenzie..bazı sabahlar senden gizli evden çıkıp senin iyiliğin için bazı şeyler araştırdım. Bana kardeşini bulmak istediğini hep anlatırdın bilirim. Seni kendi öz evladım gibi sevdim ve senin için yetimhaneye kadar gittim. Bütün araştırmalarım sonunda kardeşinin şuan ki adresini buldum. Sen bu kağıdı ne zaman okursun bilemem ama o zaman kadar yerleri değişmiş olursa da kusura bakma. Ve kızım benim dönüşü olmayan bir rahatsızlığım var. Doktorlar bir çaresi olmadığını ve en yakın zamanda hastalığın dışa vuracağını söyledi. Eğer bana birşey olursa sakın dükkanı falan umursama. Kardeşi bul ve hiç pes etme. -Seni seven amcan Clary.."
Okudukları karşısında Mack ağlamaya başladı. Niye bu kağıdı zamanında okumamıştı? Artık bazı şeyler için geç olabilirdi. Mektubun sonunda küçük bir notla bir adres yazıyordu. Bu kardeşinin bulunduğu yerin adresi olmalıydı.Clary amca'nın dediği gibi pes etmeyecek ve kardeşine eninde sonunda kavuşacaktı.
Adres'i biraz inceledi. Zaten yaş olarak reşitte olmuştu Mack artık 22 yaşındaydı.
Adres şehir dışında bir yerdi. Bu yüzden bi an önce yola koyulması gerekiyordu.
Uzun zaman sonra ilk defa yine eskiden olduğu gibi yalnız hissediyordu. Belki Clary amca'nın hastalığı için bir çözüm bulamazdı ama kağıdı daha önceden okusaydı şimdiye kardeşini bulmuş olabilirdi diye düşünüyordu.Çantasına bir kaç eşyasını koydu, az biraz dükkandan kalan paralarda elinde olduğu için şanslı sayılırdı. Zaten paraları harcamaya pek fırsatı ve isteği olmamıştı o yüzden biriktikçe birikmişti. Şimdiyse şehir dışına çıkmak için yeterli parası vardı. Mack'in şuan da bulunduğu yer Kansas'tı ve kardeşi Tommy'nin "eğer ki adı değişmediyse" olduğu yer ise Fransa olarak yazıyordu.
***Mack bi süre kendi için pasaport çıkartılmasını bekledi.
Uçağa bindiğinde kendini kusacakmış gibi hissediyordu. "Yolculuk uzun süreceğe benziyor, biraz kestirmekte yarar var" bedeni o kadar yorulmuştu ki hemen uykuya dalmıştı.Saatler sonra gözünü açtı ve yanında birinin oturduğunu fark etti. Uyandığında hava karanlıktı ve şimşek çakıyordu. "Sanırım bu havanın doğru düzgün iyi olduğunu göremeyeceğim" diye düşündü. Bir süre sonra kafasında ki düşünceleri dağıtmak isterken yanında oturan, daha doğrusu kendisi gibi uyuyan oğlana baktı. "Çok tatlı uyuyor" diye düşündü içten içe. Gözlerini oğlandan alamıyordu. İlk defa böyle garip duygular yaşıyordu ve bunu ilk olarak uçakta tatmıştı. Aşık mı oluyordu?
Zaman geçmek bilmiyordu. Yarım saat sonra Mackenzie'nin tuvaleti gelmiş ve çok sıkışmıştı ama geçmesi için yanındaki oğlanın uykusunu bölmesi gerekiyordu.
Tedirgin ifadelerle oğlana bakıyordu ki o an oğlan derin uykusundan uyandı ve "Senn..bana niye öyle bakıyorsun" dediğinde Mack'in eli ayağın dolandı "Ben geçicektim ve sen uyuyordun. Uyandırsam mı? Uyandırmasam mı? diye düşünüyordum" deyince oğlan hafif gülümsedi. "Ne kadar da tatlı gülüyor? Ahh aklımı başımdan aldı. Kafamı toparlamam lazım. Ben bu uçağa kardeşimi bulmak için bindim. Aşık olmak için değil" bunları düşünürken Mack oğlanın kendine baktığını fark etmemişti. Düşünceleri sona erdiğinde oğlanın ona baktığını anladı. Biraz yüzü kızardı ve "benim adım Mackenzie ama Mack de diyebilirsin. Senin adın ne?" diyerek oğlana elini uzattı. Oğlan gülümsedi ve elini uzatarak "ben de Daniel, sen de bana kısaca Dan diyebilirsin" dedi. Mack artık oğlanın ismini biliyordu. Daniel'i çok beğenmiş ve ondan hoşlanmıştı.Tanışmalarından sonra Mack tuvalete gidecek olduğunu unuttu ve Dan'e bakarak "şey ben artık geçsem iyi olur,uykunu böldüğüm için kusuruma bakma" derken bi önemi yokmuş dercesine Mack'e baktı. Mackenzie'nin karnında adeta kelebekler uçuşuyordu, bi ara tuvalete gitmesi gerektiğini bile unutmuştu. Daniel'in ismi bile çok hoşuna gitmişti çünkü kendi ismi gibi güzel bir kısaltması vardı.
Bir kaç dakika sonra Dan'in yanına geldi ve cam kenarındaki yerine geçti. Oturduğunda pek fazla Dan'e bakmamaya ve gözlerini kapatıp tekrar yarıda bıraktığı uykusuna devam etmeye çabaladı.
***Mack bi anda sarsıldığını hissetti. Gözünü açtığında "Ne? Ne? Ne oluyor?", Dan tedirgin ve gözleri pörtlemiş bir şekilde Mack'e baktı "Düşüyoruz"...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOL AYRIMI
General Fiction"Ben ve erkek kardeşimi çok küçükken yetimhaneye bırakmışlar" "Ben 3, erkek kardeşim Tommy ise 1 yaşındaymış" "Yollarımızın bu denli ayrılacağını bilseydim o gün o arabanın arkasından soluksuz koşardım" "Ama koşmadım" "Pes etmeyeceğim, kardeşimi...