1.Rüya mı bu?💫

6.4K 499 359
                                    

Hikayeyi okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya bırakın lütfen.

Asel Esrin;

Kafam çatlayacakmış gibi olduğunda sonunda yazmaya bir son verip uyumaya karar verdim.

Elimdeki kalemi yatağın yanındaki komodinin üzerine bıraktıktan sonra uykulu bir şekilde ayağa kalkıp odanın ışığını kapattım. Defterimi her zaman yaptığım gibi yastığımın altına sokuşturup yastığımı düzelttim. Kapanmak için bana yalvaran gözlerime daha fazla işkence etmemek adına gözlerimi kapatıp, altımdaki yorganı çekiştirerek üzerime örttüm.

Bugün yine tüm günümü bitirmek üzere olduğum üçüncü kitabımın üzerinde çalışmakla geçirmiştim. Yazmak benim için her zaman çok özel bir yere sahip olmuştur. Ne zaman kâğıt kalemi elime alsam yaşamakta olduğum bu dünyadan soyutlanıp, kendi yarattığım o dünyaya geçiş yapıyordum. Birçok kez bilgisayardan yazmayı denemiştim ama elle yazmak benim için bilgisayarda yazmaktan daha anlamlıydı. Bu yüzden kendimi daha fazla zorlamamak adına bilgisayarda yazmaya bir son vermiştim. Elle yazmak daha yorucu olsa da bunu seviyordum.

Bir gün yazmaya ara versem o gün kendimi oldukça üzgün ve boş hissediyordum. Ben yazmayı bu kadar çok seviyorken etrafımda olan kimse benim kitap yazdığımı bilmiyordu. Ah o kitap yayınlayıp kimliğini gizli tutan yazarlardan biri değildim tabi ki. Ben sadece kendi hâlinde kendim için yazılar yazan biriydim. Hikâyeler yazdığımı herkesten saklıyordum çünkü eğer yazdığımı bilirlerse onları okumak isteyeceklerdi. Ama ben kimsenin yazdıklarımı okumalarına izin veremezdim.

Kendimi buna hazır hissetmiyordum...

Sanırım bu biraz benim iç dünyamla alakalı olan bir durumdu. Hikâyelerimde yazılanlar hepsi benim kendi iç dünyamın yansımaları ve birilerinin bunları okuyup beğenmeme olasılığı açıkçası beni çok korkutur.

Yazmaya on üç yaşında başlamıştım ve şu an yirmi iki yaşım olmasına rağmen kalemi elime aldığımda ilk günkü gibi mutlu ve heyecanlı oluyordum. Şu ana kadar bir sürü kısa hikâye yazmama rağmen sadece iki tane tam roman yazabilmiştim. Şimdi bu yazdığım romanı bitirdiğimdeyse bu üçüncü olacaktı.

Yazdığım kısa hikâyeler ve romanlar çoğu zaman kötü sonla bitiyordu çünkü gerçek hayattaki hikâyelerin de mutlu bittiğine inanmıyordum.

Sonunda uyku beni kollarına aldığında düşüncelerime bir son verip kendimi uykunun kollarına teslim ettim. Birazcık dinlenmeye ihtiyacım vardı.

💫💫💫

Bir anda bir kırılma sesi duyduğumda korkuyla yattığım yerde sıçradım. Camdan içeriye yansıyan ışıkla sabah olduğunu anlamıştım. Ama bu seslerde neyin nesiydi böyle. Yarı uykulu bir şekilde yatakta oturur pozisyon alıp kafamı ellerimin arasına aldığımda bir kırılma sesi daha duyduğumda kafamı iki yana salladım. Hâlâ yarı uykulu olduğum için olanları anlamakta zorluk çekiyordum.

Lanet olsun bir kez olsun rahat bir uyku uyuyamayacak mıydım ben? Öfkeyle ayağa kalktığımda aniden benim yalnız yaşadığım düşüncesi aklıma gelince olduğum yerde donup kaldım. Tam iki yıldır ben yalnız yaşıyordum evimden seslerin gelmesi doğal bir şey değildi!

Belki annemler beni ziyarete gelmişlerdir diye düşünsem de annemler gelmiş olamazlardı. Çünkü onlar beni ziyarete gelmeden önce her zaman bana haber verirlerdi. Hem daha geçen ay buradaydılar.

Şu an evimde birileri vardı ve ben gerçekten paniklemeye başlamıştım! Birileri diyorum çünkü içeriden konuşma sesleri geliyordu. Kapının yanında duran şemsiyeyi elime alıp derin bir nefes aldım ve kafamı kapıdan dışarı çıkarıp salona baktım. Görünürde kimse yoktu demek ki sesler mutfaktan geliyordu.

Kağıttan HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin