hayatımda ilk defa böyle bir ironiyle telefon numarası çalmıştım ya. Allah'ım ben napıyordum bilmiyorum. hemen aşağıya inip numarayı aldım ve aysuyu çağırdım. ben bunları oturmuş bir yandan anlatıyorum ve Aysu gülmekten katılıyordu karşımda. aşırı bi heyecanla özelden Yılmaz'ı aradım. ee artık o mu değil mi diye kontrol etme zamanıydı...
evet telefon çalıyor ama kalbim bedenimden çıkmış bir şekilde resmen yerde atıyordu. 2-3 çalıştan sonra bi ses 'alo, alo, efendim, ya arıyorsun madem konuşsana' diye söyleniyordu. bu Yılmaz'dı, onun sesiydi...
telefonu kapatır kapatmaz sevinç çığlıklarıyla aysunun üstüne çıkmışım, bütün site 'bu deli napıyor ya' der gibi suratıma bakıyordu. bundan tam bir hafta sonra İstanbul'a, yani asıl yaşadığımız yere dönecektik. Balıkesir'de evimiz vardı ve yazları oradaydık. 2,2.5 hafta boyunca Yılmaz'ı hergün sapık gibi özelden arıyordum. benim ismimi bile bilmediği için telefon numarasıyla onu snapten ekledim. bi süre o ekli diye yüzümü asla kullanmadığım, hatta snap dahi atmadığım zamanlardı. bigün sen kalk salak gibi çocuğu eklediğini unut sonra da snap at ya...