Noora: Neden seni çevremde istemediğimi anlamıyorsun?
Noora: Üstelik Vilde'nin eski sevgilisiyken.
Noora: Gerçekten o kadar karaktersiz birine mi benziyorum?
Willhelm: Bak Vilde kim bilmiyorum ama sevgilim olsaydı adını hatırlardım.
Willhelm: Sadece tek bir randevu istiyorum.
Willhelm: Seni tanırsam büyü bozulur.
Willhelm: Ve böylece sende serbest kalırsın.
Elimdeki telefonu sallayarak odada bilmem kaçıncı turumu atmaya başladım. Hayır, bunu yapmamam gerekiyordu. Vilde duyduğu an arkadaşlığımız bozulma aşamasına gelebilirdi. Telefonu elime alıp tereddütle cevap yazdım.
Noora: Kibarca gitmeni rica ediyorum.
Noora: Bu yanlış.
Noora: Başkasını tanı.
Cevapladıktan sonra sim kartımı çıkarıp sahtesini taktım. Madrid'den geldikten hemen sonra kullandığım eski sim kartımdı bu. Kimsede bu numara yoktu ve bu yüzden bu konuda epey işime yaramıştı.
Bilinmeyen: O partiye giriş anınızda tam bir gösteriş budalasına benziyordun.
Bilinmeyen: Maymun boku.
Bilinmeyen: O küçük beyninin sınırlarını aş artık.
Bilinmeyen: Dünyada senden daha yakışıklı, daha karizmatik, daha güzel gülen insanlar var.
William: Bu beni yakışıklı, karizmatik ve gülüşü güzel bulduğun anlamına mı geliyor?
Bilinmeyen: Siktir.
*
Bilinmeyen: Dolabından yüzüne boyalar fışkırdığında ne kadar komik olduğunun farkında mısın?
Bilinmeyen: Sonra tişörtünü çıkarmasaydın rezilliğin büyük ses getirebilirdi.
Bilinmeyen: Senden bu yüzden nefret ediyorum.
Bilinmeyen: Her zaman ön planda görünüşün olduğu için.
Bilinmeyen: Kızlar bir oyuncak değildir Willie. Ama sen öylesin.
Bilinmeyen: Ken'den hiçbir farkın yok.
Bilinmeyen: Görünüşün var o kadar. Beynin boş.
William: Senin nefretinin bir rol olduğunu düşünüyorum.
William : Çünkü gerçekten nefret duygusunu hisseden insanlar onlara düzelebilecekleri için hatalarını söylemezler.
William: Nefretin ardında korku gizlidir bilinmeyen. Nefretlerinin körelmesinden korkarlar.
William: Sen cesursun. Çünkü benden nefret etmiyorsun. Sadece kızgınsın.
William: Bu benim için yeni bir şey değil. Şakalar yapabilirsin, bana nefret mesajları atabilirsin ya da bana kötü kötü bakabilirsin -bunu yaptığına adım gibi eminim- ama bunların hiçbiri sonsuz değil.
William: Sabırlı bir adamım bilinmeyen.
Telefonu bıraktığımda gözlerimdeki yanmanın nedenini anlayamamıştım. Gerçekten ondan nefret etmemem miydi sebep yoksa beni bu kadar iyi çözümlemesi mi bilmiyordum. Sadece acı bir gerçek yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Beyni boş değildi. Aksine tanımadığı bir insanı çözümleyecek kadar zeki bir insandı William. Peki ya neden öyle davranıyordu?
Sizi seviyorum,xoxo.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
asshole • noorhelm
Short Story"Call me what you want." "I choose to call you asshole." Tüm hakları Noora'nın kırmızı ruj kabının içinde saklıdır. 15.06.17 - 26.08.17