Bölüme uygun bir müzik ile yeni bölümü sizlere sunuyorum.Umarım beğenirsiniz :)
Kabus görerek uyandım fakat uyandığımda herşeyi unutmuştum.Doğruldum ve yatağa baktığımda Jerevia yayılmış halen yatıyordu.Uyandırmadan hemen ayağa kalkıp üstümü giyip dışarı çıktım yiyecek birkaç bir şey almak için.
Kılıç talimlerinin yapıldığı yere gittim önce,birkaç talimci çalışıyordu.Daire şeklinde kumsal bir alan,kılıç kalkan doluydu tabii.Ah,Amelia'da çalışanlar arasındaydı.Aslında iyi kılıç sallardı oda,sert bir hatundur.İzliyordum,beni gördü sonradan ve tebessüm etti.
Sol böbreğe bir diz,sol elin tersi ile ağır bir tokat ve ardından kılıcı karna doğru sapla.
Tabi samandan yapılmış insan gövdesi şeklindeki şeye saplıyordu kılıcını.Bunu tekrar ediyordu hep.Güzel bir hareketti bende çok önceden öğrenmiştim...Fazla durmadan hemen yemek için tüccara uğrayıp bir şeyler alıp eve gittim.Birkaç dilim ekmek,iki domates ve birazda süt almıştım.Yiyecekleri masaya bıraktım yavaşça.Jerevia halen uyuyordu,omzundan sallayarak uyandırmaya çalıştım.
"Jerevia." dedim fısıldayarak,sesini çıkarmadı.Bir daha söyledim,yine pek bir şey yoktu.
"Jerevia !" sesimi yükseltmiştim bu sefer ve nihayet uyanmıştı.Yüzü buruşmuş saçları karışmış ve bira kokuyor bir haldeydi.
"Raymeth ?" Sanki beni ilk defa görmüş ve duymuş biri gibiydi.Varlığımdan haberi yoktu.
"Üstüne köpek sıçmış sanki," gözlerimi kısarak kıkırdadım ve başımı salladım. "Hemen hazırlanmalısın yoksa kralın emrine karşı gelmiş olursun dostum.Yemek aldım,hemen ye ve evine gidip hazırlan."
Kral kelimesini duyunca kalktı hemen,tabi kalkmasıyla yere düşmesi bir oldu.Ellerini omzuma koydu acele ile."Yemeği boşver,hemen eve gidiyorum gelirim ben yine."
Kahkaha attım,çok heyecanlanmıştı yazık.Birde öyle bir halde olunca telaşı ikiye katlanmıştı.Tamam diyerek yolladım onu ve masaya oturup yemeğimi yemeye başladım.Biraz bıraktım onada,olmadı yolda yer diye.
Yemeğimi yedikten sonra hemen hazırlanmaya başladım.Üstüme uzun kollu kahverengi deri yeleğimi,altıma siyah kadife pantolonumu giyip kılıcımı ve birkaç parça yemeği alarak çıktım evden.Jerevia'da atıyla koşturuyordu bana doğru.
Elimdeki bir domates ve iki dilim ekmek dolu ufak torbayı ona verdim."Yemeğini yemeden gitmeni istemedim."
Teşekkür etti,torbayı aldı ve hemen açıp at sırtında yemeye başladı.Bende atıma bindikten sonra kaleye doğru yol aldık.Güneş hafiften batma aşamasına geçmişti,gökyüzü turunculaşıyor,hava gittikçe soğuyordu.
Atı yürüterek ilerliyorduk yavaşça.Bana döndü ve şaşkın bir yüz ifadesiyle sordu birden."Kral bizi,aslında beni,neden çağırıyor ?" Beniyi üstüne basarak söyledi.
Dudaklarımı büzdüm."Savaşa hazırlanıyoruz dostum ve büyük ihtimalle benim sağ kolum olacaksın," yüksek bir kahkaha attım. "Yada komutanlık görevini verecek sana."
"Senin sağ kolun olmaktansa evlere hizmete giderim daha iyi." Gözlerini döndürdü ve kafasını önüne çevirdi sırıtarak.
Bakışlarımı ona diktim ve gözlerimi kıstım."Evlere hizmet derken ? Şu şey mi ?" dedim sesimi incelterek.
Ağzını yuvarlak yaptı ve nefes vererek güldü."Bilirsin..." Elini bana doğru salladı ve bakışlarını bana yan çevirdi. "Herneyse boşver."
Kahkaha atıyordum.Son bir kere ona baktım ve ardından önüme döndüm.Kaleye yaklaşmıştık
Ana kapı açıldı ve kaleden içeri girdik.Kale eskisinden daha çok asker doluydu,özellikl surlardaki okçular,arbaletçiler. Atlardan indık kralın yanına doğru yürüdük sakin bir hava ile.Yanına geldiğimizde selamladı bizi hemen.
"Hoşgeldiniz Raymeth ve Jerevia.Hemen gelin plan odasına geçelim."
Jerevia yavaşça kulağıma doğru yaklaştı ve fısıldadı."Plan odası ?"
Dudaklarımı büzdüm."Bende ilk defa duydum.Duvada asılı büyük bir harita kılıçlar falan var.Gidince görürsün."dedim bende kulağına fısıldayarak.
Odaya geldik ve kral bize doğru dönüp konuşmaya başladı."Beyler,biliyorsunuz ki şuan büyük bir savaşa hazırlanıyoruz.Ülkemiz düşman ülkeye karşı yeterli bir seviyede olmayabilir ama elimizden ne geliyorsa yapıp sonuna kadar savaşacağız." sesini yükseltti.
Başımızı salladık,ellerimiz göbeğimiz üstünde bağlı dinliyorduk.Devam en anlamında başımı oynattım.
Derin bir nefes verdi ve bize doğru dikkatlice baktı."Sizlere komutanlık yetkisi vermeyi düşünüyorum.Kabul edecek misini ?" sağ kaşını kaldırdı,elleri arkasında bağlıydı.
Jerevia benden önce atıldı hemen,göğsünü gerdi,"Bu görevi onur ile yapmaya hazırız efendim."
"Aynen efendim,ülkemi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız." dedim ardından.
Eliyle gel işareti yaptı ve duvardakı büyük haritanın karşısında dikildi.Kılıcını kınından çıkardı ve harita uzerinde toprak bir arazinin üstüne tuttu.Arkasınds durup haritaya bakıyorduk.
"Muharebenin olacağı bölge burası çok büyük ihtimalle."Öksürdü ve eğildi biraz,ardından doğruldu yine." Büyük ölçüde atlı atağı yapmayı planlıyorum,ardından ikinci olarak ise
Elimi çeneme koydum ve gözlerimi kısarak düşündüm. "Evet aslında olabilir.Eğer at üstünden mızrak fırlatan bir grupda olursa daha iyi olur."
Kral dudaklarını büzdü ve bakışlarını aşağı çevirdi."Evet iyi fikir Raymeth.Bunu sen ayarla benim için."
Evet anlamında eğildim ve doğruldum.Birkaç saat daha plan hakkında konuştuk ve artık askerleri düzenlemek için hazırdık.
Gece olmuştu,kaleden çıkıp kışlaya doğru yol aldım atlı birliğinin başı ile konuşmak için.Kışlaya vardığımda sordum hemen başı kim diye bir askere.Tarif etti ve yeniden yürümeye başladım.Bir odada ayaklarını uzatmış oturuyordu.Hemen hızlı adımlarla yanına yaklaştım.
"Ben Raymeth,kralın huzurunda geliyorum !"
Sarsıldı ve oturduğu yerde doğruldu hemen.Üstündeki ceketi düzeltti ve cevap verdi kalın bir sesle. "Emriniz ?"
Elimi ağzıma götürüp bir iki kere öksürdüm. "Yarın geceye dek senden on askerden oluşan onbeş grup atlı mızraklı hazırlamanı istiyorum."
Ayağa kalkıp başını eğdi,"Tabi efendim hazırlamaya çalışacağım."
Yarı güldüm ve arkamı dönüp tekrar kaleye doğru yol aldım.Kralın yanına gittim durumu açıklamak için.
"Yarın geceye dek askerler hazır olur efendim,sonrasını Tanrı bilir..."
Büyük bir savaş olacaktı kanımca.Kanlı...Tanrı bizim yanımızda olsun,kazanmamız gerek bu savaşı...Şimdiden kalbim hızlı atmaya başlamıştı ama bunu durdurmam gerekliydi.Derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapadım,dua ettim.Zamanımız gittikçe yaklaşıyordu...
