(Öncelkle geciktim evet, ama çalışıyorum ve ipadimi evde kaybettim??? Evet çok başarılıyım bu konularda fsjdkgf YB 100 okunmadan sonra gelecek ayrıca vote'ları da göz önünde bulunduracağım:))) İyi tatillerrr)
''Dudağını dişle, boynunu ısır. Sır olarak kaldığı sıraca sorun yok.''
9 Mart, 2012
Efendi Styles'ın Yatak OdasıOdamdan 7 gündür çıkmıyordum. Tabiiki Haley bana yemek getirdi. Ama hiçbirini yemedim. Açlıktan ölmemden korkuyordu ama ağlamaktan ve çığlık atmaktan korktuğum için ağzımı açamıyordum.
Ve hala daha Harry'nin bana vurduğunda kalbimde oluşan acıyı atlatamamıştım. Ona olan güvenimi kaybetmiştim, ve ondan sonsuza kadar korkacaktım. Bunu düşünmeden odamdan dışarı adım atmaya emin bile değildim.
Gina 2 hafta sonra gidecekti. Gerçekten onun hiçbir sike yaramayan boşboğazlıklarına boyun eğeceğimi mi sanıyordu?
Harry'ye bağırdığını duyduğumda oturdum. ''23 yaşında olman umrumda değil! Kimi sevdiğin umrumda değil! Durumdan hoşlansan da hoşlanmasan da o kızı terk edeceksin!''
Onun dediklerini duyduğumda ağlamaya başladım, ve duramadum. ''Hiçbir zaman ne düşündüğümü veya söylediğimi siklemedin değil mi Gina?! Onu terk etmeyeceğim! Onu asla bırakmayacağım! Ondan vazgeçene kadar, asla!''
Birinin merdivenlerden çıktığını duyduğumda kapıma yürüdüm. Elimi kulba koydum ve biri kapının önünde durdu.
''Hemen buraya gel!'' Gina aşağı kattan bağırdı, kapımın önündekinin Harry olduğunu anladığımda göz yaşlarım yanaklarımdan akıyordu.
''Anastasia...'' Kapımın önünden seslendi ve çığlık atmamak ağzımı kapattım. ''Orada olduğunu biliyorum. Seni görmeyi özledim. Lütfen birazdan gel.'' Neredeyse dışarı çıkmam için yalvarıyordu. ''Eğer gelmek istersen, odamda olacağım.''
''Harry, eğer hemen şimdi buraya gelmezs-''
''Geliyorum!'' Diye bağırdı ve merdivenlerden indi. Söyleyecekleri şeyleri duymamak için yatağıma zıpladım ve kafamı yastıklara gömdüm.
Bunca zaman onunla nasıl yaşayabilmişti? Ona vurmadan katlanmayı nasıl öğrenmişti?
Hızla nefes alıp verdiğimde tekrar ağladığımı fark ettim. Oraya gitmeli miyim? Onu özledim, ama... Bana isteyerek vurmadı değil mi? Eğer odasına gidersem beni öper miydi? Ne söyleyebilirdi ki?
Yastıkları üstümden attım ve ıslak yanaklarıma yapışan saçlarımı yüzümden çektim.
Oraya gidip gitmemekte emin değildim. Eğer gidersem ne olacaktı?
İç çektim ve pencereye baktım. Hava neredeyse kararmak üzereydi ve yorgun bile değildim. Yapacak bir şeylere ihtiyacım vardı. Ve eğer Harry beni işsiz hissetmekten kurtaracaksa, bunu yapacaktım.
Dolabıma yürüdüm ve şort-tişört giydim. Sonra karışmış saçlarımı taradım ve yavaşça kapımı açtım.
Kavga ettiklerinden beri 30 dakika geçmişti ve Gina'nın hala dışarıda olup olmadığını bilmiyordum.
Mutfağa indim, kimse yoktu. Tüm evi gezdim ama yine kimse yoku. Ya uyuyakalmıştı ya da bir yerlere gitmişti.
Derin nefes aldım ve sol kola geçtim. Önce Harry'nin ofis kapısının önünden geçtim, sonra yatak odasına ilerledim.
Yatak odası nasıl görünüyordu? İçindeki her şeyi incelemem ne kadar zamanımı alırdı? Beni içeri alacak mıydı?
Odasını düşünmeyi durdurup bana tokat atışının aklıma gelmesi 1 saniyemi aldı. Bana tekrar vurur muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
headmaster styles. → Türkçe
FanfictionAnastasia, Harry ile tanıştığında her şey haddinden fazla değişti. Tek bildiği şey onunla tanıştığında, kalbini değiştireceğiydi. Onun da değişeceğini asla bilemezdi. - thank you for your permission! @remediez. { çeviri iznimiz vardır. }