KUMA

7.BÖLÜM

(Dilba)

Akşam yemeğinden sonra erkekler ve rojin hanım salona geçti. Dila ablada yiğiti yatırmak için odaya çıktı. Ben ve ayşe kızlar ile birlikte masayı toplamaya başladık. Havin ise Rojin hanımın kınayan bakışlarına  hiç aldırmayıp Azat ağanın yanına geçip oturdu.
Masayı topladıktan sonra ayşe ile geçip bizde oturduk. Berzan ağanın sesi ile bakışlar ona döndü.

"Güzel gelinim bize bir kahve yapta içelim."

Havin hemen ayağa kalktı.

"Peki baba yaparım hemen."

"Sen değil havin dilbadan istedim ben."

Havin yüzü asık bir sekilde yerine oturdu. Bende hemen ayağa kalktım.

"Peki baba. Hemen yapıyorum."

Ayşede benim ile birlikte kalkınca mutfağa geçtik. Ocağın başına geçip cezveye soğuk su koydum. Fincan başına bir çay kaşığı kahve suya ilave ettim. Şekerinide ekledikten sonra köpürmesi için karıştırmaya başladım. Ayşe'de bu arada susmayıp çene çalıyordu.

"Ay yenge ya gördünmü o havinin suratını. Nasılda mora döndü."

"Ayşe ayıp. Yengen o senin."

Hem ayşe'ye laf anlatıyorum hemde köpüren kahvenin köpüğünü ayşenin hazırladığı foincanlara koyuyordum.

"Aman yenge boşver. Bana yapmadığı kalmamışken ona birde yengemi diycem allah aşkına."

"Nasıl yani?"

"Neyse ben sana bir ara herşeyi detaylıca anlatırım. Şimdi kahve bekliyorlar."

"Tamam."

Kahveyide fincanlara koyup tepsiyide elime alıp ayşe ile mutfaktan çıktık. Salona gelince kahveyi herkese tek tek dağıtım. Bende yerime oturup ayşe ve dila abla ile sohbete başladım. Hazarın birden salona hızla girmesi ile herkes hazara döndü.

"Baba!!"

"Ne oldu oğul."

"Baba dilzar, dilzarı evlendiriyorlar baba. Ne olur yardım et. Ben dilzarsız yaşayamam."

"Gel otur lan adam akılı anlat."

Azat ağanın ikazı ile hazar hemen koltuğa oturup anlatmaya basladı. Meğer dilzar hazarın sevdiği kızmış. Babası dilzarı sevmediği bir adama verecekmiş tabi bunu duyan hazar deliye dönmüş.

"Tamam oğul ben hal edeceğim."

Berzan ağa ayaklanınca onunla birlikte hazar, sıraç, haşim abi ve Azat'ta ayaklanıp salondan çıktı.

"Ana ne olcak şimdi ya dilzar ablayı hazar abime vermezseler."

"Bilmiyorum keçamin(kızım). Bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey eğer dilzarı başka birine verirlerse hazar buna dayanamaz."

Rojin hanımın cevabı ile herkes suskunlaştı. Rojin hanım ayaklanıp salondan çıkınca havinde onun arkasından çıktı. Saate baktığımda 23.00 dı. Bende ayaklanıp dila ablaya ve ayşe'ye iyi geceler dileyip salondan çıktım. Odama gelince banyoya gidip ihtiyaçlarımı giderdim. Azat Ağa bugün gelmezdi zaten. Gerçi buda benim işime gelir ya neyse. Banyodan çıkıp dolabın karşısına geçtim. Beyaz uzun geceliğimi alıp üzerime geçirdim. Işığı kapatıp yatağa ilerledim. Yorganı kaldırıp altına girdim. Bakalım yarın neler olacak. Gözlerimi kapatıp huzurlu bir uykuya kendimi teslim ettim.
********
Sabah gözlerimi açtığımda saat daha 07.00'a geliyordu. Kahvaltı 08.30 yapılcağı için daha 01.30 saat vardı. Uykum yeniden gelmeyeceği için yataktan kalkıp banyoya girdim. İhtiyaçkarımı giderdikten sonra üzerimi giyinip odadan çıktım. Odadan çıktığım gibi küçük bir bedene çarptım. Küçük bedene baktığımda yiğit alnını ovalıyordu. Hızla yanına çöküp alnına baktım.