11 // Will You Marry Me?

289 25 9
                                    

Verandadan içeri koşarak dalan Yeeun elindeki telgrafı sallayarak zıplıyordu.

"İptal Baba! Savaş iptal. Mistral vazgeçmiş!"

Babası derin bir nefes alıp Yeeun'a ilerledi ve sarıldı.

"Tanrım, teşekkürler."

Evde kutlama havası hakimdi bu akşam. Annesi mutfakta şükranlarını sunacak yemekler yapıyordu. Ziyafet verilecekti.

Yeeun babasının odasına ilerleyip kapıyı tıklattı.

İçeri girdiğinde babası, derisi gerilmiş ve güneşten esmerleşmiş bir adamla oturuyordu.

"Baba. Ben bir haftaya gideceğim. Söylemek için geldim."

Babası koltuğu işaret etti.
"Otur ben de seninle konuşacaktım."

Adamı işaret etti.
"Bu Dong Chung."

Adam baş selamı verdi.

"Dong Chung Whiltra Vadisinde küçük bir köyde yaşıyor. Oradaki şelaleyi bilirsin Yeeun. Güneş ışınlarını soğuruyor, nem fazlalığı çok. O kadar bulutlu ki köylüler artık bir bir akli dengelerini kaybetmeye başlamışlar."

Yeeun babasının ne söyleyeceğini merak ederek dinliyordu.

"Tarım yapmaları imkansızlaştı çünkü şelale genişleyerek topraklarını sulandırdı. Köy karanlıklaştı. Ve taştığı zamanlarda zararı da oluyor.

Jungkook ve ben vadinin üst tarafına, onlar için yeni bir köy kurmayı planlıyoruz. Hem orada verimli topraklar var. Doktor Oh Seunghee ise oradaki intihar vakalarıyla ilgilenecek. Ve sen Yeeun. Psikologsun kızım. Sana bir yer ayarlasam onlarla ilgilenir misin?"

Yeeun'ın fırsatı ayağına gelmişti. Burada işi olmadığı için gidiyordu sonuçta. Ama yine de... Yine de...

Sevgilisinden ayrılmayacaktı işte. En azından bir denemeliydi. Olmazsa da bırakırdı.

"Olur Baba! Hallederim."

"O zaman gitmiyorsun?"

"Gitmiyorum."

Ormanda Jungkook'un kulübesine yakın bir kulübe vardı.
Orayı kendisine dizayn edebilirdi.

Annesinin seslenmesiyle içeri girdi. Annesinin ahşap ağırlıklı salonun ortasındaki yemek masasını donattığını görünce gülümsedi.

Masada bir tabakta sararmış yapraklar vardı. Diğer bir tabakta da kırmızı elmalar. Mumlar yanıyordu. Altın rengi tabaklar hazır bekliyordu. Annesi dışarıdaki sonbaharı içeri harika şekilde getirmişti.

Ama bir sorun vardı.

"Anne. Dayım,abim, Jackson,Seungyeon,Jungkook,siz falan toplamda 8 kişiyiz. Ama burada 9 sandalye var. Kim gelecek?"

Annesi cevap veremeden, Yeeun cevabını aldı.

İçeri Jungkook'un kolunda giren Seunghee, diğer konuktu.

Yeeun sinirle gözlerini devirdi.

"Anne. Neden Sooyoung yok? Gördüğüm üzere bu bir sandalye ona ayrılmış?"

"Sooyoung kasaba dışında. Bu sandalye Seunghee'ye ait."

"Ama ben 'aileye' özel bu yemekte Sooyoung'un olmasını istiyorum. Kuzenim ya hani."

"Gayoon Teyzen Sooyoung'un dışarıda olduğunu ve eğer o dışarıda olmasa ailecek geleceklerini söyledi Yeeun." Sesinde uyaran bir ton vardı. Ve Seunghee'nin duyamayacağı bir şekilde sesini alçaltarak tekrar konuştu. "Terbiyesizlik yapma Yeeun."

Lion's Lover / jjk + jyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin