Selam❤️19.04.2017 tarihinde başladım konumuz. Basketbol takımında olan Uzay,Kıvanç ve Kerem...Okullarına Yeni gelen ve ayrıca karşı komşuları çıkan şu deli 3 kız ; Yıldız,Başak ve Aslı...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Okula daha yeni girmiş...
Arkadaşlar özür dilerim uyuya kalmışım.sonra da yayınlamada sorun oldu sabah yayınlayamadım.internet sorunu işte.neyse 🌈🌈Oy vermeyi unutmayın🌈🌈
Başak'ın AĞZINDAN Piknik alanına vardığımızda ben hemen topu alıp voleybol maçı yapmayı teklif ettim.kızlar kabul etti ama erkekler mangal yapacaklarını söyledi erkeklerden sadece emir oynayacaktı.çember olmuştuk benim sağıma doğru sıra şuydu
Ben-Aslı -Başak -emir -seren sonra yine ben yine Aslı falan filan anladınız işte.topa servis attım iç sesim
"Bende taksi attım" desede onun bu iğrenç esprisinden sonra topu Başak'a atmıştım o ise Aslı'ya -aslı seren ile emirin ortasına attı ve ikiside topa vurmak için atlayınca seren emirin üstüne düştü.bir süre bakıştılar erkeklerde birbirini dürterek sırıtarak onları izliyorlardı.ikiside kalkmak için bir hamle yapınca kafalarını çarpıştı ve seren -ağzına sıçtığımın emiri bir daha benim vuracağım topa atla varya sana denize girercesine dalarım.bu değişik hakaretinden sonra ellerimi yukarı kaldırıp sesli bir şekilde -bu kızın kuzenim olduğu konusunda şüpheliyim!! Dedim.göz devirdi. Onlar oyunlarına devam ederlerken ben kıvançaşkımın yanına gittim. 1 saat sonra çıkacaktık geç kalırsak tiyatro mahvolurdu.em sonunda etleri yedik 20 dk içinde çıkacaktık bu piknik şeysinden sereni göremeyince nerde olduğunu sordum aslışkım -deniz kenarına gitti O sırada şaşırsamda emir bana dönüp -istersen bakabilirim.dedi o an aklıma Kıvanç'a onlar gelmeden önce dediğim şey geldi ve Kıvanç'a pis pis sırıtıp,emire tatlı bir bakış atıp -çok sevinirim.dedim. Emir gittikten sonra uzay -yenge alemsin vallah.dedi kerem ise -iyi ki benim aslım böyle değil.kıvanç onun kafasına vurup -öyle olamaz zaten hıyarto.dedi.
Seren'in AĞZINDAN Deniz'in dalgalarının çıkardığı ses beni rahatlatıyordu.yanıma birisi oturdu.kızlardandır diye bakmadım bile sonra bir taş gördüm ve elimi almak için attığımda yanımda oturanın aslında emir olduğunu ve elini onun dA taşa uzattığını gördüm.ikimiz aynı anda tutunca güldüm ve -önce ben gördüm.diyip çektim. -beni ilgilendirmez ilk ben aldım -o zaman bu dA beni ilgilendirmez. -çok gıcıksın -senden daha gıcık olduğumu biliyorum Gözüne Deniz sıçmış çocuk -peki. Lakap takıyorsak bende takacağım Gri panda - ama pandalar şirindir.(dedim bana şirin demiş olamaz herhalde) -biliyorum.dedi ve elini ensesine attı. Denize bakmaya devam ettim. Arkadan anıran kuzenimin sesi ile kendime geldim
-lan yalak keneler sizin yüzünüzden ağaç oldum önce tohumdum tohumlar fidanaaa...fidanlar ağacaaa....ağaçlar ormana .... ormanlar Başak'a-- sözünü yıldız kesti ve
-umarım orman sana girer Başak dedi.yıldız onlara gülüp yavaş yavaş gitmeye başladık ki ani bir üşüme geldi.ellerimi kollarıma tam sarıyordum ki emir hırkasını omzuma attı ona bakınca hafifçe sırıtıp -üşüdüğün çok belliydi.dedi . -teşekkür ederim.dedim.sırıttı. Biz emir ile arabaya doğru giderken bizimkiler emir ile bana imalı sırıtmalarla bakıyorlardı.Anlamıştım ama anlamamış gibi davranıp arabaya bindim.diğerleri de kendi arabalarına bindiler.emir arabayı çalıştırdıktan sonra uzayların arabasını takip etmeye başladı.o sırada müziği açtı çıkan parça Tuğba özerk-süslü günahdı. (Medya) Canı sıkılmış olacak ki bana -tiyatro da ne giyeceksin? -bilmem herhalde bir etek ve tişört giyerim. Başını salladı. Eve varınca Emir'e teşekkür ettim. O da akşam görüşürüz dedi. Daha tiyatro için 4 saat vardı.saat şu anda 3'tü. Başak - kızlar saat 15.15 de randevumuz var unutmayın.dedi yukarı kıyafetlerini değiştirmeye çıkarken. - ne randevusu?dedim. -kuaför.dedi Aslı merdivenden bana dönüp. -ben saçıma bişey yaptırmayacağım.daha yeni kestirmiştim.siz tiyatro için mi ? -evet saçı yapmayacaklar zaten sadece uçlarını kestireceğiz.saçı tiyatro salonunda yapacaklarmıymış neymiş.neyse hadi sende çık üstüne normal birşeyler giy ama yanına akşam giyeceklerini de al .eve büyük bir ihtimal geri dönmeyiz. -tamam. dedim ve bana ayırdıkları odaya çıktım o sırada kapı çaldı.onlar meşguldür diye kapıyı açmaya indim.açtığım an karşımda Güneş vardı bana gülümseyerek bakarak kocaman sarıldı. -seni çook özledim.dedim biraz daha sıkı sarıldı ve -bende seni özledim.dedi sonra ikimizde salona geçip oturduk. Kızlar geldiler ve hoşgeldin dedikten sonra yıldız kardeşine -bizimle kuaföre gelecek misin? - olur .dedi. Kalktık ve Yıldız'ın arabasına bindik ben öne ve diğerleri arkaya geçti. ----------------------------- Tam kuaförden çıkarken -telefonum!!diye bağırdım.inanamıyorum harbiden telefonumu Evde unutmuştum.kızlara -telefonumu evde unuttum ben taksiyle gidip alırım gelirim.orda görüşürüz .dedim tamam dediler. 5dk sonra🔲 Tahmin ettiğim gibi evdeydi telefonum.tam kapıyı kitlerken bizimkilerin kapısı açıldı. Kerem -selam seren de senin Burda olmaman gerekmiyor mu?dedi. -selam .lan telefonumu evde unutmuşum almaya geldim.dedim. O sırada diğerleri de gelmişti emir başını uzatıp -bende tiyatro salonuna gidecektim istersen seni de alabilirim.sonra diğerlerini gösterip -onlar bir yerlere uğrayacaklarmış hani şöyle siyah olan papyonlu şeyler var ya omlardan alacaklarmış. Güldüm ve -onlara takım elbise deniyor.dedim ve -tamam teşekkür ederim.dedim -şey istersen gelmişken üstünü de giy.dedi. -ah evet haklısın ama bekler misin? -tabikide.dedi bende kapıyı açıp onu içeri davet ettim.o salonda otururken giyinmek için odama geçtim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu elbiseyi seçtim.etekten vazgeçmiştim.neyse elbiseyi giydim giymesine ama arkadaki fermuarı bir türlü çekemedim.kızlar olsa yardım ederlerdi. Sonra emire mi söylesem? Diye düşündüm. Artık ondan yardım isteyecektim.aşağı indiğimde emir ayağa kalktı.ona biraz mahcup bir şekilde bakıp -şey... elbisenin fermuarını çekemedim de acaba... çekebilir misin? Başını salladı. Fermuarı çekerken öyle bir yutkundu ki. Ben nefesimi öyle bir tutmuşum ki bu da onu fark etti ve -nefesini bırakabilirsin.dedi ve sırıttı.ben de güldüm ve -teşekkür ederim.dedikten sonra -çok güzel olmuşsun.dedi ama o kadar kısık sesle söyledi ki emin olmak için -efendim?diye sordum. Yok bişey dedi. Ve bir an panik olup kapıdan çıktı bende kapıyı kilitleyip peşinden asansöre bindim.asansörde yanıma aldığım takıları ona göstererek -hangisi ? Diye sordum. O ise beklemediğim bir cevap verdi. - bilmem ki her halinle güzelsin. Şaşırmıştım.arasından bir tanesini seçip bileğime takamaz çalıştım ve yine beceremedim.bilekliği aldı ve bileğime nazikçe taktı.gülümsedim.arabaya gelince öne oturdum. 10 dakika sonra🔲
Kapımı açtı.teşekkür ettim. Koluna girmemi söyledi.herhalde bu topuklu Ayakkabıların canımı acıttığını fark etti.yerimize geçtik. Hele şükür tiyatro başladı.bazı yerlerinde ağladım bazı yerlerinde güldüğüm çok güzel bir tiyatro oyunuydu.en sonda senaryo da olmayan bişey vardı.nerden mi biliyorum yıldız göstermişti. Kadın ölürken adam onu öpmüyor ama burda uzay Yıldız'ın güzelliğine dayanamayıp öptü herhalde.o sırada Güneş gülme krizine girdi. Ben ile emir ise aynı anda ben bir gözünü o bir gözünü kapadık. Güzel bir tiyatro anısı olarak hep bizimle kalacak....