Bölüm 6

45 12 2
                                    

Medya~Yasemin
Arkadaşlar desteğinizi lütfen esirgemeyin. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Lütfen Yorumlarda düşüncelerinizi belirtin.
İyi okumalar..😊💜

Ardanın tokatı ile sarsıldım. O darbeyi suratıma indirdiğinde böyle bir hareket beklemediğimden kafam sol tarafa sert bir şekilde çarptı. Duvarda asılı olan sert cisme gelmişti kafam. Anlımdan kaşıma doğru sıcak bir sıvının aktığını hissettim. Kanıyordu...
Ardaya baktığımda alnıma bakıyordu. Gözleri endişe ile dolup taşmıştı.
"Çi...çisem ben ö..özür dilerim. Bi..bir an kendimi kaybettim." Dediğinde alayla gülümsedim.
İşaret parmağımı sertçe göğsüne bastırarak "sen" dedim. Ardından parmağımı kendime çevirerek "beni..seviyorsun öyle mi?!"  Diye devam ettim.
"Be..ben gerçekten seviyorum seni...bütün okul biliyor" dedi.
Alayla gülmeye devam ettim. Artık ağlamıyordum. Ağlamam tokat attığında kesilmişti fakat başım çok ağrıyordu. Ve bu konuşmayı sürdürmek istemiyordum. Ardanın gözlerine bakarak
"Bundan sonra ne benimle ne de benim çevremde ki insanlarla iletişim kurmuyorsun. O lanet olasıca sevgin beni ilgilendirmiyor. Git sevginin içinde boğul ve mümkünse geber." Dediğimde dişlerini sıktığını çene kemiğinden anlayabiliyordum. Fakat yürek yemiştim resmen ve bunu kullanacaktım.
"Seviyormuş" dedim ve ardayı alayla süzdüm.
"Hastasın sen!" Diye bağırdım ve onu omzundan iterek sınıftan çıktım. Eş zamanlı olarak sınıftan Ardanın bağırışları ve tahminimce sıralara attığı tekmeler ile gürültüyü duydum.
Bu çocuk gerçekten hasta ve psikopattı.
Kapının önünde sürü gibi doluşan Öğrencilerin gözleri bir bana bir kafamı vurduğum yere bir de Arda'nın olduğu sınıfın kapısına gidiyordu. Tuvalete gidip yarama bakmam gerekiyordu. ve bu meraklı hayvan sürüsü koridoru doldurmuştu. sinirlendim ve
"Ölmek istemiyorsanız açın şu koridoru, bok mu varda sinek gibi dolmuşsunuz buraya!" Diye bağırdığımda kimse ses çıkarmadan çekildiler ve bana yol açtılar. Hızlı adımlarla koridorun solundaki tuvalete girdim. Direk aynaya yöneldim, yaramı görmemle
"Oha! Öküz nasıl da yarmış kafamı. Öküz gücü var bu çocukta. Bok torbası!" Diye bağırmaya başladım.
Aynı zamanda da suyu açmış ıslattığım peçete ile alnımdan yanağıma doğru akarak iz yapan kanı temizliyordum.
"Sıçmık kafalı hayvan!" Diye söylenirken aklıma gelen staj işi ile tiz bir çığlık atmam bir oldu.
"Ah...Hayır! Bu yara iki günde geçmez ki! Makyajla da kapanmaz." diye bağırırken içeri biri ismimi bağırarak daldı. Arkaya dönüp kapıya bakma zahmetinde bulunmadım. Sesinden tanımıştım sıçmık beyinli yaseminimdi. Yaramı silmeye devam ederken Yasemin yanıma gelip aynadaki aksime bakarak tiz bir çığlık attı ve eş zamanlı olarak ellerini ağzına kapattı. Yüzümü buruşturdum.
Yasemin "Kanka alnının hali ne? Yoksa..yoksa arda piçi mi yaptı?" Dedi ve kapıya yöneldi. Kolundan tuttum.
"Nereye be salak?"
"Ne demek nereye? Kızım kafan mı güzel? Gerçi bu halinle biraz zor ama" dedi ve güldü. Anında ciddileşerek
"Ardanın belasını ters giydirmem gerek. Ne hakla seni bu hale getirebilir!"  Dedi sesini yükselterek. Beni koruması hoşuma gidiyordu.
"Salaksın, malaksın ama tam bi dostsun." Dedim ve sarıldım.
O da kıkırdayarak sarıldı.
"Gerçek dostuz  kızım biz..dostun sözlükteki anlamında biz varız" dedi ve ikimizde kahkaha attık. Bir süre Yasemin yüzümü inceledi
"Kızım kafanı yardın. Yüzün kan içinde, ama güzelliğinden zerre birşey kaybetmiyorsun. Ben neden böyle değilim? Bence arda seni biraz daha dövmeli."  Dedi ve hunharca gülmeye başladı. Sadece göz devirmekle yetindim.
Yasemin gülmeyi kestiğinde
"Hadi revire gidelim, yaran cidden iyi görünmüyor." Dedi ve beni çekiştirmeye başladı. Ruh halleri ne kadar çabuk değişiyordu bu kızın.
Tavanla bakışarak "Çevremde ki herkes mi ruh hastası olur?" Diye söylenirken yaseminin beni sürüklemesine izin verdim.
Revire gelmiş ve şimdi de yaramı temizliyorduk yasemine ağlamaklı bir sesle "yasemin" dedim son hecesini uzatarak. Ve omuzlarımı ileri geri birbirinden bağımsız hareket ettirdim.
Yasemin yalandan bir sinirle
"Sağlam tarafına da ben patlatıcam şimdi! Ne var? Sallanmadan söyle!" Dedi ve omzuma hafifçe vurarak pansumana devam etti.
"Mert'in beni bu halimle görmemesi gerek! Bu yara iki günde geçmez ki!" Dedim ve dudaklarımı büzdüm. Her an ağlamaya programlanmış gibi hissediyordum.
"Sanki normalde gördüğü var" dedi ve alayla güldü. Ardından aklına birşey gelmiş gibi dehşetle gözlerini irileştirdi
"Çisem sen iyi misin? Merti mi sayıklamaya başlıyacaksın? Imm..heh
Bana bak bu kaç?" Diyerek zafer işareti yaptı.
"Yasemin ben ciddiyim napıcam ya makyajla kapanmaz." Dedim tekrardan.
Yasemin elindeki tentirdiyotlu pamuğu bıraktı ve yüzümü elleri arasına alarak
"Çisem beni korkutma ya! İyi misin? Hadi kalk hastaneye gidelim!" Dedi ve beni kaldırmaya çalıştı.
"Ya dur bir dinle anlatayım" dedim ve kolundan tutarak yanıma oturttum. Ve sabah mertle karşılaşmamızı, mertin benim hakkımda ki iğrenç düşüncelerini ve pınar teyzemin benden isteği olan stajı. Yasemin beni sanki en sevdiği filmi seyredermiş gibi gözünü kırpmadan izliyor ve dinliyordu.
En son"Ve iki gün sonra yani perşembe günü başlıyorum!" Dedim.
Yağseminin ağzından şaşkınlık nidası döküldü ve o cırtlak sesiyle çığlık atarcasına
"İnanamıyorum...Nasıl bu kadar pis zihniyetli olabilir? Ne hakla seni tanımadan bunları dalga geçercesine dile getirir." Dediğinde gözlerimin yandığını hissettim. Kalbime paslı demiri sokup çıkarırcasına canım yandı. Ve dolu dolu olan gözlerimden yaşlar usulca süzüldü. Ardından ağzımdan istemsiz bir çığlık kaçtı.
Yasemin biraz daha sakin fakat sinirli bir ses tonu ile "Ve sen o adi pislik için...bir piç kurusu için gözyaşı döküyorsun...kendine gel çisem!" Dedi son cümlesinde sesini yükselterek.
Omuzlarımı çaresizce silktim. Dudaklarım ve çenem ağladığım için titriyordu.
"Vazgeçemiyorum ki...Kaç senedir ona bağlı yaşadım ben...şimdi...şimdi bırak diyince bırakamam ki...çok seviyorum.
Dediği şeyler çok ağrıma gitti. Ama..ama ona olan sevgim azalmak yerine" ağzımdan bir hıçkırık daha koptu.
"Git gide her dakika her saniye çoğalıyor. Ben onunla ilgili hayaller kurarken bile mutluluktan kendimi kaybeden biriyken nasıl bırakırım onu?...O benim yaşamam için en büyük sebebim. Eğer bu sebebim de yok olursa..ben durur muyum? Seviyorum yasemin lanet olsun ki seviyorum."
Hıçkırıklarımın ardı arkası kesilmiyordu.
"Lanet olasıca kalbim nerede? Nasıl? Atacağını bilmiyor!"
Ağlamamı durduramıyordum. Gözyaşlarım benden bihaber ırmak misali durmaksızın akıyordu. Kendimi kaybedecek duruma gelmeme ramak kalmıştı.
Yaseminde ağlıyordu titrek bir ses ile
"O senin sevgini haketmiyor güzelim.
Sen böyle kendinden vazgeçecek kadar severken o...o seni" devam edemedi ve sarılarak ağlamaya devam etti.
Uzun bir süre sonra yasemin zoraki gülümseyerek
"Hadi o zaman" dedi ve burnunu çekti.
"Madem iki günün var seni bomba gibi hazırlamamız lazım. Merte sürtük kimmiş gösterelim.  Zevkten kıvranırken, sana değil sahip olmak dokunmanın bile imkansız olduğunu görsün. Görsün ve çıldırsın sonra eminim özür diliyecektir. Ne dersin? Merti kudurtmaya hazır mısın?" Dedi ve gözlerindeki nemliği silerek umut dolu gözlerle bana baktı.
Fakat böyle birşeyi yapamazdım ki.
"Tabi ki mertin benim için kıvranmasını isterdim ama...onun her gece başka biri ile olduğunu biliyoruz. Ve eminim ki hepsi benden bin kat daha güzeldir. Mert benim peşimden koşmak yerine o kızlar merte koşar ve mert böylelikle isteğini yerine getirebilir." Dedim. Ve çaresizce gülümsedim.
"İşte bak sende diyorsun! O kızlar merte koşar. Fakat sen koşan taraf olmayacaksın. İşin dışında onunla fazla samimi olma eminim dikkatini çekeceksindir. O kızlarla aranda dağ gibi bir fark olduğunu anlasın. Asıl sürtük olanın onlar olduğunu anlasın. Senin tek gecelik zevki değil sevmeyi hak ettiğini anlasın. Ayrıca sen aynadaki aksine hiç bakmadın mı?
Salaksın. Valla salaksın. Herkes seni okulun en güzel kızı olarak tanıyor. Aptal!" Dedi ve güldü. Bende omuzlarımı silktim ve çaresizce gülümseyerek "peki" dedim.
Herşey güzel olacak...Umarım.

Eveeet bölüm sonu....bölüm nasıldı?
Vote ve yorumları unutmayın güzellerim😘

Her Kedinin Sana Çıktığı SaatlerdeyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin