Bölüm 2

116 17 8
                                    

Medya~Mert

Ah! Yanlış anlamamıştım değil mi? Doğrulamak için dansımı ve çığlıklarımı kesip anneme döndüm. Annem şaşkın bakışları ile beni izliyordu. Aldırmadan sorumu anneme yönelttim.
"Anne, az önce ben yanlış duymadım değil mi?"
Annem ufak bir kahkaha attı ve
"Hayır tatlım, pınar teyzen geldi ve aşağıda kahvaltı için bekliyor."
Koşarak odadan çıktım ve merdivenleri üçer üçer indim.
Ah! Gerçekten gelmişti! Koşarak boynuna sarıldım. Yaz tatilinden beri görmüyordum ve çok özlemiştim. Teyzem olmadığına rağmen pınar teyzem o boşluğu çok da güzel dolduruyordu. Anneme gösterdiğim değer ve saygıyı pınar teyzeme de gösterirdim. Ama neden haber vermeden birden gelmişti ki? Birşey mi olmuştu? Hemen telaşla kollarımı ayırmadan yüzüne baktım.
"Pınar teyze neden birden habersiz geldin? Birşey mi oldu?"
Soruma karşın ufak bir kahkaha attı ben neden güldüğüne anlam veremedim ve gözlerimi anlamadığımı belirtir bir şekilde kırpıştırarak baktım.
"Hayır tatlım, endişelenme birşey olduğu yok. Şirkette halledilmesi gereken ufak birkaç iş var fakat Mehmet amcan çok yoğun olduğu için gelemedi."
Kollarını iki yana açtı ve neşe dolu bir sesle "Vee ben geldiim!" Diye devam etti. Ben gülerken pınar teyzem tekrar konuştu.
"Havaalanından direk buraya geldim. Oğlumda burada oturuyormuş, onun da geldiğimden haberi yok. Anneni aradığımda çok ısrar etti. Bende kahvaltıya geldim. Seni de çok özlemiştim iyi de oldu!" Diye açıkladığında
"Bende seni çok özledim pınar teyzeciğim iyi ki gelmişsin çok sevindim!" Diyerek kocaman sırıttım.Pınar teyzem bir şey diyeceği sırada annem
" konuşmanıza kahvaltıda devam edin, hadi gelin bakalım"
Dediğinde
"Pınar teyze sen geç ben hemen geliyorum"
Dedim ve koşar adımlarla yukarı çıktım. Yüzümü yıkamayı unutmuştum.
  Yüzümü hemen yıkayıp üstümü değiştirmeden tekrar aşağı indim.
Sessiz bir şekilde kahvalti ederken babam sessizliği bozarak
"Staj işini ne yaptın kızım, bir yer bulabildin mi?"
Diye sorduğunda olumsuz anlamda başımı salladım.
"Malesef, aslında bir kaç yer var ama içime pek sinmedi" dediğimde pınar teyzem araya girdi
"Çisemciğim, istersen bizim şirkette stajını tamamlayabilirsin!" Dedi coşkulu bir sesle, pınar teyzem böyle bir teklif susunca bütün gözler ona döndü ve minnettar gözlerle baktılar.
Annem "Hem stajın için oldukça iyi bir imkan!" Dedi ve gülümsedi.
Pınar teyzem ve babam anneme katıldıklarını kafalarını sallayarak belli ettiler.
Ah! Evet haklılardı, pınar teyzemin ailesi oldukça varlıklı bir aileydi ve benim orada staj görmem ileride çok güzel iş fırsatım olması demekti.
Karahan Holdingde çalışmak için binlerce insan sıraya dizilirken, benim fırsat ayağıma gelmişti. Ama nedenini bilmediğim rahatsız edici bir dürtü oluştu içimde.
Zoraki bir gülümseme eşliğinde "Sonra konuşuruz pınar teyzeciğim, teşekkür ederim" dediğimde eğilerek yaklaşmamı işaret etti. Yaklaştığımda kulağıma "tatlım rica etsem kahvaltıdan sonra bahçede biraz konuşabilir miyiz?" Dedi duraksadı ve
"Mert hakkında"
Pınar teyzemin dediği şey karşısında Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırırken
"He...şey..he he, ta...tabi olur!" Dedim ve zoraki gülümsedim. O da benim Bu halime gülerek arkasına yaslandı. Mert hakkında benimle ne konuşacaktık ki? En önemlisi de kendi oğlun mert mi yoksa benim dört senedir sevdiğim mert mi?
Ah! cidden benimle ne konuşacaktık ki?kahvaltı boyunca bunu düşünerek içimdeki merakı ve tarif edemediğim duyguyu bastırmaya çalıştım.
  Bir süre sonra kahvaltınız bitti ve masayı toplarkenPınar teyzeme önden bahçeye çıkmasını istedim. Masayı topladıktan sonra bahçeye çıktığımda annemin ve pınar teyzemin koyu sohbet sen şahit oldum. Pınar teyzem beni gördüğünde anneme döndü ve
"canancım senin kahveni nasıl özledim, bir bilsen! Rica etsem bize kahve yapar mısın? Oturup karşılıklı içelim." Dedi sıcak ve samimi gülüşünü anneme göndererek annem de aynı gülüşü yollayarak "ah! tabi canım hemen yapıp geliyorum."
Dedi ve oturduğu yerden kalktı annem mutfağa doğru giderken pınar teyzem
"Gel tatlım otur bakalım, biraz konuşalım seninle" dediğinde heyecan ve merakla gösterdiği oturdum. Pınar teyzeme doğru dönerek konuşmasını dinledim.
"Tatlım şirkette stajını tamamlama konusunda ne düşünüyorsun?" Dedi ve umut gözlerini üzerime dikti. Ben de bilmiyordum ki ne düşündüğümü. Birşey düşünüyor muydum? Onu da bilmiyordum. Tek bildiğim içimde rahatsız edici huzursuz bir duygu olduğuydu. Fakat bir yandan da pınar teyzemi kırmak istemiyordum ama bir dakika Mert'in bununla ne ilgisi vardı ki? cidden kafam karışmıştı pınar teyzemi cevap olarak
"Bilmiyorum pınar teyzecim aslında ayağıma gelip gelebilecek en büyük fırsat ama ne bileyim içimde olumsuz bir his var." dediğimde anlayışla kafasını salladı ve derin bir soluk aldı.
"Anlıyorum...ben de zor durumda olmasam sana bu kadar ısrar etmezdim...kusura bakma tatlım."
Dediğinde istemeden de olsa kaşlarım çatıldı. buda ne demekti? nasıl bir zor durumdaki bu merak dürtünün verdiği huzursuzluğu gidermek amacı ile
"Ne zor durumu? Anlatmak ister misin?" O da bunu bekliyormuşcasına anlatmaya başladı.
"Tatlım oğlum Mert'i biliyorsun." Dedi ve benden bi işaret bekledi.
Mert mi? Ah! Demek kendi oğlundan bahsedecekti. Pınar teyzemin dediği şeyi düşündüm. Sadece ismini duymuştum kendisini henüz görmemiştim. Ben izmirdeyken mert'in okumak için İstanbul'da kuzeni ile birlikte yaşadığını duymuştum fakat dört sene öncesine kadar ben de İzmir'de yaşıyordum. Dört sene önce aşık olduğum adamı bulma umudu ile İstanbul'daki okuluma nakil aldırmıştım. Ve buluştum da çabalarım boşa gitmemişti. Hatta en sevdiğim adam karşı villada oturuyordu. Pınar teyzemin benim ne düşündüğümü anlamak istercesine beni incelediğini gördüm. Çünkü bunları düşünürken yüzümü aptal bir gülümseme kaplamıştı. Bir anlık panikle
"He..şey..evet..mert..he he biliyorum!" Diye saçma bir cevap verdim. Pınar teyzem bu panik halime buruk bir tebessüm etti
"Mert'in asistan aylin... ve aylin denilen kızın Mert'ten hoşlandığını öğrendim. Mert'in de bu olayın farkında olduğuna eminim şimdiye kadar kovulmadıysa kızlara olan düşkünlüğünden. Kızların ona olan ilgisi kızı yanında tutmaya yetiyor.Bu konuyu her açtığımda yeni bir asistana alışmam zor olur bahanesiyle konuyu kapatıyor.Ama Mert'in ileri gidebileceğinden korkuyorum. Dışarıdan bir kişi bile bunu öğrense, boy boy aslı olmayan haber çıkarırlar. eğer böyle bir şey olursa Mehmet amcanın Mert'e verdiği son şansı da mert kaybedecek...Mehmet amcan mert'e hem yurtdışına gönderecek hem de mirastan kendisine düşen paydan men edecek...eğer Mehmet amcan Mert'i yurtdışına yollarsa cidden ben mahvolurum" dedi ve yanağından usulca süzülen gözyaşını sildi ne diyeceğimi şaşırdım.
"Çok üzüldüm pınar teyze...peki benden ne yapmamı istiyorsun...yardım edebileceğim bir şey varsa seni mutlu edecek ise seve seve yaparım." Dedim ve gülümsedim.Pınar teyzem çekingen bir tavırla konuşmaya devam etti.
"Şey..sen stajı kabul etsen ve Mert'in asistanının yanında yardımcı olsan...bütün yapman gerek işleri öğrensen ve öğrendiğinde bana bildirsen bende Mert'i ikna edip o kızın yerine seni asistan olarak işe alsa...Kusura bakma yapmak zorunda değilsin. Kesinlikle seni zorlamıyorum yapamam diyorsan anlarım. Ben..ben sadece oğlumun gitmesini istemediğimden" dedi ve tekrar gözünden bir gözyaşı daha süzüldü.gerçekten pınar teyzemi üzülmesine dayanamıyordum. dediğini yapmaya hazır değildim fakat deneyebilirdim. pınar teyzem için yapabilirdim ve verdiğim cevapla mutlu olmasını dileyerek
"tamam pınar teyzecim sen üzülme" dediğimde gözlerindeki sevinç parıltılarını gördüm ve güldüm tatmin olması için
"Görelim bakalım şu aylin denilen Astanı. İşinde iyi mi merak ediyorum kendisine oldukça iyi bir rakip geliyor!"ufak bir kahkaha attı ve minnet dolu gözlerle
"Çok teşekkür ederim" diyip ellerimi tuttu. Tam o sırada zil çaldı pınar teyzem
"Mert geldi herhalde az önce arayıp konuştum oda bu semtte oturuyormuş beni alacağını söylemişti hadi gel birlikte kapıya bakalım" dedi ve gülerek kalktı ben de gülüşüne eşlik ederek kalktım beraber kapının önüne geldiğimizde annem de geldi ve pınar teyzem
"kapıyı sen aç tatlım!" Dedi. Nedensizce heyecan vücudumu esir almıştı.kapıya yönelip açtığımda karşımdaki kişiyi gördüğüm an mideme tonlarca ağırlık birden oturmuştu. Kalbime binlerce iğne batırılıp çıkarılıyordu. kalbim göğüs kafesimi zorluyordu. Hayır...karşımda olan kişi benim patronun mert olamazdı değil mi?

Bölümü uzun tuttum baya umarım sıkılmazsınız. Görüşlerinizi yorumda belirtin arkadaşlar. Vote vermeyi unutmayın. Şimdiden teşekkür ederim😊

Her Kedinin Sana Çıktığı SaatlerdeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin