friends ✺ v.kook ✅

sixteen

"Ne söyleyeceksen söyle, işim var!" Yoongi hyung huysuz tavırlarıyla yeniden bana kızarken diyeceğim şeyi nasıl ifade etmem gerektiğini düşünüyordum. "Jungkook!"Bakışlarımı ayakkabılarımdan çekip ona baktığımda esnediğini gördüm. Sanırım uykusundan uyandırmış olmalıydım.

"Hyung, sana rüyamı anlatmam gerek," dedim çekingenlikle. Anlatmaktan utansamda anlatabileceğim kimse yoktu.

"Oradan rüya yorumcusu gibi mi duruyorum?" Sinirle soluduğunda kendimi garantiye alma adına bir adım geriye gittim. "Defol, Taehyung'a anlat. Nasıl olsa onunla kalmak istedin!" Kapıyı suratıma çarptığında birkaç dakika kapıyla bakıştım ve pes ederek yeniden karşı daireye yöneldim.

Taehyung kapıyı açtığında ona bakmadan hızlıca mutfağa yöneldim."Jungkook, neredeydin? Dün rahat uyuyamadın mı yoksa?"

Mutfakta titreyen ellerimle doldurduğum su dolu bardağı tutmaya çalışırken başımı iki yana salladım. "Sorun yok."

"Yoksa Bogum'dan mı rahatsız oldun?"

Bardağı tezgaha koyduktan sonra kaşlarımı çattım. "Ondan neden rahatsız olayım?"

"Rüyanda adımı sayıklıyordun, bir sorun mu var?"

"Ne kadarını duydun?" diye sordum korkuyla.

"Sadece adımı söylediğin kısmı."

Derin bir nefes vererek salona yöneldim. "Buna sevindim, bende seninle bir şey konuşmak istiyordum."

"Tabii, konuşalım." Ayakta dikilip oturmasını beklerken o da aynı şekilde benim oturmamı bekliyordu. "Otursana," dedi şüpheyle. Tedirginlikle onun oturacağını düşünmediğim bir köşeyi seçerken tahmin ettiğim gibi tam karşımdaki koltukta yerini almıştı. "Konu neydi?"

Boğazımı temizledim. Konuya direk girmeliydim, uzatmanın bana katacağı hiçbir katkısı yoktu sonuçta. "Rüyamda seni gördüm," diye ağzımdan sözcükler çıkarken kendimdeki özgüveni tam olarak hissedememem sonucu omuzlarım düştü.

"Güzelmiş," diye mırıldandı. "Bunda sorun ne?"

"Bu normal mi sence?" diye sordum.

"Normal tabii, ne var bunda Jungkook?"

Derin bir nefes aldım. "Ama sen bana sarılıyordun ve sen bana gerçekten de sarıldığında heyecanlanıyorum."

"Jungkook?" Öne doğru eğilirken ben de öne doğru eğilmiştim. "Sen zaten benden hoşlanmıyor muydun?"

"Ha?" Anlamaz gözlerle ona bakarken ne duyduğumu sindirmeye çalışıyordum. "Olabilir mi?"

Gülümseyerek yanıma geldi ve elini omzuma yerleştirdi. "Olur tabii, neden olmasın? Hislerini yeni fark edebilmen beni üzdü ama sonunda farkına vardın."

Anlayamıyordum şu an. O zaten kendisinden hoşlandığımın farkında mıydı? "Kafamı karıştırıyorsun, Taehyung," dedim derin bir iç çekerken. "Ne zamandır senden hoşlandığımı düşünüyorsun?"

Omzunu silkti. "Okula geldiğim günden beri," dedi daha da şaşırmamı sağlayarak.

"Bundan nasıl emin olabilirsin?" diye sordum sesimi yükselterek.

"Eh, bugüne dediğim hiçbir şeyin yanlış çıkmadığını biliyorsun."

Gözlerimi kırpıştırdım ve ayağa kalktım. "Peki sen benden hoşlanıyor musun?"

"Yoongi'nin evine git Jungkook," dedi sorumu görmezden gelerek.

"Neden?" diye sordum ağlamaklı sesimle. Beni kovuyor muydu şu an?

"Gece yarısı olduğunda seni bir yere götüreceğim, o yüzden Yoongi'ye git, sana mesaj atarım," dedi o da ayağa kalkarken. Aklım iyice karışmış bir şekilde kapıya zorla sürüklenirken yine nasıl aklımı karıştırabildiğini düşünüyordum.

+

geç gelen kötü bölüm için özür diliyorum. yazamadığım için bir sonraki bölüm ya da ondan sonraki bölüm final olacak :'(