1.3

781 56 4
                                    

Sesi metrelerce öteden duyulan parti evine bakıp iç çektim. William'ın sözlerinden sonra kaçarak arabaya binmiş ve hiç konuşmadan buraya gelmiştik. "Ben önden gireceğim, sen sonradan gel ki fark etmesinler."

Kafasını salladığında hala ona bakamadığımdan göz ucumla görmüştüm. Kocaman eve girdiğimde bizimkileri aramaya başladım. İnsan karmaşası bütün evi esir almış gözüküyordu. Eva'yı oturup surat asarken gördüğümde kendimi onun yanına attım. Benden iki dakika sonra içeri giren William gözlerimi devirmeme sebep oldu. Arkasından kovalayan vardı sanki ne vardı bu kadar erken gelecek?

"Onunlaydın değil mi?" diye sordu Eva. Ona yalan söylemek istemiyordum bu yüzden kafamı salladım. "Vilde'ya söylemelisin. Bunu hak etmiyor."

Bunu biliyordum yani hak etmediğini. Ancak bilmesine gerek yoktu zaten bitmişti. "Linn nasıl?" diyen Vilde ile hissettiğim tüm suçluluk geri geldi. İyi olduğuna dair bir şeyler geveledim.

Noora: Büyü bozulmalı. Hoşçakal kurbağa prens.

Gözlerimi Vilde'dan William'a çevirdiğimde benden kat kat daha güzel bir kızla konuşuyor olduğunu gördüm. Ekran kilidini açmadan mesajı okudu ve kaşlarını çattı. Bir şeyler yazıp telefonu arka cebine koydu. Ve sonra o kızı öptü. Ya da birbirlerini yediler mi demeliydim? Vilde hıçkırmaya başlamışken telefonuma gelen mesajı okudum.

Willhelm: Planlar iptal. Yüksek para veren beni kapar.

Telefonu sinirle kapatırken Vilde'nın sırtını sıvazladım. Kusacağına dair bir şeyler söylediğinde benim de midem ağzımdaydı. Biliyordum, bir oyun olduğunu William'ın bana sadık olmadığını biliyordum. Fakat o sahne o kadar acıtmıştı ki. Gerçekten yaşadığımızı sandığım o sahnenin bir yalandan ibaret olması üzüyordu.

Tuvalete gitmek için William'ın yanından geçerken Vilde çaresiz bir şekilde bakıyordu bense kafamı çevirdim. O sahneyi izlemek öfkeyi de beraberinde getiriyordu.

Tuvalete girer girmez kendimi klozetin önüne attım. Midemdekileri çıkarırken tuvalet tezgahının önünde Vilde da aynı işi yapıyordu. İşim bittiğinde başımı ellerim arasına alıp ne ara hayatımın boka sardığını düşünmeye başladım. William'a karşı çıktığımda mı yoksa Vilde'ya yalan söylemeye başladığımda mı?

"Noora, burada sana bırakılmış bir şey var," diyen Vilda ile düşünmeyi bıraktım. Sifonu çekerken bir yandan da William olmaması için umut ediyordum.

Tuvalet kapısının önünde duran Vilde'nın yanına ilerledim. Bir su ve üzerine bırakılmış bir not vardı.

"Bu kadar mideni bulandırdığını bilmiyordum. Beni affet."

Duygularım karman çorman olmuştu. Ne yapacağımı bilmiyordum. William'ı tanımıyordum fakat devamlı yanında olmak istiyordum. Ki ona zerre güvenmiyordum. Dengesizdi bir kere. Şımarık bir çocuk gibi elde edene kadar bırakmıyordu. Her şeye kendi sahip olacağını sanıyordu. Ama her yerden çıkıyordu işte. Sürekli yanımdaydı. Onu devamlı itmeme rağmen hep geri dönüyordu.

"Kimden?" diye soran Vilde ile durdum. Hiç düşünmediğim yerden gelmişti. Yutkunarak ikimizi de mahvedecek o cümleyi kurdum.

"Bana değil sanırım sana gelmiş." Vilde notu okurken William olduğunu anlayacağını biliyordum. Ve o kendine sanıyordu. Ne kadar kötü bir arkadaştım ben. Ona benim yalancı olduğumu söylemektense ona umut veriyordum.

Daha fazla burada duramayacağımı anladığımda Vilde'ya Linn'e bakmaya gideceğimi söyleyip hızla tuvaletten çıktım. Paltomu askılıktan aldığım sırada tek başına içen William'la göz göze geldik. Kafamı iki yana salladım gözümden bir damla yaş akarken.

İğrenç bir arkadaş olduğumu kabullenmiştim. William'ı daha fazla görmemek için kendimi soğuk havaya attım. O sokağı geçtiğim andan itibaren hıçkırıklarım serbest kalmıştı.

Bu gece her şeyi bok etmiştim.

Bir hiç uğruna.





1,5 yıldır aklımda olan bir Shawn fici var bugün onu yayınlamayı planlıyorum. Bana destek çıkar mısınız? Buna çok ihtiyacım var.

Neyse reklamları da geçtiğimize göre sizi seviyorum,xoxo.

asshole • noorhelmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin