Burağın önerisiyle hazırlanmak üzere evlerine dağıldı.Evet grup olarak böyleyiz eğer bir karar aldıysak bunu bekletmeyiz açıkçası buna bende alışamadım daha ama böylesi daha eğlenceli.Az sonra yukarı çıktım ve büyük bavulumu çıkardım okey bir kaç günlüğüne dedik ama Burak hepimize mesaj atmış.''Bol kıyafet getirin ve pasaportlarınızı unutmayın.''Artık İzmir'e pasaportla gidilmiyorsa kesin Burağın aklında birşeyler vardı.Ama kimse sormaya tenezzül etmedi.Tam elime birşey alıyorum yeni bir mesaj Murat:
-Burakta getirsin arabasını tek araba yetmez.
Osman:''Sende getir o zaman :D''
Burak''iyi fikir o ikisini yan yana görünce midem bulanıyor.
Murat''Gelme o zaman''
Buse''Kızlaar sizce yanımıza seksi bir şeyler almalı mıyız? :D''
Ezgi''Siz alın ben artık Murattan birşey beklemiyorum,bekleyemiyorum.''
Ben''Grup sohbetinde olduğumuzun farkındasınız dimi? :D''
Bu ilk rezil olmaları değil.Grup sohbetinde regl olmaları hakkında bile konuşmuşlardı.Ama bu konuşma Muratın başını derde sokacak gibi görünüyor Burağın dilinden kurtulamaz artık.Ben bavula ağzına kadar doldurdum ve bir bavul daha çıkardım onu da doldurunca ayakkabılarım için de bir çanta doldurdum.Makyaj malzemelerimi,düzleştiricimi ve kitaplarımı da sırt çantama koyduktan sonra kapı çaldı.Osman :
-İkişerli gruplar halinde gidicez sen benimle geliceksin.Çok eşyan var mı?
Gideceğim kişinin Osman olması beni rahatlattı.Burak Buseyle,Ezgi de Muratla gidicekti.
-Çok eşyam yok ama Burak ve Buse sence kazasız belasız gelebilecekler mi ? O iki deliyi baş başa bırakmak ne kadar doğru bilemiyorum.
dedim ve gülümsedim.Osman arabaya yükleyeceği bavulları görünce ufak çaplı bir şok yaşadı.''Su,bizim yazlığa yerleşmeyi düşünmüyorsun dimi?''Bavullara dönüp baktığımda bende şaşırdım ne kadar çok eşya almıştım.Eskiden olsa bir sırt çantası bile bana fazla gelir hiç birşey almazdım.Gerçekten şaşırdım.Osman söylene söylene bavulları arabaya taşıdı bende o sırada yolda yemek için bir kaç atıştırmalık hazırladım ve yola çıktık.Dj her zaman ki gibi bendim.Hareketli şarkılar eşliğinde ilerlerken telefon çaldı.Buse:
-Suu yer değiştirelim ben bu geri zakalıyla gidemem daha fazla dayanamıyorum.
Ben kabul etmek istemiyordum ve Osmana beni bırakma bakışı attım.Osman telefonu elimden aldı ve ''Tünele giriyoruz'' diyip kapattı.Artık daha da bir mutluydum.Osman neşeyle araba sürüyor bense bir yandan onu besliyor bir yandan da hararetli hararetli bir şeyler anlatıyordum.Böyle ilerleken yavaştan sıkılmaya başladım ve artık kulaklığımı takıp kendi müzik çalarımdan bir şeyler dinliyordum gözlerimi kapadım.Biraz sona araba durdu gözümü açmadım.Osman'ın yine koruyucu melek olma zamanı gelmişti hemen üstümü örttü ve alnıma küçük bir öpücük kondurdu.Gözümü neden açmadım bilmiyorum ama bu çok hoşuma gitmişti.1 saat kadar sonra gözlerimi açtım ve açar açmaz ''acıktım'' dedim.Osman gülümsedi ve ''tamam sabret az kaldı ilerde durucam'' kabul etmek zorunda kaldım yaklaşık 20 dk sonra tekrar ''Osman tuvalete gitmem gerek'' dedim sürekli sabretmemi söylüyordu en sonunda geldik.Burası çok lüks bir dinlenme tesisiydi her zaman gittiğimiz yere gitmedik burası daha güzeldi.Yemek yedikten ve biraz dinlendikten sonra bir şeyler alıp arabaya döndük.''Yorulmadın mı ? birazda ben kullanayım sen otur'' dedim.Osman kabul etmedi ve ben yine o sıkıcı ön koltuğa geçmiştim.Ve sonunda ulaşmıştık ben bunu Osmanın kucağında fark etsem de...Uyuya kalmışım ve Osman beni uyandırmak istememiş canım ya...Ev tertemizdi meğer Osman hemen birkaç kadın göndermiş ve evi temizletmiş biz gelene kadar.Bize hiçbir iş bırakmamışlardı.İlk biz geldiğimizden odun kırıp şömineyi biz yakmalıydık.Osman bunlarla uğraşırken bende oyun oynuyordum ee doğanın kanunu bu onlar çalışır ben oynarım.Az sonra kapı çaldı Osman elinde odunlarla kapıyı açmamı söyledi ben de hemen koşarak kapıyı açtım nasıl oldu da 4üde birden geldi anlamasam da artık herkes gelmişti.Burak hemen koltuğa uzanıp ''öldüm yorgunluktan kızlar çalışsın biz biraz yatalım.''dedi.Buse durur mu hemen atıldı ''4 saat ben kullandım beyefendi İstanbuldan çıkar çıkmaz arabayı bana verdi''dedi oda diğer koltuğa geçti.Ezgiyle Muratsa çoktan odalarına çıkmışlardı kaldık mı Osmanla yine başbaşa.Yemeği hazırladık ve sofrayı kurduk işimiz bittiğinde Osman tam herkesi uyandıracaktı ki ağzını zor kapattım.''Yaptıkları yanlarına mı kalsın istiyorsun ? ''dedim.Ezginin ve Busenin makyaj malzemelerini alıp Burak ve Murata birazcık makyaj yaptık.Uyandıklarında dördüde sinirden kudurmuştu Ezginin en sevdiği ruju bitirmiş Buseninse eyelinerını kımıştık.Haketmişlerdi ama...Yemeği yedik ve o dördünün sofrayı toplamasını ve bulaşıkları yıkamasını keyifle seyrettik.Hep beraber şöminenin karşısına geçmiş oturuyorduk ki Burak''bir fikrim var''dedi -olmasa şaşardık- Hemen bir yere koştu ve üzerinde dünya haritası olan küreyi getirdi.''Bunu çeviricez ve neresi gelirse oraya gidicez''dedi.''Hep bereber mi?'' dedik o da ''hayır ikişerli guplar halinde gidicez Murat-Ezgi.Burak-Buse.Osman-Su yine kimse itiraz etmedi çünkü hepimiz merak ediyorduk hangi ülkeye gideceğimize Buse kabul etmesede onu ikna etmek zorunda kaldık.Burakla gitmeye...Yeni maceramız nasıl olacak acaba?