We Meet Again

2.1K 134 61
                                    

Mücadele her zaman bir trajediyi takip eder.

22 Ocak, 2012

Anastasia'nın 17. Doğum Günü Partisi

Bitkin bir şekilde ofladım, hizmetçilerimiz, Mariam ve Jolie, partinin geri kalanında bana yardım etmişti. Ailem yakında kutlamak için burada olacaktı. Virgin Adaları'na özel jet tatiline çıkmışlardı, ama neyseki partim bitmeden evde olacaklardı.

''Tanrım, Ana, sonunda 17 olduğuna inanamıyorum. Bize katılma vaktin geldi.'' dedi en yakın arkadaşım Malina, müzik odasına girip kollarıma atlarken.

''Seni özledim bebek.''

''Ben de seni özledim, M. Sen olmadan okul çok sessiz.'' Malina San Fransisco'daki gezisinden yeni dönmüştü çünkü ailesi onu rastgele bir okula yazdırmıştı.

''Beni özlediğini biliyorum. Ve bu ikisinin de özlediğini biliyorum.'' Mariam ve Jolie'ye doğru yürüdü ve onlara sarılıp bana döndü.

''Misafirlerin erken geldi.''

Çığlık attım ve ellerimi çırptım, müzik odasından çıktım ve ön kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda ilk önce ponpon kız olan arkadaşlarımı gördüm ve doğum günümü kutlayıp bana bugün okula gitmediğim için duymadığım dedikoduları söylediler.

Kapıyı kapatmadan önce daha fazla insanın evime girmesi beni gülümsetti. Bu insanların yarısını bile davet etmiş miydim?

Daha sonra futbol takımı yetişti ve alkol de getirmişlerdi. İçmeye karşı olmama rağmen, bir bardak kimseyi öldürmezdi.

Bazıları davet edilmemiş, bazıları zar zor yetişmiş olan insanlar da geldiğinde parti başlamaya hazırdı. Müziği başlattım, birkaç kırmızı karton bardağın arasından geçtim ve bunu hatırlanacak bir parti yapmaya karar verdim.

Malina'yla odama gitmeye çalıştım ama bir sürü insan merdivenlerin başında duruyordu bu yüzden ön kapının ordan ilerleyip odaya duvardan tırmanmak zorunda kalacaktık.

''Bastır bakalım!'' diye bağırdı Malina ona bu planı söyledikten sonra.

Dışarı çıktığımızda, delice gülüyordu ve beni kapının yanında duran çalılara itti. Kafası iyiydi, düşündüğümden daha iyi.

''Anastasia Greene?'' Girişe baktım ve dona kaldım.

''Seninle konuşmam gerek.''

Parti elbisemin üstündeki yaprakları çırptım ve Malina'nın ''Bu taş parça da kim?'' diye çığırdığını duydum.

Gözlerimi devirdim ve sese geri döndüm. ''Seni partime davet etmiş miydim?''

''Geçen sene tanışmıştık. Ben Gina ve,'' gözlerini kapattı ''Ve Nicholas Styles'ın oğlu, Harry. Ve kötü haberlerim var.''

''Tamam. Umursayan birine söyle. İlgilendiğim bir parti var ve seni daha fazla tanımak istemiyordum. Bana saygısızca davranmıştın.'' Gözlerimi devirdim ve bana doğru yürüdü.

''Sarhoştum. Özür dilerim. Normalde böyle değilim. Ruh halini, partini veya herhangi bir şeyi mahvetmeyeceğiim ama bence söyleyeceğim şeyi duymaya ihtiyacın var.'' Sesinde şefkat ve hüzün vardı, bu yüzden iç çektim ve kafamı onaylar şekilde salladım.

headmaster styles. → TürkçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin