fifteen

4.1K 390 221
                                    

Taehyung burdaydı ve Yoongi ile aynı apartmanda yaşıyorlardı. Taehyung zengin miydi?

Anlayamıyorum, neden hiçbir şey yerine oturmuyordu ki?

"Hyung, bana söylemeliydin. Onu yıllarca aradım ama bulamadım. Senden beklemezdim." Hayal kırıklığı sesimden okunurken ellerimi yüzümde birleştirdim.

"Jungkook, suratını saklamayı kes. İyiliğin için söylememiştim, O'nu hangi ara gördün?"

Pozisyonumu bozmadan omzumu silktim. Birazdan ağlayacaktım.

"Hey, seni O'na götürmemi ister misin?"

Yeniden omzumu silktim.

"Jungkook, buraya benim için geldin, konu neden sürekli Taehyung'a çıkıyor? Cidden ona aşık falan mısın? Kafayı mı yedin? İki yıl boyunca benimle de görüşmedin. Şimdi beni düşünmen gerekiyor, O'nu değil!"

Hyung haklı olsa da ben daha fazla haklıydım. Benden saklamaması gerekiyordu. İkisi de benim için değerliydi, neden böyle yapıyordu ki?

"Dinle, O'nu öldürmemi ister misin? Huh? Böylece aramızdaki şeyin engeli olmaz."

Sinirle ellerimi kızarmış suratımdan çektim. "Aramızdaki şey de ne? Ne saçmalıyorsun? Bana aşık falan mısın?" diye onu taklit ettim.

"Seni gebertirim Jungkook."

"Jimin'i öldürmen yetmedi mi?"

Salondaki üçüncü kişiye döndüm.

"Taehyung!" diye sevinçle bağırdım.

O'nun buraya ne ara girdiğini ve evin şifresini nereden bildiğini bilmiyorum ama şu an umrumda değildi.

O'na sarılmak için hamlede bulunacağım sırada hyung bileğimden yakaladı.

Taehyung'u inceleyememiştim. Şimdi baktığımda ise siyah saçları kahve tonlarına boyanmıştı. Ten rengi açılmıştı ve artık daha renkli giyiniyor gibiydi. Hala havalıydı.

Gözleri gözlerimle buluştuğunda bana gülümsedi ve yanıma doğru yaklaştı.

"Ne bok yiyorsun?" Yoongi hyung kaşlarını çatıp Taehyung'u omzundan ittirdi.

"Eski dostum gelmiş, sana ne oluyor?" Taehyung aynı şekilde Yoongi hyungun omzuna vururken ortamın iyice gerildiğini fark ettim. "Aranızdaki şey de ne? Bende merak ettim doğrusu."

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Taehyung hiçbir zaman kavga edeceğinde temasta bulunmazdı, ya sözleriyle ezer geçerdi ya da insanı zayıf noktasından yakalardı. Şimdi ise hyung ile birbirlerine vurmaları oldukça garibime gitmişti. O değişmiş gibiydi.

"Yeter!" diye bağırdım.

"Küçük dostum, burada ne kadar kalacaksın?" Taehyung, Yoongi hyungu ittirerek yanıma geldi.

"Dört gün," diyerek gülümsedim.

"Harika! Bana gidiyoruz." Eliyle elimi buluşturduktan sonra beni çekiştirerek kapıya yöneltti. "İki gün bende kalsın, sonra sende kalır!" diye Yoongi hyunga seslendikten sonra seri adımlarla karşı daireye ilerledik.

friends ✺ v.kook ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin