YOL AYRIMI

12.Bölüm

                                                                  RÜYA

''Tommy...Alex..Tommy..Alex..''

Mack aniden yerinden fırlayarak uyandı. Rüyasında duyduğu bu kadın sesine bir türlü anlam veremiyordu. Her seferinde rüyasında isimler söylüyor ve Mack'i tedirgin ediyordu. Diğer yandan ise ses ona sanki huzur veriyor gibiydi. Bu düşüncelerine hiç anlam verememişti. Çünkü hatırladığı kadarıyla hayatı boyunca bu seste bir kadın hiç tanımamıştı.

Kafasındaki bu düşünceleri toparlamaya çalışırken aniden bir ses işitti. Bu ses Alex'e ait olduğu çok açıktı. Beth'in kaldığı odaya baktığında, camından gördüklerine çok şaşırdı. Beth ve Alex tartışıyorlardı. Melanie de yanlarında duruyordu ki Alex ona kapıyı işaret ederek çıkmasını söylüyor gibi gözüküyordu. Melanie çok durmadı ve odadan çıktı.

''Ne oldu?'' dedi tedirgin sesiyle Mackenzie.

Melanie bir süre sustu. ''Sorma, uzun bir mesele. İkisinin aralarında çözmeleri gerekiyor'' dedikten sonra tekrar susmaya devam etti ve çok durmadan yerinden kalktı.

''Nereye?'' dedi Mack. Yine meraklılığı tutmuştu.

''Kafamı dağıtmam lazım. Fransa'ya bugün geldim, çok özlemişim. Kafeterya'ya ineceğim. Sende gelmek istiyorsan gel. Hem tanışmış oluruz'' dedi Melanie. Şimdi Mack'in gözünde iyi bir kıza dönüşmüştü. Bu kızla araları iyi olacak gibi gözüküyordu. 

Mack ve Melanie hastanenin kafeteryasına indiler. Melanie uzun zamandır Fransa'da olmasa da buraları yine de biliyordu. 

Mack kafeteryanın masalarından birine geçtiğinde Melanie bir şeyler alıyordu. Mack'in yanına geldi. Bir elinde iki soda tutuyor diğer elinde ise iki tane kek tutuyordu.

''Yardım edecek misin?'' dedi Melanie. Tutmakta zorlandığı kesindi.

Mack ne olduğunu şaşırdı ve yerinden kalktığı gibi sodalardan birini ve keklerden bir tanesini Melanie'nin elinden aldı. O da Mack'in karşısına oturdu.

''İçmeyecek misin?'' dedi Melanie, Mack'e doğru bakarak.

''Daha önce hiç içmedim'' dedi Mack. Melanie şaşkın bir ifadeyle;

''Hiç içmedin mi? Oha'' demişti. Mack ise evet dercesine kafasını salladı ve gülümsedi.

Başta sodayı inceledi. Kötü bir şeye benzemediğini düşünerek kafasına dikti ve bir yudum aldı. ''Imm elmalı!!'' dedi Mack. Elmayı çok severdi ve bu onun çok hoşuna gitmişti. Yanındaki meyveli keki de hemencik yemiş ve bu atıştırmalıkların tadına bayılmıştı. 

Bir kaç dakika sonra Melanie cebinden bir kutu çıkardı. Kutuyu açtı ve içinden çubuk gibi bir şey çıkardı. Diğer cebinden ise metal gibi parlayan değişik bir şey çıkardığında Mack öylece onu izliyordu.

Kendisini izlediğini fark eden Melanie ''Sigara da içmiyorsun diye düşünüyorum'' dedi ve elindeki metal şeyin kapağını açarak sigara denilen çubuğun ucunu yaktı.

Mack onun içtiği şeye garip garip bakıyor ve iğreniyordu. İçtikten sonra Melanie'nin ağzından duman çıktığını görünce Mack çok telaşlanmıştı. Yaşı 22 olmasına rağmen bu gibi şeylerden hep uzak yaşamış ve hiç bilgisi olmamıştı. Kafeteryadan su alıp hemen Melanie'nin yanına geldi ve, ''Çabuk iç şunu'' dediğinde, Melanie anlamamış bir ifadeyle Mack'e bakıyordu. 

Mack konuşmasına devam ederek ''Ağzından duman çıkıyordu'' dedikten sonra Melanie kahkaha attı. ''Ya şaşkın mısın? Telaşlanma bir şey değil o ama yinede su için teşekkür ederim'' dedi ve hala sırıtıyordu.