KÖREBE

Senden Nefret Ediyorum

Angela CHARLA

     Onunla bugünden sonra bütün bağımı koparmak, daha mutlu olmak istiyorum.

     Okul çıkış ziline 10 dakika kala sınıftaki hiç kimse toparlanmamışken ben defterimi çantama atıp, telefonumu ve kulaklığımı çıkartıp biran önce kendimi dışarı atmak istiyordum. Austin'in yan okuldan sevgilisi mi vardı gerçekten?

     Zil çaldı. Erica'yla beraber merdivenlerden inmeye başladık. Dışarı çıktığımızda Kenton yine Erica'sını bekliyordu.

 

 "Smoke'a gideceğiz, gelecek misin?" Diye sordular. Erica çoktan arabaya binmişti. Her gün her gün Smoke Bar'a gidiyoruz. Ben bıktım, bunlar bıkmadı.

 

"Yok. Sonradan gelirim belki." Deyip kulaklığımı takıp, kaykayıma binip sahile doğru gitmeye başladım. Daha doğrusu gidemedim. Birisi arkadan bana seslendi:

 

"Angela." Arkamı dönüp baktığımda Chris'i gördüm. Okul çıkışlarımız ve saatlerimiz aynıydı.

 

"Selam. Kenton az önce buradaydı, Erica'yla Smoke'a gittiler." Ah, çok konuşkan ben. Sordu mu çocuk sanki. Chris şapşallığımı fark etmişti, gülüyordu.

 

"Okul çıkışında sokaklarda kaykay sürme dememiş miydim? Araba falan geçer bir şey olur."

 

"Imm, hayır demedin." Deyip güldüm.

 

"Demem mi lazım? Ya da tamam demiyeyim. Sana kaykay sürerken sahip çıkayım, en azından başına bir şey gelmez." Kahkaha attı. Çok kötüsün manasında koluna küçük bir yumruk attım. Bir dakika... Sabah Austin'i boynundan öpen kıvırcık saçlı kız yanımıza geldi. Kıza saldırmamak için kendimi zor tuttum.

 

"Merhaba merhaba." Dedi sırıtarak. Sürtük. Ardından devam etti:

 

"Chris, kız arkadaşınla tanıştırmamıştın beni. Üstelik çok yakışıyorsunuz." Gerilmiştim, kıza saldıracaktım gerçekten.

 

"Normal, sıradan arkadaşız sadece. Kız arkadaşı değilim, o da benim erkek arkadaşım." İğneleyici bir ses tonuyla konuşmuştum. O sırada kız arkamda birisi olmalı ki oraya doğru bakıp:

 

"Aa, kokusu güzel çocuk." Deyip gitti. Kanım donmuştu resmen, ağlayabilirdim. Austin'in kolundan tutarak yanımıza getirdi.

 

"Bakın gençler, bu Austin. Ama kokusu güzel çocuk diyorum ben ona." Gözlerim kendiliğinden döndü. Chris Austin ve kıza bakıp sırıtıyordu.

 

"Oo, erkek arkadaşın mı?" Dedi Chris.

 

"Çok mu yakışıyoruz?" Deyip güldü kız.

 

"Daha sabah bu kızı yeni gördüm, ne erkek arkadaşı?" Hafif sesini yükseltmişti Austin.

 

"Ben gidiyorum." Dedim sadece.

 

"Angela, dur bekle." Chris'i beklemeyip kaykayımı elime alıp koşmaya başladım. Kimsenin ne yaptığı umurumda değildi. Ağlıyordum öylece. Chris bana yetişip kolumdan tuttu.