Tae's Nochu ≮ k∞kv

6} Arzu duyulan dudaklar

4000 kelime bölüm yazmışım be 😂

Neyse buralarda bir yerde 1k oluşumuzu kutluyordum 🤧❤️

O sabah Jungkook uyandığında daha gözlerini açmadan yüzünde oluşan gülümsemenin sebebi; parmakları Jungkook'un parmaklarına kenetlenmiş, başını omzuna yaslamış mışıl mışıl uyuyan çocuktu. Taehyung'un, Jungkook'un çıplak omzuna gömülmüş burnu ve yine çıplak tenine değen dudaklarından çıkan nefes sırtında dolaşıyor, Jungkook'un gülümsemesinin daha da genişlemesine neden oluyordu.

Jungkook kıkırdayarak gözlerini açtığında gözlerinin önünde beliren ilk şey Taehyung'la birleşmiş elleriydi. Parmaklarını oynatıp uyuşmuş olan elini hissetmeye çalıştı bir süre. Onun elini kendisi tutmuştu evet ama Taehyung'da öyle sarmalamıştı ki hareket dahi ettiremiyordu Jungkook elini. Parmaklarını ayıramayacağını anladığında yüzündeki aptal gülümsemeyle birlikte ellerini ortalarına alarak ona doğru döndü Jungkook. Gözlerini Taehyung'un mışıl mışıl uyuyan yüzüne çevirdiğinde bir an afallamıştı.

Yakındı.

Çok yakındı ve Jungkook düşüncelerini kontrol edemiyordu. Dün aklına dolan onlarca düşünce yine beynini dolduruyor ve kendisinden utanmasını sağlıyordu.

Başka şeyler düşünmeliydi. Böyle giderse Jungkook onun yüzüne bakamayacak hale gelecekti ve Taehyung'un ondan utanmasını sevmediğini biliyordu. Aklına gelen şeyle Tae'nin tişörtünün kolunu biraz sıyırıp iki minik beninin ortaya çıkmasını sağlarken yüzüne kocaman bir gülümseme yayılmıştı.

Birlikte yaşamaya başladıkları ilk zamanlardı. Jungkook'la Jimin 119. kez bilek güreşi yapmışlar ve 119. kez Jungkook kazanmıştı. Jin maknaeleri övüp ne kadar güçlü olduklarından bahsederken Hoseok gülerek Taehyung'la dalga geçmişti. Taehyung'un sinirle ona vurup "Onların kası varsa ne olmuş? Benim de kolumda bir filim var." Dediğini hatırlıyordu Jungkook. Sonrada açıp kolundaki iki beni göstermişti. Jungkook'ta "Benimde öyle benlerim var." Dediğinde Taehyung heyecanla yanına gelmiş "Fil arkadaşımı buldum." Diye bağırıp göstermesini istemişti ama Jungkook'un benleri kolunda değil bacağındaydı. Taehyung utanan Jungkook'a bakıp kıkırdamış ve hyunglarından utanmaması gerektiğini yüzlerce kez tekrarlamıştı.

Jungkook kendi kendine 'utanma utanma' diye mırıldanırken bakışlarını Taehyung'un yüzüne çıkardı. Yutkunarak bakışlarını yüzünde gezdiriyor, uyanmamasını diliyordu. Ona iyice yaklaşıp hemen gözünün altındaki benden öptüğünde gizli bir şey yapıyormuşçasına heyecanlanmıştı. Halbuki bunu Taehyung her zaman yapardı. Jungkook'un yüzünde çokça minik ben vardı. Taehyung ise bunların yerini ezbere bilirdi çünkü ne zaman Jungkook'u kızdırsa bıktırana kadar öperdi her birini kendini affettirmek için. Jungkook kafasını eğip bu sefer Taehyung'un burnunun ucundaki bene bir öpücük kondurdu. Jungkook'un da burnunun ucunda bir ben vardı. Ayrıca tam dudaklarının altında da bir ben vardı aynı Taehyung'unki gibi. Taehyung'unki tam dudağının üstündeydi ama. Jungkook'un bakışları bi an için oraya kayarken yaklaştı biraz daha.

O sırada aklına dolanlara gözleri kocaman açılmış "Siktir!" Diye bağırmıştı. Tamam sorun dudaklarını dokundurup çekmesi değildi. Benini öpmüştü. Bunu daha önce de yapmıştı. Sorun daha fazlasını istemesiydi. Bir an için Taehyung'un dudaklarını kendi dudakları arasına almak ve ...

Bir yandan "Sikeyim..." Diye mırıldanıyor bir yandan da yatakta kendini geriye doğru çekiyordu. O an şaşkınlığından yatağının tek kişilik olduğunu, düşebileceğini ve elinin Taehyung'un eline kenetli olduğunu unutmuştu.

Yataktan gürültüyle aşağı düşerken Taehyung'u da yanında aşağı çekmişti. Üst üste yere kapaklandıklarında kafaları tokuşmuş, Taehyung'ta acıyla birlikte uyanmıştı. Gözlerini şaşkınlıkla açarken birkaç santim ötesinde kocaman gözlerle ona bakan Jungkook'a baktı.