Tae's Nochu ≮ k∞kv

17} Ateşli intikam

Selaaam

Bayadır yoktum..
Yks bana girdi de sonra toparlanmak biraz zor oldu. Beklettiğim için üzgünüm. Bundan sonra daha sık gelir >.<

girenler bitmiyor arkadaşlar istatistikten doksan beş ortalama yapan ben ölçmeden kalıyorum saçmalığa bakar mısınız?

Yarın ölçme finali var ve çok yüksek almam lazım 😓😓 şans dileyinnn

Canım sıkıldı ve bölümlere başlık koydum güzel olmuş mu?

♥

Şey 'aşırı flufftur' tabelası falan asmam gerekiyor sanırım eheheheh

Fluff evet 🤪

Jungkook gelen tıkırtı sesleriyle uyandığında ilk hissettiği şey ellerinin altındaki yumuşak deriydi. Sarıldığı bedeni iyice kendine yaslarken tekrar uykuya dalmak üzereydi ki kapı tekrar çalındığında oflayıp gözlerini açtı. Gözüne çarpan ilk şey siyah çarşafların arasında parlayan esmer teniyle uyuyan çocuktu. O an başındaki ağrı kendisini hissettirmiş ve Jungkook'un aklını başına getirmişti.

Elini istemsizce Taehyung'un artık iyice uzamış olan saçlarına yerleştirip okşarken anın gerçekliğini sorgulamıştı. O sırada tekrar kapı çaldığında Jungkook'a sırtını dönen Taehyung yüzünü buruşturup bir şeyler mırıldandı. Jungkook, uyanır korkusuyla yataktan kalkarak birkaç saniye gözlerinin kararmasının geçmesini bekledi ve sonra kapıyı açtı.

Kendisine sırıtarak bakan Minho'yu gördüğünde gözleri kocaman açılmış ve hemen kapının arkasına saklanmıştı.

"Hyung! Burada ne işin var?"

"Yoongi aradı. Dedi ki eğer sevişmiş falanlarsa onları gebertirim."

"Ne?" Jungkook'un şaşkın bakışları gülmesine neden olurken eğilip içeriyi görmeye çalışmıştı Minho. "Y-yok öyle bir şey."

"He he. Tabi canım. Her gelen aramızda bir şey yok hyung diye geliyor ama çiftleşme yuvanıza döndü barım."

"Hyung ya!"

"Sus bacaksız. Dur bacaksız olmadı çarpılmayayım. Sus velet!"

Minho Jungkook'u süzüp konuştuğunda Jungkook iyice utanmış ve biraz daha sinmişti kapının arkasına. "Neyse tamam kıvrandırmayacağım. Kamp mı ne varmış, dünde içmişsiniz. Uyanamazsınız falan diye geldim. Birde geç kalıp Yoongi'den dayak yemeyin diye. Birde oda temizlenecek bir saate çıkmış olun. Birde dün para mı verdiniz siz? Beni bulsaydınız ya! Birde.."

"Hyung tamam. Hadi çıkta işimize bakalım."

"Hmm sabah seksi diyosun?"

"YAH!"

"Tamam tamam gidiyorum." Minho gülerek gittiğinde Jungkook kapıyı kapatmış ve derin bir nefes almıştı. Minho Jungkook'un akıl sağlığına iyi gelmiyordu.

Jungkook hızlıca saati kontrol etmiş ve otobüsün kalkmasına daha 2 buçuk saat olduğunu gördüğünde Taehyung'u uyandırmaktan vazgeçmişti. Yerdeki kıtafetleri toplayıp kendininkileri aldı ve banyoya girdi. Bir kucağındaki kıyafetlere bir de aynaya baktığında yüzünde oluşan gülümsemeyle birlikte yerinde tepiniyor ve çığlık atma isteğini zor bastırıyordu.
-Kook feels geçiriyor üwdliwmdaiödşwdn-

Elindekileri yere atmış ve aynanın karşısına geçerek birkaç saniye sırıtarak kendini izlemişti. Taehyung'un izleri bu sefer boynundan aşağılarda, göğsünde ve hatta kasıklarındaydı. Düşündükçe işin tehlikeli yerlere gittiğini fark etmiş ve burada banyo yapamayacağından emin olduktan sonra hızlıca üstünü giyinmişti.