Midnight Cravings

1.2K 114 31
                                    

Gece yarısı ürpertileri pek iyi değildir.

10 Şubat, 2012

Mutfak

Vücudum bir şey için yalvarıyordu... Yemek. Kahvaltıdan beri bir şey yememiştim çünkü Malina aramıştı ve öğle vaktine kadar konuşmuştuk.

Komidinde duran saate baktığımda 23:56'yı gösteriyordu, hemen kalktım, yoga şortumu giydim, odamdan çıktım ve hızlıca merdivenlerden indim.

Kahvaltı odasına girmeden önce biri var mı diye koridoru kontrol ettim.

Buzdolabıyla bakışınca neredeyse dizlerimin üstüne düşecektim. Büyülü ve birazdan senin olacak lezzetli şeyleri düşün, dayan...

Titreyen ellerimle birlikte buzdolabına yürüdüm ve kapağı açtım. Ah şu sahiplik hissi...

''Mükemmel...'' Küçük bir paket donutu alırken gülümsedim. Ama sonra paketlenmiş hindiyi gördüm.

Derin bir nefes alıp toparlandım.

Yavaşça dondurucunun kapağını açtım ve gözüm döndü. Hay yiyeceklerin anası...

Rock Road dondurması.

Bu gerçek olamazdı. Tanrım, rüyadayım.

Çekmeceden bir kase aldım ve kaşık bulmaya çalıştım. Bir tane bulduğumda onu dondurma kabına daldırdım ve dondurmayı kaseye koydum. Kabı tekrar dondurucuya kaldırdım ve küçük masaya oturdum.

Şimdi haşmetli dondurmayı ye-

''Bu saatte ne yapıyorsun?'' Siktir! Kapıya baktım ve eşofmanın üstüne giydiği beyaz tişörtüyle Harry'yi gördüm.

''Um, ben...'' Kaseyi gösterdim, gözlerini ovaladı.

''Üzgünüm. Umarım seni uyandırmamışımdır.'' Diye fısıldadım, esnedi.

Bana yaklaştı, en yakınımdaki sandalyeye oturduğunda duruşumu düzelttim. Daha önce yorgun olmasına rağmen böyle görünen biriyle tanışmamıştım... Mükemmel ve göz kamaştırıcı.

Saçları darmadağındı ve gözleri uykulu bakıyordu. Olduğunun tam tersi görünüyordu.

''O dondurma mı?'' Neşelenmiş görünüyordu, kafamı salladım.

Yine gözlerini ovaladıktan sonra kalktı ve dondurma kutusunu, kaseyi ve kaşığı aldı.

Bir kaşık dolusu dondurmayı yedi.

''Tanrım bu dondurma harika. Bunu düşünmene sevindim.''

Dondurmamdan biraz aldım, esnerken kafasını geri atması beni gülümsetti.

''Hey sana bir soru sorabilir miyim?'' Dedim, bana baktı.

''Tabii.'' Tembelce kafasını salladı, tekrar gülümsedim.

''Politikacılar hakkında ne düşünüyorsun?'' Diye sordum. Çok yorgun olduğunu ve bana mantıklı veya gerçek bir cevap vermeyeceğini biliyordum.

''Çikolata parçacıkları harikadır. Bunun gibi harika bir dondurmanın içine koymamalarına şaşırdım.'' Ağzını tekrar doldurdu.

Kafamı salladım ve kalktım.

''Hey, nereye gidiyorsun?!'' Diye bağırdı ve kaşlarını çattı.

''Yatağa gidiyordum.'' Ona doğru tekrar gitmeden önce kaseyi lavaboya koydum.

''Yatakta olmam gerekiyordu. Kurallar böyle.'' Neredeyse 1 aydır buradaydım ve her gün bana yeni kurallar söylüyordu. Ve ben ona Haley'in de dediği gibi her Efendi Styles veya Bay Styles dediğimde bir tane ekliyordu.

headmaster styles. → TürkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin