Halimi görenler benim için üzülüyordu.Bir anda sanki zaman durdu benim için artı korkmuyor ya da üzülmüyordum hiçbir şey hissetmiyordum.Sanki herşey üstüme üstüme geliyordu ama ben kaçmıyordum.Her şey çok hızlıydı hiç bir şey duyamıyordum.O an bayılmak istemedim çünkü zor olsa da çok rahatlatıcıydı.Bir an için yaşamamak sadece duruyordum.Ve bakıyordum.Bir anda havalandım.Burak beni kucağına almıştı ona baktım.Gözünden bir kaç damla gözyaşı düşürdü alnıma.Bir süre Burağın kucağında ilerledikten sonra arabaya bindim.Hastaneye götürülmem konusunda herkes hemfikirdi.Ama ben istemediğim için evime gittik.Kapımı Osman açtı.Arabadan iner inmez karşımda gördüğüm ev,doğduğum ev bana kapkaranlık gelmeye başladı.O eve girmek istemiyordum.Hayır bir daha asla girmeyecektim.Murat anahtarı deliğe taktı tam açacaktı.
-Dur! Bu gece hep beraber kalalım.Beraber geçireceğimiz son gecemiz.
dedim.Kimse itiraz etmedi.Murat yine döndü arkasını.
-Murat!Bu gece başka bir yerde kalalım her zaman bizde kalıyoruz.Hadi gidelim.
dedim.Bu sefer herkes anladı eve girmek istemediğimi.O kapının açılmasını istemiyordum.Herkes bana bakıyordu.Biri bir şey söylemeliydi.Bekledim.Sonunda Burak:
-Hadi bize gidelim.Beraber bahçede kalırız.Yıldızları izleriz.
dedi.Bu soğuk havada bahçede kalmak delilik olurdu ama kimse itiraz etmedi.Bu seferde Ezgi:
-Tamam siz gidin Burak'la biz senin bir kaç eşyanı alıp gelicez.Bir şey istiyor musun?
dedi.Bir şey istemek zorundaydım.''Açım'' dedim.Murat ortamda ki gerginliği biraz olsun gidermek adına ''Tabi ya Su ve Tavuk ayrılmaz ikili.'' diyecek bir şey bulamadığım da üzgün ya da mutlu olduğumda her zaman kabul edeceğim tek şey:TAVUK.Hep beraber gülümsedik ve Burak'la birlikte arabaya bindik.Burağa baktım ve ''beni ne kadar idare edebilirsin ?'' dedim.Anlamadı.''Yani çılgınlık sınırım ne?'' dedim.Ve heyecanlı gözlerle ona baktım.Burak gülümsedi.
-Bugünlük kendine zarar vermeyecek her şeyi yapma sınırı koyuyorum sana.
dedi ve gülümsedi.Çok mutlu olmuştum hemen arabanın üstünü açtırdım.Hava soğuk olduğu için üşüyordum ama umrumda değildi.Ayağa kalkıp kendimi rüzgara bıraktım.Burak düşeceğimden korktuğu için sürekli beni engellemeye çalışıyordu ama sonunda o da rahat bıraktı.Bir süre sonra oturdum ve emniyet kemerini taktım.Düşünüyordum.''Burak,annemlerin nerde olduğunu biliyor musun?'' dedim.Çok şaşırdı.5 yıl boyunca bir kere bile hangi mangi mezarlıkta olduklarını sormamıştım.Arabayı kenara çekti.Hemen ''gitmek mi istiyorsun? gidecek misin?'' dedi heyecanla.Başımla onayladım.Gülümsedi ve bana sarıldı.''Biliyordum,biliyordum bir gün gideceğini biliyordum yaşasın!''dedi.Çok mutlu olmuştu.Burak bile her bayramda ve ölüm yıl dönümlerinde gidiyordu.Ben daha hiç gitmemiştim.Burak hemen Murat'ı aradı ve hoperlöre aldı.Bir yandan neşeli neşeli araba kullanıyor bir yandan da telefonun açılmasını sabırsızlıkla bekliyordu.Murat yine çok cool bir şekilde telefonu açtı ve ''Her şey yolunda mı?''dedi.Onun bu huyuna bayılıyordum diğer insanlar telefonu ''Efendim'' yada ''Alo'' diyerek açıyordu.Ama Murat telefonu açtığında ilk cümlesi her zaman ''her şey yolunda mı?''oluyordu.Burak sabırsızlıkla ''yolunda,yolunda size bir şey söyliycem şok olacaksınız telefonu hoperlöre al.''dedi.Herkes ''Dinliyoruuuz'' diye bağırdı.Herkes çok heyecanlanmıştı.Burağın böyle bir günde bu kadar mutlu olmasına herkes çok şaşırmıştı.''Bilin bakalım ne oldu?'' dedi.Burak işte oyun oynamadan yapamıyor.''Ne oldu?ya söylesene''dedi.Ezgi.''Çok güzel bir şey oldu duyunca çok mutlu olacaksınız bilin bakalım ne?'' dedi. tekrar.En sonunda dayanamayan Buse :
-Çok güzel bir şey duyunca mutlu olucaz.Burak yoksa yoksa...3 günlük ömrüm kaldı deme sevinçten şuracıkta düşer bayılırım.
dedi.Hepimiz gülmeye başladı.Burak sinirlendi ve ''iyi söylemiyorum o zaman çatlayın merakınızdan''dedi.Daha fazla dayanamayan Osman ''İyi o zaman kapat Murat.''dedi.Burak hemen
-Ben Su 'yla....
Herkes şaşkın şaşkın ''yok daha neler,Oha,İnanmıyorum'' demeye başladı.Burak toparlamaya çalışırken ben kıskıs gülüyordum.
-Ya off öyle değil biz kabristana gidiyoruz.Su annesinin ve babasının yanına gitmek istedi.
dedi.Birden Burak.Kimseden çıt yok.Burak hemen yüzüme baktı ve gülümsedi.Biraz daha bekledikten sonra Osman ''BURAK!'' dedi.Burak tekrar yüzüme baktı ve gülümseyerek telefonu hoparlörden çıkardı.Anlaşılan gitmemi istemiyorlardı.Burak diğerleri bir süre tartıştıktan sonra bir anda ''Yaa inanmıyorum neyse artık o kadar da sevinmiştik.Tamam tamam sonra gideriz o zaman.''dedi.O berbat oyunculuğuyla.Bir yalan uydurmaya çalışıyordu baktım zavallım çok telaşlı birşey bulamıyor gönlüm el vermedi.Burağa ''çabuk ol açım eve gidelim''dedim ve göz kırptım.Burak sevindi ve ''Hemen bayan.''dedi.Eve gittiğimizde hemen Burağın o çok sevdiğim yatağına atladım ve ''Bana bir kahve yap bakalım marifetini görelim''dedim.Ve oyun oynamaya başladım.Burak offlaya pofflaya mutfağa gitti.Burağın odası avmlerdeki eğlence merkezlerine benziyor langırttan tutunda bilardoya neredeyse bütün oyunlar var hatta basketbol oynayabileceğim bir pota bile ben ondan oraya ondan oraya geçiyordum.Çok mutlu ve güvende hissediyordum artık her şeyi unutmuştum.Bilardo oynayamadığım için topu deliklere elimle atıp mutlu oluyordum.1 saat kadar Burak gelmedi.''Nerde kaldı bu?'' diye kendi kendime düşünürken Burağa yıllar önce aldığım elektro gitarı gözüme kestirdim evde Buraktan başka kimse olmadığını biliyordum çünkü babasıda anneside bu saatlerde hep işte olurdu.Koşarak gitarı elime aldım hatta mikrofonu bile açarak çok kulak tırmalayıcı bir şekilde çalmaya başladım hem çalıyor hemde söylüyordum.Gitar çalabilmeme ve şarkı söyleyebilmeme rağmen bunu rahatsız edici şekilde yapmak hoşuma gidiyordu artık çok daha iyi hissediyordum çalıyor,söylüyor ve dans ediyordum.Birden arkamda birilerinin olduğunu gördüm.Burağın annesi babası Burak,Osman ve diğerleri herkes bana bakıyordu.Başımla selam verdim ve ''Evde miydiniz siz''dedim.Herkes kıkır kıkır gülüyordu.Burağın suratsız annesi hariç.''Gerçekten çok zevklisin''dedi.Ve sinirli sinirli bakıp gitti.Babasıda gittikten sonra kaldık beraber.Buse aynanın karşısında saçını düzeltiyordu yanına gittim ve aynadan bende kendime baktım.Elimle saçlarımı yokladım ve sanırım kuaföre gitmem gerek.dedim arkamı döndüğümde kimse yoktu.