Lion's Lover / jjk + jye

18 // My Dear Love

Yeeun,Yeeun'ın annesi,babası,Jaebum verandadalardı.

Jungkook eski pikaba valizini yerleştirip tozlu bir tangırtıyla bagaj kapağını kapatıp verandaya döndü.

Önce Yeeun olmak üzere, herkese sarıldı.

"Baba. Kendi annem ve babam, sonra sen ve annem, Yeeun, bebeğim ve tüm bu kabile sana emanet. Gittiğimi kimse bilmesin. Başımızda kimse olmadığını düşünürler."

"Tamam Jungkook. Sorun yok. Herkesi güvende tutmaya çalışacağım."

Jungkook son kez Yeeun'a sarıldı.
"Seni ve onu seviyorum. Güvende kal olur mu? Havalar ısınmış olabilir ama Orman'a gitmek yok tamam mı?"

"Evde sıkılsam dahi mi?"

"Sıkıntıdan patlasan dahi. Evimize de gitmiyorsun. Ailenle kalman daha güvenli Yeeun lütfen. Aklım bir de sende kalmasın."

"Sen yokken eve gitmemin anlamı yok zaten. Jackson ve Seungyeon sen gelene kadar gitmeyecekler. Canım sıkılmaz."

"Dışarı çıkman gerekse bile Abin, baban veya Jackson olmadan çıkmıyorsun. Hatta Seunghee'ye bile gitme eve gelsin. Kimseye güvenemiyorum."

"Tamam. Söz veriyorum."

&&&&&&&&&&&&&&&&&

Sooyoung telefonu şarja taktıktan sonra yere çöktü.

Kareli pembe pijamalarının paçalarını bir kere kıvırıp yere oturdu.

"E hadi gelin!"

Seungyeon koşarak Sooyoung'un yanına çöktü. "Ben hazırım"

"Hadi Yeeun!"

"Geldim!"

Yeeun, Seunghee'ye de sürükleyerek yavaşça yere oturdu.

"Çok saçma! Seungyeon ve Sooyoung'un her şeyini biliyorum."

Sooyoung göz kırptı. "O kadar emin olma bebeğim! Öyle şeyler duyacaksın ki aklın durur!"

Seungyeon kahkaha atıp elini cips kasesine daldırdı. "Kaos en sevdiğim!"

Yeeun şişeyi çevirdi.

Seunghee sırıttı. "Sorular geliyor. Hem de DdoDdo'ya!"

"Bu şeytani gülüş hoş değil!"

"Evet DdoDdo, söyle bakalım Yeeun'ın bilmediği bir şey. İtiraf et bize."

Sooyoung şeytani bir gülüş sundu.

Elini cips kasesine daldırdı ve rahat bir tavırla söyledi.

"Her şeyimi biliyorsun ama bahse girerim 12 yaşındayken Kim Namjoon ile öpüştüğümü bilmiyorsundur!"

Yeeun yeşil pijamasının üstünden kalbini avuçladı.
"12 yaşında biz o çocukla saç baş kavga ettik Sooyoung. Sana inanamıyorum!"

"Hep çok yakışıklıydı velet! Dayanamadım."

"Fark ettim seni salak!"

Ve Yeeun elini şişeye atıp çevirdi.

"Hahaa! Söyle bakalım Jang Yeeun. Jungkook'a ne zaman aşık oldun?"

Yeeun hafifçe gülümsedi.
"Bunu gerçekten bilmiyorum. Ama ne zaman başım belaya girse gelip beni kurtarmasından etkilenmiş olabilirim."

"Kesin bir an söyle."

"Yok ki."

"Ohooo! Mızıkçısın İngiltere Gülü!"

Yeeun Seungyeon'un eline vurdu. "Susar mısın?"