7.Bölüm

46 46 6
                                    

                                 İlgisiz Geçmiş

"Heyy..Ben Alex, 11 yaşındayım ve bu benim ilk günlüğüm. Aslında daha önceden günlük yazmak istemiştim ama babam ve annem benimle çok ilgili değillerdi. Sadece babam 11 yaşından itibaren yazmam gerektiğini söylüyordu. Sanırım ona da babası öyle demiş. Her neyse, ailem oldukça zengin..bir ablam, bir de abim var. Kısaca en küçük benim. Ablam benimle pek ilgili değil genelde telefonuyla meşgul. Abim benimle ara sıra sohbet eder. Bazen ailemden şüphe duyuyorum. Sadece ben değil abimle ve ablamla da ilgili olmayan annem ve babam var. Evet biliyorum çok işleri oluyor ama bu bizle ilgili olmalarına engel olamaz ya. Abim Daniel bir kaç sene sonra yurt dışına çıkacağını kuzenlerine gideceğini söylüyor. Ah keşke benide götürse..
Buradan uzak neresi olursa giderim. Belki biraz daha büyürsem abimle iyi bir ikili olabiliriz..."

Alex(Tommy) 3 yaşındayken yetimhaneden evlat edinilmişti. Ailenin iki çocuğu vardı ama yeniden çocuk yapmakla uğraşmak istemeyen daha doğrusu ona bile zamanları olmayan bir aile fazladan bir çocuk evlat edinmişlerdi. Çocuğun ismini değiştirdikten sonra başlarda Alex ile çok ilgililerdi. Daha sonralar ilgilenmeler azalmıştı ve Alex'in pekte aile sevgisi ile büyümediği burdan anlaşılmıştı.

Alex büyüyordu ama ailesi sanki her sene biraz daha ondan uzaklaşıyordu.
11 yaşına geldiğinde abisi 13 yaşındaydı, ablası ise 16 falandı ama boyu uzun olduğu için biraz daha büyük gösteriyordu.
Günlük yazmaya başladıktan sonra her gününü günlüğe harcıyordu. Kısaca içini ona döker olmuştu.
***

Alarm çaldığında Alex gözünü açmakta zorlanıyordu "Ahh hayır,kalkmak istemiyorum" diye mırıldanıyor içten içe hayatı sorguluyordu. Ablası Brenda odaya elinde telefonuyla girdi ve, "kalkmayı düşünüyor musun uyukucu" dedi ukala bir tavırla. Alex direniyordu, kalkamazdı hala çok uykusu vardı.

Ah hadi ama git başımdan, bu masallardaki kötü cadı olmalı. Baş belası bir abla aman ne hoş..
Diye düşünürken başından dökülen suyla sersemledi Alex. Hızlıca kalktı "Napıyorsun sen?!" dedi sert tavrıyla.
Brenda ukalalığa devam ediyordu ama "Babam seni aşağıda bekliyor, sudan çıkmış balık gibi çırpınmayı kes ve hazırlan artık. Senin yüzünden okula geç kalmak istemiyorum." diyor ve sitemlerine devam ediyordu.

Bir dakika babam mı? Hadi ama annem yine mi iş gezisine gitti?
Uykulu uykulu kahvaltıya geldiğinde Brenda, Alex'e döndü ve, "Sen yüzünü yıkamadın mı? Ciddi olamazsın!" hala ukalalığa devam eden tavrıyla Alex'i eziyordu.

Babaları David endişeli bir şekilde peynir ve zeytin tabağını sofraya yerleştiriyor. Bir yandan ise kulağında telefon anneleri Natalie ile konuşuyordu. Telefonu kapattıktan sonra "Hey çocuklar, Daniel nerde? Kalkmadı mı hala?" dedikten sonra Brenda bilmez bir tavırla bakışlarını Alex'e çevirdi.
"Ne? Ben Daniel'in bekçisi değilim. O sonuçta abim, nerede olduğunu bilemem ya?" dedi sinir olmuş bir tavırla kafasını Brenda'ya çevirerek Alex. Brenda ise sadece gözlerini deviriyordu.

Dış kapının açılma sesi duyulduğunda herkes kafasını kapıya döndü.
Daniel içeri girdiğinde ona dik dik bakan ailesine "Ne? Sadece dün arkadaşımda kaldım" dedi önemsememiş tavrıyla.

Babası kızmamıştı ama haber vermemesi ona doğru gelmemişti. Sonuçta daha 13 yaşındaydı.
David "18 yaşına gelmediğin sürece, bana haber vermeden bi yere gitmemelisin" dediğinde telefonu çaldı. Daniel'in cevap vermesine gerek kalmadı. Merdivenlerden yukarı adımını atarken, Brenda "Heyy bir dakika, okula gitmeyecek misin sen?" dedi sert ve meraklı bakışlarıyla. Dan çok yorgundu ve, "Hayııır, hiç halim yok. Uyucam ben baş belası" dedi ve yukarı çıktı.
Brenda Dan'in son kelimesine hep çok sinir olurdu. Bunu her seferinde yapmak zorunda mı?  diye düşünüyor ve oflayıp duruyordu.

YOL AYRIMI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin