Medya~Yasemin
Arkadaşlar telefonum bozulduğu için bölüm baya geç geldi. Vote ve yorumunuzu esirgemeyin lütfen...
Keyifli okumalar...Onun çözemediğim kokusu burnuma dolarken, ondan kendimi çekmeye çalıştım, ama sadece çalıştım.
Tekrar kesik kesik nefes alarak"özür dilerim"
Hıçkırıklarım yavaş yavaş dinerken, yaşlar bir bir akmaya devam ediyordu. Birine şu an ihtiyacım vardı, evet ama şu an yanımda olmasını istediğim en son kişi Mertti. Üstelik sarılıyordu da.
Kendimi çekmeye çalışırken"Ne var Mert? Diyeceklerin bitmedi mi? Dahada mı kanatmak istiyorsun? Söyle hadi! Kalmasın içinde birşey!"
Bunları bağırarak söylüyordum ve avazım çıktığı kadar bağırdığım için boğazım yanıyordu.
Ben artık çırpınmayı bırakmış başımı önüme eğmiş ağlamaya devam ediyordum ki Mert omuzlarımdan tutarak beni kendine çevirdi. Omzumdaki elleri yüzüme çıktı ve gözyaşlarımı sildi.Üzgün ve pişman olduğunu belli eden bir ses tonu ile
"Çisem ben öyle demek istemedim.
Yemin ederim öyle biri olduğunu düşünmüyorum. Bir anlık sinirle çıktı ağzımdan. Seni üzmek istemezdim."
Dedi ve çenemden tutarak başımı kaldırdı.
Zorlamadım başımı kaldırdım ve gözlerine baktım. Gözlerinde o pişmanlığı gerçekten görmeye ihtiyacım vardı.
Gözleri pişman olduğunu doğruluyordu. Ona karşı böyle hemen yumuşamak istemiyordum fakat gözlerine bakınca herşeyi unutturuyordu. Kalbim çok kırılmıştı, beni gerçekten çok incitmişti fakat ona sırtımı dönemiyordum. Uzaklaşıp gidemiyordum. Yine yenilmiştim. Yine kalbim gururumu tuzla buz etmişti.Artık aglamam durmuştu.
sesimin titrememesini umuyordum.
Gözlerine bakarak
"Benim hakkımda böyle iğrenç şeyleri sana düşündürttüren ne?"
Sesim beni şaşırtarak pürüzsüz çıkmıştı."İnan bilmiyorum. Kesinlikle senin hakkında öyle birşey düşünmüyorum. Onlar ağzımdan bilinçsizce çıktı."
Buruk bir tebessüm ile
"Merak ediyorum, her sinirlendiğinde bana bu tarz cümleler mi kuracaksın?"Mert hızla başını salladı
"Tabi ki hayır. Özür dilerim gerçekten gerçek düşüncelerim bunlar değil. Söz veriyorum birdaha böyle şeyler duymayacaksın."
Dedi yemin edercesine.İnanmalı mıydım? Gözlerinden gözlerimi çekmeden
"Sözüne inanmalı mıyım?"Mert kocaman gülümsedi
"Sana bu sözü tüm samimiyetim ile veriyorum. Tekrar söz veriyorum. Seni üzmeyeceğim."Mantığımı susturup kalbimin sesine kulak vermiştim. İnanmak istiyordum.
Merte ifadesiz bir surat ile bakarak
"Peki inanıyorum. Fakat neden bu kadar umurundayım. Her kıza karşı böyle misin?"Mert ateşe dokunmuş gibi ellerini birden omzumdan çekti. Gözlerini kaçırarak
"Hiç bir kızın benim yüzümden ağlamasını istemem."Bu beni cidden güldürmüştü.
"Yanlış hatırlamıyorsam asistanın aylin senin dediklerinden dolayı bu sabah ağlıyordu.""O olay bildiğin gibi değil.
Neyse yemek yemeye gidelim. Çok acıktım. Yemek istediğin bir şey var mı?""Benim iştahım kaçtı.sen yemeğini ye bende holdinge geri döneyim."
Tam yanından geçiyordum ki kolumdan tuttu ve arabanın olduğu yere sürükleyerek bana söz hakkı vermeden bindirdi.
İtiraz etmeyecektim nasılsa her türlü o yemeğe beni götürecekti. Boşa kürek çekmenin bir anlamı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Kedinin Sana Çıktığı Saatlerdeyim
ChickLitÇisemin liseye başladığı ilk yıl okuluna stajer öğretmen olarak gelen Merte olan aşkı ve ilk aşkı olan Mert'in teyzesi sayılacak kadar yakınının oğlu olması ve genç kızın bunu bilmemesi. Mert genç kızın evinin tam karşısındaki evde oturuyor olur. O...