5 // Moonlight

351 33 77
                                    

Ay ışıkları bir fener gibi gölün üstünde parlarken Yeeun,Jungkook'un dizlerine yatmıştı.

Geçirdikleri süre içinde ettikleri kavgalar,küçük şakalar,güzel anlar ve tehlikeli dolaşmaların sonunda aralarına teklifsiz bir yakınlık sızmıştı.

Sürekli didişen iki çocuktan,kafaları karışık iki gence dönüşmüşlerdi.

İçlerindeki rekabet hissi hala vardı ancak baskılamayı bir şekilde öğrenmişlerdi. En azından Jang Yeeun için böyleydi.

Jungkook elini kızın eliyle birleştirdi ve sordu.

"El ele tutuşabiliyoruz. Ama sarılamıyoruz. Neden?"

"Bilmiyorum Jungkook. Bunları nelere göre belirlediklerini bilmiyorum."

Çocuğun eli elini yakıyor gibiydi. Elini çekip doğruldu.

Gölün kenarına yaklaşıp elini suya daldırdı.

Ilık su bileğine temas ederken bir şeyin parmak uçlarına çarpmasıyla elini refleks olarak geri çekti.

Tekrar,korkarak elini suya daldırdığında eline çarptığını düşündüğü şeyi kavradı ve sudan çıkardı.

Üstü kaygan yosunlarla kaplanmış,gerçek rengi her neyse artık yeşil olan bir kutuydu.

"Jungkook-ah! Bir şey buldum."

"Bu ne?"

"Bilmiyorum. Açalım."

Kutuyu parmaklarıyla açmaya çalışması zor oldu. Elleri yosunlar yüzünden kayıyor,kutuyu kavrayamıyordu.

En sonunda pes eden kutu oldu. Hoş bir sesle açılan kutunun içinde iki yüzük vardı.

Yüzükler gümüştü ve iki alyanstı sadece. Jungkook yüzükleri alıp içlerine baktı.

"İsimleri yazıyor... Bunlar..."

Yüzükleri kızın eline bıraktı.

Yeeun da yüzükleri şöyle bir inceledi. İçindeki yazıyı okuyunca donakaldı.

Bunlar... Sih Ma ve Chun Myeon'un yüzükleriydi.

"Jungkook. Bunlar aşık olduklarında düelloya yanaşmayan çift değil mi?"

"Onlar."

Çocuk yüzükleri gerisin geri kutuya hapsedip kutuyu sırt çantasına attı.

"Maxoa Gölü sana bir şey verirse bu sebepsiz değildir Yeeun."

"Evet bunu biliyordum."

"Gün ışırken Bonhwal'ın yanına gidelim. Bunun anlamını sadece Şaman Kadın bilebilir."

Derin nefes alıp gülümsedi Jungkook.

Sözüne devam etti.
"Eee Jang. Yüzmeye ne dersin."

Tişörtünü bir hamlede çıkartıp atan Jungkook suya dalmak için hazırdı.

Yeşil elma rengindeki mayosuyla ormanın yeşilliğinden seçilmeyen Yeeun gülümsedi.

Çocuk Yeeun'ın eline uzandı. Sımsıkı kavradı ve birlikte göle atladılar.

Göl ılıktı. Neredeyse banyo suyu gibiydi ve tenlerini okşuyordu.

"Buraya Jackson'la gelmiştik. Yüzmesi çok güzel oluyor."

Jungkook çatılan kaşlarını saklamak için uğraşmadı.
"O çocuğu sevmiyorum."

"Sana bir şey yapmadı ki. Ne bu nefret?"

Lion's Lover / jjk + jyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin