Kendini yazı yazmaya adayan ve yazdıklarını herkesten saklayan genç bir kız.
Yazmak onun için bu dünyada bir kaçış yolu. Tek sorunu mutlu sonlardan nefret ediyor olması.
Gerçek dünyada mutlu sonlara inanmadığı için yazdığı hikayeleride mutsuz so...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Asel Esrin;
Bunun nasıl mümkün olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ama artık emindim. Tüm bu yaşadıklarımız tesadüf olamazdı.
''Asel?'' Uhud'un ismimi söylemesiyle düşüncelerimden ayrılıp tüm dikkatimi ona verdim.
''Eve gidelim kafam çok karışık biraz düşünmeye ihtiyacım var.'' dedim yerdeki poşetleri alarak.
''Asel dur.'' dedi Uhud kolumdan tutup beni durdurarak ''İyi görünmüyorsun hadi buradaki banklardan birine oturalım yürüyecek halde değilsin.''
Kafamı olur anlamında aşağı yukarı salladığımda Uhud poşetleri aldı ve yolun diğer tarafındaki banklardan birine oturduk. Yaşadığım korkunun etkisiyle kalbim hâlâ boğazımda atıyordu. Ellerim ve tüm bedenim tir tir titriyordu resmen.
Uhud elindeki su şişesini bana uzattığında su almaya gittiğini fark etmemiştim bile. Şişeyi elime alıp kapağını açtım ve birkaç yudum içtikten sonra şişeyi yanıma bıraktım.
''Teşekkür ederim hem hayatımı kurtardığın için hem de su için.'' dedim gülümsemeye çalışarak.
''İyi misin?'' diye sordu endişeyle.
''Şimdi biraz daha iyiyim.'' dedim derin bir nefes alarak.
''Ne olduğunu anlatmak ister misin?'' diye sordu gözlerini gözlerime dikerek.
''Aslında dün senin kucağına düştüğüm zaman bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşünmüştüm. Ama ondan sonra gece seninle balkonda karşılaşmamız, sonra benimle birlikte mağazaya gelmen ve son olarak da arabanın neredeyse bana çarpacak olması tüm bunlar sadece bir tesadüf olamaz.'' dedim kafamı iki yana sallayıp gözlerimi sıkıca kapatarak.
''Yani?'' diye sordu kafası karışmış bir şekilde.
''Bunların hepsi kurguda olan şeylerdi senin bunları başka biriyle yaşaman gerekiyordu.'' dedim yutkunarak.
''Kiminle?'' diye sordu Uhud kaşları çatılmış bir şekilde.
''Hikâyeye yeni dâhil olacak bir kızla.'' dediğimde sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duyup duymadığından emin bile değildim.
''Bu o kızın yerine sen mi geçtin demek oluyor?''
''Hayır.'' dedim kafamı iki yana sallayarak ''Benim o kızın yerine geçmem imkânsız.''
''Bu ne demek oluyor peki?'' diye sordu Uhud öfkeyle ayağa kalkarak.
''Bilmiyorum.'' dedim dolmuş gözlerle ''Benim de senden bir farkım yok ben de senin kadar şaşkınım. Neler olduğunu bilmiyorum ama sanırım artık kurguyu yaşamaya başlayacağız.''
