5.BÖLÜM

382 17 0
                                    

Gün geçtikçe okuma sayısı ve vote'lar artıyor. okuyan ve vote veren herkese teşekkür ederim.

"Beni başkalarıyla mutlu olmak zorunda bıraktığın için seni asla affetmeyeceğim."

Duyduklarımdan sonra adeta nutkum tutulmuş, afallamış, saçmalamış ve kızmıştım. Tuttuğum nefesi dışarı verdim. "Ya? Çok güzel" dedim en yapmacık halimle. Batuhan'la konuştuklarımızın üzerine bu itiraf şok edici oldu. "Okulda bizimle yemek yiyor,  seninle falan gezerken bana bakıyor. " dedi nefes nefese. Ona mı? Lanet olasıca sana mı bakıyor? Sakin olmam gerek. "Bunu farketmemiştim" dedim sakin sesimle. " ya Burcu.. bu senin arkadaşın ya hani bi konuşsana " dedi. "Olmaz" dedim. "Neden? hem ilk defa bişey istedim senden." dedi. "Ben konuşmam. kendin konuş beceremem ben" dedim. Hayalkırıklığıyla başını salladı. Daha sonra biraz oturduktan sonra akşam eve gitti. Nerde hata yapıyorum diye düşünüyorum ama bulamıyorum. Belki de Batuhan beni içinde bulunduğum yalnızlıktan çıkardığı için böyle hissetmişimdir. Sonuçta Ceren en yakın arkadaşım ve ona ihanet edemem. Etmeyeceğim.

Sabah uyandığımda gözlerimi zorlukla açtım. Sanki bi ağırlık vardı üzerimde. Kalkıp okul kıyafetlerimi giydim ve çantamı alıp mutfağa indim. Annem işe gitmemişti henüz." Günaydın" diye mırıldandım. "Günaydın canım " dedi. Canım? Annem bana canım demezdi ki. Kahvaltı için masaya oturdum. Annem hiç rahat görünmüyordu. "Bir sorun mu var? " dedim. İç çekti."Burcu.. bi zarf geldi bize şeyden" dedi ve bi zarf çıkarıp uzattı. Mahkeme? Dava? Ne zarfı bu şimdi? "Bu ne şimdi?" diye sordum. "Aç" dedi sessizce. Zarfı açtım. Gözlerim her bir satırda dolaşırken gittikçe irileşiyordu. Bu da ne demek? Babam anneme dava açmış. benim için. yanında istiyor. lanet olsun. Zarfı kenara itip masadan kalktım. "Burcu bir şey söylemeyecek misin?" dedi annem. "Görüşürüz" dedim ve hızla kapıdan çıktım. Lanet olasıca. şimdi kızını düşünmek ona mı düşmüştü? Zamanında umursamazken şimdi mi istiyordu beni.

Sakin olmaya çalışarak yürümeye devam ettim. Ama içimde dinmez bir öfke vardı. Yıllardır bir arayıp sormak aklına bile gelmiyordu. Batuhan çıktı karşıma. "Günaydın Burcu" dedi koyu yeşilimsi ela gözleriyle. Bu çocuğun göz rengini anlayamıyorum. "Günaydın" diye mırıldandıktan sonra hızlı adımlarla yürüdüm. Batuhan bana zorlanmadan yetişiyordu. "Bir sorun mu var?" diye sordu. "Hayır." dedim. Onun dışında yolda hiç konuşmadan okula geldik. Sınıfına giderken iyi dersler diledi ve gitti. Ben de sınıfıma gittim.

Baba demeye yüzlerce kanıt aradığım adam şimdi beni neden yanında istesin ki? Annemle konuşuyo mudur? Hiç konuştuklarını hatırlamıyorum. lanet olsun. istemiyorum. o adamı hayatımın hiçbir noktasında istemiyorum.

"Burcu!" ismimi duyduktan sonra arkamı döndüm. ceren bana sesleniyordu. sarı saçlarını savura savura yanıma geldi. "Ne?" diye baktım yüzüne. Aptal aptal sırıtıyordu. "Hiiç Batuyla karşılaştık ben kantindeyken. Akşam bir yerlere gider miyiz diye sordum olabilir dedi" dedi bir hışımla. "iyi.  güzel" diyip sınıfa ilerledim. Ders başladığında bişeyler karaladım. Tenefüste Ceren ısrar edip durdu. "hadi burcu sen de gel bizimle. Çok eğleniriz." diye. Fakat gitmeyi hiç istemiyordum. Hem bir sürü insan olacaktı orada. "İstemiyorum, Ceren." dedim. "Ne yapacaksın ki gelmeyip? Evde boş boş oturmandan iyidir" dedi. Ne sanıyordu ki? Onunla saçma sapan tiplerin olduğu bir yere gidip üstüne üstlük eğleniyormuş gibi mi yapacaktım? "Mızmızlık etme, Burcu. Gel işte uzun kalmayız." dedi Batuhan. İç çektim.  "Sıkılırsam kalkıp giderim" dedim. ikisi de gülüp" anlaştık" dedi. Umarım bir şeyleri elime yüzümü bulaştırmam.

Okul boyunca derslere girdim. Belki Ceren haklıydı. Aklımı dağıtabilirdim. Annemle yüzleşmektense. Ve hâlâ nedense annemin şüpheli davrandığını düşünüyorum. ama belli ki bir şeyler söylemiyordu. Belki babamla konuşmaya devam ediyordu. ya da o istemiştir babamda kalmamı. belki.. Belki daha kötüsü benden sıkılmıştır ve başından atmak istemiştir. En iyisi düşünmemek olduğuna karar verdikten sonra zilin sesini duyup yerimden kalktım. Okulun arka kapısından çıktım ve eve doğru gittim. Batuhanla gitmek istemiyorum. Konuşmak, gittikçe hakkında iyi düşünmek istemiyorum. Bağlanmak istemiyorum. o iyi biri. Onun gibi birine saçma sapan bi nedenden dolayı sert davranmak istemiyorum. ilk defa kırmak istemediğim ya da önemsediğim biri için böyle düşünüyorum.

Eve yaklaştığımda asansöre binip aynada kendime baktım. siyah kalemim gözlerimin etrafına karaltı bırakmış, saçlarım kabarmıştı. Derin bir nefes alıp asansörden indim. Eve gelip kapıyı açtığımda annem evde olmadığı için sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. *Ben Cerenle dışarı çıkacağım akşam görüşürüz. * gönder tuşuna basıp anneme haber verdim. Dolaba gidip siyah üserime yapışan bir kot pantolon ve siyah kazağımı çıkarıp yatağın kenarına koydum. Banyoya girip suyu açtım ve kendimi sıcak suların içine attım. Yarım saat kadar bekledikten sonra kendime geldiğimi hissettim. Havluya uzanıp dışarı çıktım ve kurulandım. Odaya gidip çamaşırlarımı ve kıyafetlerimi giydim.Ssaçlarımı kurutup düzleştirdim. Lanet olası perçemler bi şekle girmeyince daha fazla uğraşmadan onları serbest bıraktım. Makyajımı tazeledim. Telefonumu aldım. Ceren mesaj atmıştı. *10 dakika sonra aşağıda* Saate baktığımda 2 dakika gecikmiş olduğumu farkettim ama umursamayarak dışarı çıktım. Merdivenlerden inerek onların yanına gitmeye hazırlandım. derin bir nefes alıp yanlarına indim.


KAYBEDECEK HİÇBİR ŞEYİN YOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin