Bölüm ithafı= SUNGU37(Dilba)
Gözlerimi açtığımda karanlık yavaş yavaş çöküyordu. Komidinin üzerindeki telefonu aldığımda saat 18.30 geçiyordu. İlk günden çok ayıp olmuştu. Hızla yataktan kalkıp banyoya girdim. İhtiyaçlarımı giderdikten sonra banyodan çıkıp üzerimi değiştirdim. Odadan çıkıp salona indim. Kadınlar sohbet ediyordu. Erkeklerin gelmesine anlaşılan vardı daha. Yavaş adımlar ile kadınların yanına gittim. Havin aynı sinsi bakışlarla bana bakıyordu. Anlaşılan bu kadının elinden çok çekicektim. Rojin hanım beni görünce tebesüm edip yanını gösterdi. Bende gidip yanına oturdum.
"Kusura bakmayın efendim uyuya kalmışım."
"Ne kusuru yavrum. Ayrıca bana anne de olurmu yavrum?"
"Peki anne."
Rojin hanım gülümseyip tekrar sohbete başladı. Hala havinin delici bakışlarını üzerimde hissediyordum. Rojin hanımın konuşması ile ona döndüm.
"Yavrum bu kız benim en küçük kızımdır. Yanındaki ise benim büyük oğlumun karısıdır. Kızımın adı ayşe, gelinimin adı ise dila."
Söyledikleri kişiye döndüğümde bana gülümseyerek bakan iki kadına nende gülümsedim. Anlaşılan beni bu evde sevmeyen havin ve azat Ağaydı. En azından bu iyi haberdi.
"Memnun oldum."
Ayşenin dedikleri ile kızarıp başımı önüme eydim.
"Yenge ya çok güzelsin. Valla erkek olsaydım kesin senle evlenirdim. Azat abim çok şanslı yaa."
Ayşenin söyledikleri ile havin hızla yerinden kalkıp salondan çıktı. Ayşe sanki kötü birşey yapmış gibi dudağının kenarını ısırıp başını önüne eğdi. Rojin hanım başını iki yana salayıp sabır diledi. Erkeklerin salona girmesi ile işten döndüklerini anlamış oldum. Kadınlar ayaklanınca bende başım önde onlarla ayaklandım. Erkekler yerlerine geçince kadınlarda oturdu. Bende izin isteyip mutfağa girdim. Yardımcılar masayı avluya kurma teleşesiydeydi. Mutfağa girdiğimde hepsi bana döndü. Onların aniden bana dönmesi ile yerimde huzursuzca kıpırdandım. Çalışanlardan yaşlı olanı söze girdi.
"Birşey mi istemiştiniz hanımım?"
"Ben yardım edilecek birşey varsa diye yardıma geldim."
"Olurmu öyle şey hanımım biz yaparız."
"Siz bana yapılacak varsa söyleyin ben yardım edim. Şey isminiz neydi acaba?"
"Benimki suzan hanımım. Bu iki kızda benim kızım olur. Sevda ve yaren."
"Memnun oldum. Bana hanımım demez iseniz sevinirim."
"Ama..."
"Lütfen bana hanımım demeyin. Benide bir kızınız olarak görürseniz çok sevinirim."
"Peki kızım."
Bana sıcak gülümsemesini bahşedip elime tabakları verdi. Mutfaktan çıkıp avluya geçerken kendi ismimi duydum. Azat ağa deli gibi benim ismimi anıyordu.
"DİLBAAAA!!!!"
Azat Ağa merdivenlerden avluya inerken beni gördü. Hızla yanı.a gelmeye başladı. Azat Ağanın bağırması ile ev halkı salondan avluya çıkmıştı. Ben daha ne olduğunu anlamadan yüzüme inen tokatla tabaklar elimden düşüp kırıldı. Bende tokatın şideti ile tabak kırıklarının üzerine düştüm. Cam kırıkları avuç içime batmıştı. Azat Ağa ise hala deli gibi başımda bağırıyordu.
"Ben sana demedimmi ulan havini üzersen seni yaşatmam diye ha demedimmi?"
"B-ben b-birşey y-yapmadım."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUMA
Ficción Generalkısacık bir anda azat ağa ile göz göze geldik. mavi okyanusları beni sanki dibe çekmek ister gibi bakıyor. o kadar öfkeli bakıyorki beni öldürmek ister gibi. ama benim bir suçum yokki. hatta aralarında en masumu benim. ben istemedim kuma olmayı. ben...