headmaster styles. → Türkçe

Grand Tour

Ev; kalbinin olduğu yerdir.

24 Ocak, 2012

Yeni Bir Ev

''Bayan Greene?'' Kısık sesi duydum, bacaklarımı göğsüme çektim ve başımı ortaya koydum (cenin pozisyonu).

''Efendi Styles sinirli. Saat dokuzu çeyrek geçiyor.'' Sinirli?

Yorganı üstümden attı ve hemen kalktım.

''Giyinene kadar dışarıda bekleyebilir misin? Teşekkürler Haley.'' Kafasını salladı ve dışarı çıktı.

Bavullarımı açacaktım ama sonra eğer onun dolaba koyduklarından giyersem çok fazla kızmayacağını düşündüm. Dolabı açtım. Kırmızı renkte yarım bir üst ve siyah etek çıkardım.

Giyindikten sonra saçlarımı taradım ve dışarı çıktım. Haley beni görünce elini göğsünün üstüne koydu.

''Çok güzel görünüyorsun. Gençlik yıllarımı hatırladım, ben böyle şeyleri giyemiyordum. Sen ise model gibi olmuşsun.'' Gülümsedim ve merdivenlerden aşağı takip ettim.

''Oh, sana söyleyeceğim bir şey var. Efendi Styles'ın kuzeni Leann, bahar için gelecek. 4. katta seninle beraber kalacak. Yalnız kalmayacağını sana söylemeliyim diye düşündüm. 5 Şubat gibi burada olur.''

''Bu çok iyi bir haber.'' Gülümsedim. Merdivenlerden indik.

''Şu tarafta.'' Dedi, kafamı sallayıp onu takip ettim.

Benim odamdan daha büyük bir odaya girdik, buranın kahvaltı odası olduğunu fark ettim. Harry'nin gazetesini okuduğu masanın önünde durdum. Klişe.

''Merhaba.'' Karşısına oturdum, bana cevap vermedi. Çayından bir yudum aldı.

''Gece rahat uyudun mu?'' Diye sordum, Haley bana bir fincan çay getirdi.

Gazetesini göz hizasına indirdi ve Haley'in bana çayı getirişini izledi.

''Neden nasıl uyuduğumu umursuyorsun?'' Bana bakmaya tenezzül bile etmeden sordu.

''Sadece sana ısınmaya çalışıyorum. Birlikte yaşayacağımız için... Düşündüm de-''

''Ergenlere ayıracak vaktim yok. İlgilenmem gereken bir işim var. Burada olmak için tek sebebim sana evi gezdirmeyi istemem. Kabalaşıyorsam, özür dilerim. Ama bu işler böyle devam edecek.''

Çayından bir yudum daha aldı ve gazetesini okumaya devam etti.

Haley bana krep getirdi, yemeye başladım.

''Peki ya kurallar? Kurallar olacağını ve benden göstermemi istediğin davranışlardan söz etmiştin.'' Ağzımda krep varken konuştum.

''Nasıl yemek yeneceği hakkında en ufak bir fikrin bile yok değil mi?'' Kaşlarını kaldırıp bana baktı, ağzımı kapattım.

''Özür. 7 yaşımdan beri ev yapımı krep yemiyorum.'' Diye geveledim, hala bana bakıyordu.

''Üzgünüm.'' Yine geveledim ve kaşları indi.

''Dahm'da yaşıyordun ve 10 yıldır ev yapımı krep yemedin mi?'' Gazetesine döndü ve fısıldadı ''Garip.''

Bir ısırık daha aldım, bir dakika kadar sessizlik oldu ve kıkırdadım.

''Bu kadar komik olan ne?'' Gazetesinin üstünden baktı ve kaşlarını çattı.

''Hiç. Sadece... Boşver.'' Kreplerimi bitirdim, ayağa kalktı, giydiklerine baktım.