Lion's Lover / jjk + jye

17 // My Strong Baby

"Dayı oluyorum bee!"

Jackson sabahtan beri dayı olma sevinciyle Yeeun'ı bunaltmıştı.

"Dayı oluyorum!!"

"Evet biliyorum, yüzbinellimilyondokuzyüz kere söyledin zaten."

Jackson kıza yaklaştı. Elini karnına koydu.
"Oha konuşuyo."

"Jackson saçmaladın. Kendin hamile olsan bu kadar sevinmezdin."

"Tabi ki sevinmezdim Yeeuna!"

O sırada içeri giren Jaebum ve Seungyeon ağlamaklılardı.

"Teyze oluyorum!"

"Dayı oluyorum!"

"Ben de dayı oluyorum!!!!"

Yeeun gözlerini devirip odadan çıktı.

Çatı katına, Jungkook'la odalarına çıktı. Hisleri karmakarışıktı. Bir bebek.

Erken değil miydi? Jungkook bunu söylemiş ve acil bir çağrıyla fırlamıştı. Bebeği isteyecek miydi, sevecek miydi?

Yeeun ona nasıl anladığını sormuştu.

Jungkook ise ona gülmüş ve cevap vermişti.
"Kabilenin lideri, tüm çocuklarını hissedebilir. Onun kalbinin attığı ilk an Samona kabilesindeki Norianların eve geldiği andı. Onu ilk hissettiğim an. Ve biraz korkuyorum Yeeun. İlk kalp atışı tektir. Ancak bebek art arda iki kez vurdu. O çok güçlü. Kesinlikle çok güçlü."

Yeeun sıkıntıyla nefes verdi. Jungkook'un şu an toplantıda olduğunu biliyordu. Mistral temsilcileri ve o.

Çok güçlü bir bebek demişti.

O sırada aşağıda kopan patırtıyla aşağı inmeye karar verdi. Odasına yaklaştıkça sesler netleşiyordu.

"Ya saçmalamayın. Kız olursa adı Seungyeon olacak."

"Hayır tabi ki Seungyeon. Seulgi olacak." Bu ses Jaebum'a aittir.

"Kız olursa karışmıyorum da erkek olursa adı Kayee olacak."

Odadan Seungyeon'un kahkahası yükseldi. "Emin misin Jackson? Jungkook senin ismini koyar mı çocuğuna?"

"Adımın Kayee olduğunu bilmiyor. Söyleyeni yakarım."

"Ya biz böyle tartışıyoruz da Jungkook'un ailesi de fikir belirtecek."

"E hepsini koysun?"

Yeeun hızla kapıyı açtı.
"Hayatta olmaz. Anıt mezar mı bu çocuk?"

Odada bir sessizlik oldu.
"Yalnız kız haklı."

Jackson hak vermişti.

Akşam yemeğinin hazır olduğunu bildiren annesini duyan Yeeun aşağı indi.

Önce camı açıp bahar akşamının havasını içine çekti. Sonra masaya götürülecek tabakları taşımaya başladı. Ancak birden tabaklar elinden alındı.

"Ağır şeyler taşımaman gerek."

"Jungkook! Dönmüşsün!"

"Evet hayatım. Döndüm."

Yeeun onun gayet neşeli olduğunu görünce keyiflendi. Demek ki bebekle ilgili her hangi bir kaygı taşımıyordu.

Masaya oturduklarında Yeeun çatalıyla tabaktaki eti oradan oraya sürüklediğinde Jungkook kızın elini sıktı.
"Bizim size söylememiz gereken bir şey var."

Bugün masada oldukça az kişi vardı ve zaten bunlardan beşi olaydan haberdardı. O yüzden sadece anne ve babası gerçekten ilgilenerek çatalı bıraktılar.