Medya~Yağız
Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin arkadaşlar lütfen..💜Resim çekildikten sonra kısa bir sohbet edip yemeğe dönmüştük.
Yemeği yedikten sonra Hayriye hanımla samimi bir vedalaşma ardından şirkete döndük İçeri girer girmez aylinin iğneleyici bakışları ile karşılaştım. Hiç aldırmadan gülümseyerek Mert'e veda edip yerime geçtim ardından hemen işime döndüm kendime en fazla bir hafta vermiştim bir hafta içinde bu iş iyice kavramam ve sonrasında bunu merte kanıtlamam gerekiyordu aslında zor değildi sadece biraz yorucu ve yoğundu.
Dikkatimi dosyaları vermiş Mert'in yarınki toplantısı için lazım olan dosyaları ayırıyordum ki Mert'in sesi kulaklarıma doldu.
"Yeni asistanım İlk günden kendini bana kanıtlamaya mı çalışıyor ?"
" hayır öyle bir niyetim yok sadece işimi hakkıyla yapmaya çalışıyorum...olması gerektiği gibi."
" evet olması gereken bu ama sen bunu zorunda değilsin."
Ne demek değilsin bende burada staj da olsa bir çalışandım!
" Ben de burada bir çalışanım!"
Dedim ve dosyalara döndüm.
Mert dediğimi aldırmayarak
"Hadi çıkıyoruz!"
Kafamı dosyalardan kaldırmadan
"Daha yarım saat var mert bey!"
"Benim işlerim bitti. Bu önündeki dosyalarda yarın öğledem sonraki toplantılar için yani sabah geldiğinde de halledebilirsin."
Kafamı kaldırıp yüzüne baktım kararlı olduğumu anlasın diye
"Siz gidin ben saatimde çıkacağım. Taksi ile gelirim."
Diyip dosyalara geri döndüğümde mert önümdeki sandalyeye kuruluyordu. Derin bir nefes aldı.
"Annem tarafından öldürülmek istemiyorum. Çok gencim seni beklerim."
Dediğinde ayline baktım göz ucu ile yumruğunu sıkmış beni öldürmek istercesine bakıyordu. Ona alayla güldüm. Ve tekrar Mert'e dönerek
"Siz bilirsiniz Mert bey. Ama isterseniz odanızda bekleyin."
"Hayır burada bekleyeceğim!"
Dedi ve ardından yüzüne çarpık bir gülüş yerleştirerek devam etti
"Ne o, yoksa benim yanımda dikkatini veremiyor musun?"
Evet biraz haklı olabilirdi, fakat onun bunu bilmesi gerekmiyordu. Bu yüzden ona bakıp alayla gülümsedim ve kafamı iki yana sallayarak 'sen adam olmazsın'
Mesajını vermeye çalışarak dosyalara döndüm. Anlamasını umuyordum.Bir zaman sonra aylinin gürültülü bir şekilde eşyalarını alıp asansöre ilerlediğini gördüm. Çok kıskanmış olmalıydı. Bu düşünce ile genişce gülümsedim. Ve istemsizce gözlerim mertli buldu. Beni izliyordu. Allah kahretsin! Hemde o gıcık edici gülüşü eşliğinde!!
Ayline gülümsediğimi anlamıştı. Ah! Lanet olasıca kendi kendimi yem etmiştim. Ne kadar toparlayabilirdim bilmiyordum. Denemek için Hemen gülüşümü yüzümden silip umursamaz bir ifade takınarak ona bakmaya devam ettim. Ne kadar zor olsa da gözlerimi ondan kaçırmamaya çalışıyordum. Yoksa içinde şüphe uyanabilirdi. Daha erkendi onu haklı çıkaramazdım!
Mert düşüncelerimi bölerek
"Aylinin kıskanması hoşuna gitti kabul et."
Ona bakıp alayla güldüm.
"Aylin gibi bir kızın bizi...pardon seni ve beni kıskanması hoşuma gitmez sadece güldürür!"
Tek kaşımı kaldırdım
"Şu an ki gibi."
Gülüşü yüzünden silinmişti. Amacıma ulaşmıştım! Bunun üzerine
"Sen ve ben cümlenin içinde bile 'Biz' olamıyorken normal hayatta asla 'Biz' olamayız...he ayrıca hoşlanacağım ya da etkileneceğim erkek grubuna girmiyorsun. Esmerleri sevmem. Fazla piç oluyorlar!" Dedim ve çantamı alarak attığım gollerin zaferi ile asansöre ilerledim.
Asansöre binip döndüğümde Mert sinirli ve hızlı bir şekilde bana doğru geliyordu. Bu beni biraz korkutsada daha da keyiflendirdi. Sanki mümkünmüş gibi daha da sinirlensin diye gülüşümü daha da genişlettim.
Mert Asansöre girer girmez koluma yapıştı ve kendine çekti. Yüzüne baktığımda çenesindeki kas patlıcakmışcasına atıyordu. Bu beni biraz daha tatmin etmişti aynı zamanda da korkumu! Umarım eve tek parça halinde dönenilirdim.
Boşta kalan eli ile asansörün tuşuna bastı. Kapılar kapanırken göz ucu ile dışarı baktım. Birkaç meraklı göz ve yağız bizi izliyordu. Yağız ne ara gelmişti? Dediklerimi duymuşmuydu? Mertin alnındaki damarın atması ve mertin keyifli sırıtışı bunu doğruluyordu.
Mertin kolumu biraz daha sıkması ile inleyerek ona döndüm.
"Sen bana nasıl piç dersin? Hem de benim şirketimde, benim çalışanlarımın yanında!"
Diye resmen kükredi.
Bu bağırması beni korkutmamış aksine sinirlendirmişti. Çenemi dikleştirdim.
"Ben genel konuştum, üstüne alınan sensin!"
Alayla tek kaşımı kaldırdım
"Öyle olduğunu mu düşünüyorsun Mert KARAHAN!"
Mert kolumu biraz daha sıktığında tekrar elimde olmadan acıyla inledim. Öyle bir tutuyordu ki Çekemiyordum.
"Beni delirtiyorsun Çisem! Bu laf sokma çabası da neyin nesi?"
Bir adım attım, aramızdaki mesafeyi kapattım. Neredeyse hiç mesafe yoktu. Bunun onu biraz olsun tahrik etmesini umuyordum. Nefeslerimiz birbirimizin dudaklarına çarparması yetmiyormuş gibi Mertin o erkeksi sert kokusu burnuma doldu. Üstüme sinmesi için dua etmeye başlamıştım bile.
Kısık bir ses ile
"Çabalamıyorum. Ama laflarımın birine batmasına sevindim. Hele ki bu kişi Mert KARAHAN ise!"
Üzgün bir yüz ifadesi takındım. Dudaklarımı sarkıtarak
"Üzgünüm, umarım çok acıtmamışımdır. Mert KARAHAN!"
Tam o sırada asansörün kapısı açıldı. Kolumu ondan sertçe çekerek kurtardım. Ve hızlı adımlarla uzaklaştım. Biraz ilerledikten sonra biri kolumu tutunca hışımla o kişiye döndüm. Tam mükemmel zekam ile türettiğim küfürleri sıralıyordum ki küfür etmek için açtığım ağzımı yağızı görmemle sustum. Sıkıntılı bir nefes verip
"Efendim yağız?"
Yağız keyifle gülümsüyordu. Kolumu bıraktı.
"Güzelliğin ne kadar can yakıyorsa laflarında bir o kadar can yakıcı...Mertin kuyruğuna basan ilk kızsın ve çok da kötü bastın."
Dediği şey ile keyfim yerine gelmişti.
"Ah! İlk kız olduğumdan zerre kadar şüphem yok. O kendini bişey sanan ego yığını için ölüp biten kendinden kızlardan değilim."
Yağızında gülüşü genişlerken
"Ona ne şüphe...Kesinlikle farklısın!"
Dedi ve gülüşü yaramaz çocuğun gülüşüne dönerken
"Hadi Mert gelir şimdi seni bırakırım"
Diye devam ederken arabasına ilerlemiştik. Buna asla hayır diyemezdim. Neşeli bir şekilde
"Teşekkürler!!" Dedim.
Arabası gece mavisi spor bi arabaydı ve muhteşem ötesi birşeydi! İnsan buna binmeye kıyamazdı kii!!!
Arabaya bindim ve merte baktım
"Araban çok güzelmiş"
Keyifle gülümsedi
"Öyledir benim oğlum!" Dediğinde ikimizde sesli bir şekilde güldük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Kedinin Sana Çıktığı Saatlerdeyim
Chick-LitÇisemin liseye başladığı ilk yıl okuluna stajer öğretmen olarak gelen Merte olan aşkı ve ilk aşkı olan Mert'in teyzesi sayılacak kadar yakınının oğlu olması ve genç kızın bunu bilmemesi. Mert genç kızın evinin tam karşısındaki evde oturuyor olur. O...