Gelen yorumlardan ve tabii ki bethyloves'dan gelen teşvik ile ikinci bölümümü yazdım.Okuyan herkese teşekkürler,beğenmeniz ümidi ile...
Muharebeden 1 hafta önce
Yeni uyanmıştım.Güneş ışıkları yüzüme doğru geliyordu,elimle gözümü kapattım hemen.Oflayarak kalktım yatağımdan.Aslinda halen uyuyabilirdim yapacak bir şeyim yoktu fakat tekrar uyuyamamıştım.Oturur pozisyon aldım,etrafa bakındım.Ufak bir oda içinde yaşıyordum.Sanırsam ufak bir oda için fazla eşya vardı.Hafif çatlamıs bir masa üzerinde kitaplar,kağitlar,bir kaç ufak bıçak ve masa yanında iki tane eski sandalye...Yatağımda ayaklarımı uzattığım tarafın duvarında hafif çatlaklar vardi.Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım,dolabıma doğru gittim.Pek giyecek bir şeyim kalmamıştı.Uzun kollu beyaz keten tunik vardı sadece.Üstüme giydikten sonra kapıya doğru yöneldim hemen,çizmelerimi giyip çıktım.Kılıcımı yanıma almamıştım,şuan öyle büyük bir şeye ihtiyacım olduğunu sanmıyordum lakin her ihtimale karşı yanıma hep bir bıçak alırdım.Meyve satan tezgaha doğru çizdim yolumu.
"İki tane elma,en kırmızısından"
Yolda yürüyüp elmamı yerken Jerevia geldi yanıma,tipinde heyecan vardı.
"Görünüşe göre bizim çaylak güzel bir şekilde uyanmış ha ?" dedi kahkaha atarak, "Sana iyi bir haberim var"
Elindeki bir kağıdı gösterdi bana,afiş gibi bir şeydi.
"Öncelikle bana çaylak demeyi kes,kılıç talimlerinde görüyoruz kim çaylak." güldüm ve elindeki kağıdı aldım.Üstünde arenada turnuva olacak yazıyordu.Ödül ise on bin dinar...
Gözlerimi faltaşı gibi açıldı,derin bir nefes aldım hafif gülerek,"Nasıl oldu da bu kadar arttı ödül ? Beş bin dinarı geçmezdi normalde."
Elini omzuma koydu ve parmağıyla kağıtta yazan ödülü işaret etti, "Bilmiyorsun sanırsam.Refah seviyemiz artıyor.Askeri birliklerimizi güçlendiriyoruz,bir kısmıylada işte bu turnuva."
"Bu parayı alırsak sırtımız yere gelmez biliyorsun değil mi Jerevia ?" Sırıttım. "Aslında bir bölümünü askeri birliğe bağışlayabilirim veya halk için harcayabilirim."
Gülümsedi ve başını sallayarak onayladı.Omzuma vurup eliyle gel hareketi yaparak arena yoluna koyulduk.İkinci elmam halen cebimdeydi.
"Aç mısın ?" diye sordum
"Hayır,buluşmadan önce bir iki bir şey yemiştim."
İçimden güzel dedim ve cebimden diğer elmamı çıkararak yemeye başladım.Arenaya yaklaştıkça sesler daha da yükseliyordu.Kapıdan girdik ve katılım için ismimizi yazdık.Sonra kılıçlarımızı almak için bekleme yerine gittik.
"Heyecanlı mısın ?" diye sordu Jerevia.Titrek ve heyecanlı görünüyordu oda,elleri ağzında hızlı nefes alıyordu.
"Pek değil," diye yanıtladım sakince. "Yaptığımız talimlerin aynısı,sadece seyircili olanı." Onu iyi hissettirmek için omzuna iki kere hafifce vurdum.Çabuk gaza gelirdi...
Kılıçlarımızı aldık,tahtalardı.Zırh yoktu,belden yukarısı çıplak karşı karşıya gelecektik rakiplerle.
"Bayanlar ve baylar. Turnuvaya hepiniz hoş geldiniz !"
İşte başlıyorduk.İlk ben çıkacaktım sanırsam içimde öyle bir his vardı.Bekledim ama,benim ismim okunmadı.Bir kaç dövüş sonrası artık benim sıramdı.
"...Ve şimdi arenada ünlü gladyatör Raymeth ve Barbar Meltor karşı karşıya gelecek !"
Hazırdım...Veya değildim,sadece öyle hissetmek istiyor da olabilirdim.Kapı açıldı ve arenaya adımımı attım.Karşımda bendem bir kaç beden büyük bir adam vardı,kalıplıydı.Jerevia arkamdan bağırdı yapabilirsin diye.Karşımdaki adam ise bana yukardan bakıp gülüyordu.
Yaklaşıyorduk birbirimize,ani bir kılıç darbesiyle karşılaştım.Son anda diz çöküp kılıcımla engelledim darbeyi.Bu adamı yenmek çok zor olacak dedim içimden.Kılıcını ardı ardına savuruyordu,makine gibiydi sanki vurmam için şans vermiyordu.Sonunda bir açığını buldum ve sol bacağına sert bir tekme attım.Çömeldikten sonra hızlıca arkasına koşup boynundan tutup yere yatırmaya çalıştım fakat çok zor hareket ediyordu.Bıraktım,ayaga kalktı tekrar.Onun üzerine çok konsantre olmuştum.Sağıma doğru savurdu kılıcı,eğildim ve kalkıp sol böbreğinin oraya vurdum kılıcımı.Sarsıldı.Karnına bir tekme ve yeniden aynı yere savurdum kılıcı.Bu sefer kalkamadı,turu ben almıştım çok zorda olsa...
Sırada Jerevia vardı,yanıma gittim.
"Bana ilk turdan nasıl böyle bir adam çıktı anlamıyorum !?" Kaşlarım çattım ve hızlı hareket ediyordum.
"Belkide tanındığın ve en iyi askerlerden biri olduğunu bildikleri içindir."
Oturdum,Jerevia arenaya gidiyordu.Aklımda bir sonraki rakibimi nasıl yenebileceğim taktikleri vardı.Yaklaşık on dakika sonra yanıma geldi,kazanmıştı.
Sonraki turlarda da başarılıydık ikimizde,ama Jerevia finale kalamamıştı.Finaldeydim ve kendimi kazanmak için şartlandırdım.Derin bir nefes alarak çıktım arenaya,herkes beni alkışlıyordu.Karşıma daha önce hiç görmediğim biri çıktı.Çevik birine benziyordu,yüzünde bir kaç kesik izleri vardı,uzun boylu ve kısa saçlıydı.Acaba neredendi ?
Üzerime doğru koşmaya başladı,gayet hızlı ve çevikti.Kılıç darbeleri sert olmasada hızlıydı.Sol koluma vurdu kılıcını,sarsıldım ve bir tekme atarak yere serdi beni.Kalktım hemen.
"Sen nerden geliyorsun,kimsin ?"
Soruma cevap tahta kılıcıyla oldu.Savurduğu kılıcı engelledikten sonra göğsüne doğru omuz attım.İttikten sonra sonra ise elimdeki tahta kılıçla ard arda darbeler attım.
Bir süre ayakta sallanarak kaldı,ardından yere düştü.Yanına gittim,aynı soruyu tekrar sordum.Merak ediyordum cünkü hiç görmediğim birisiydi.Cevap vermemekte ısrarlıydı.Turnuva hakemi yanıma geldi ve beni galip ilan etti,bütün herkes bağırıyordu adımı söylüyordu.
"Raymeth ! Raymeth !"
Ardından Jerevia'nın yanına gittim hemen.Kahkaha attı ve bana doğru zıpladı.
"Dostum harikasın,herkese yeniden kim olduğunu gösterdin !"
Gülümseyerek aşağı yukarı başımı salladım,teşekkür ettim.Ardından evin yolunu tuttuk.Kararım,yedi bin dinarı orduya bağışlamaktı.Geri kalanı ilede kendime kılıç alabilirdim,veya bir kaç kıyafet.Eve girecekken yanıma aniden bir adam geldi, "Kraldan mektup var."
Şaşkın gözlerle baktım, "Kraldan mı ?"
Mektubu aldım hemen,ardından koşarak gitti.Bir kaç cümle yazılıydı sadece;
"Bu akşam seni yanımda görmek istiyorum,yemeğimize davetlisin.Raymeth,yardımına ihtiyacımız var... -Kral Ethelbert"
