İntikam

758 26 5
                                    

ARKADAŞLAR ÇOK ÇOK ÖZÜR DİLERİM. ÇOK GEÇ GELDİ BİLİYORUM AMA YENİ EVE TAŞINDIĞIMIZDAN DOLAYI VE İNTERNETİ BAĞLATMAK ZAMAN ALDIĞI İÇİN BÖYLE OLDU.

 

Angela CHARLA

     Aşık mıydım ben gerçekten? Austin olmadan önce hayatım kaykay sürekli kayardım, hiç kimseyi pek umursamıyordum, ailemle daha iyi anlaşıyordum, Erica’yla daha çok zaman geçiriyordum, kendi halimdeydim… Kısacası mutluydum, evet mutluydum. Peki Austin geldiğinde ne değişti ki? Kaykayı kaymaktan çok elimde taşıyorum, aklım sürekli Austin’de, ailemle dargınlık yaşıyorum, en yakın kardeşim Erica’yla haftada bir veya iki defa okul dışında görüşüyoruz, kendimden çok çevremdekileri umursuyorum… Ama bu benim mutsuz olduğum anlamına gelmiyor. Aslında Austin varken bile, Austin olmadan önceki hayatım gibi yaşayabilirim…

 

     Evet, yine bir Cuma günü okul çıkışı… Erica bugün Kenton’la buluşmayacaktı. Tüm gün beraber takılacaktık. Austin’le bugün aramızda bir soğukluk vardı ama bende çözemedim.

 

“Smoke Bar’a gidiyoruz bebek itiraz istemem.” Deyip güldü Erica.

 

“Imh. Peki sen nasıl istersen.” Yüzümü buruşturdum.

 

“Oraya gitmek için can atıyorsun bakıyorum da(!).”

 

“Onun için değil, yürümeye bile üşeniyorum sen anla artık.” Erica sırıttı.

 

“Austin olsa amuda kalkarak gidersin.” Deyip kahkaha attı. Bir minibüse binip gittik. İner inmez Smoke’a  girdik. İçeride toplasan 20 kişi zar zor vardır. 1-2 saate dolar ama. Birer bira söyleyip her zamanki köşemize geçtik. Geleli 15 dakika olmadan iki arkadaşa rastladık. Onlarda Erica ve ben gibi sürekli buraya gelirlerdi. Çok eğlenceli çocuklardır. Mekan dolmaya başlıyordu. Bir saniye… Hayal görmüyorum değil mi? Az önce şu kapıdan Austin ve yan okuldaki kıvırcık saçlı sürtük beraber girdiler. Beni görmemelerini sağlayacak şekilde durdum ve onları izlemeye başladım.

 

“Tanıdık birini mi gördün Angela?” Diye sordu Erica.

 

“Yaa ne tanıdık, sorma. Austin yan okulumuzdaki sürtükle buraya geldi.” Dememle beraber Erica ve iki çocuğun baktığım yere bakması bir oldu.

 

“Hey! Fark etmesinler, bakmayın. Siz sohbetinize dönsenize.” Deyip güldüm umursamadığımı düşünmeleri için. Austin tekli deri koltuğa, sürtük iste karşısındaki koltuğa oturmuş, arkası bana dönük vaziyetteydi. İyi de geçen gün Austin  bu kıza tanımıyorum falan deyip küfür etmiyor muydu? Bak ya, bir de vodka içiyorlar. Kaç gündür beraber böyle takılıyorlardır kim bilir. Biram yarımdı, son damlasına kadar kafama diktim aniden. Erica ve iki arkadaşım gözlerini pörtletti. Bense halimi bozmayıp izlemeye devam ettim. Sürtük ayağa kalktı. Ne? Bu sefer rüya görüyorum, bira falan çarptı kesin. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktım. Bu rüya değildi, anladım. Kız, Austin’in kucağına yan şekilde oturdu, ellerini boynuna doladı. Austin’den geri itmesini, ters tepki vermesini bekliyordum ama… Gülüp ellerini kızın kalçasına götürdü. İstemsizce gözümden bir damla yaş süzüldü. Mekanı terk etsem arkamdan Erica gelecek, biliyorum. Gözyaşımı silip telefonuma bakarak:

 

“Şey, arkadaşlar, özür dilerim. Annem mesaj atmış. Buralardaymış, görmek istiyor beni. Hemen dönerim.” Sesim titrek çıkıyordu ama inanmışlardır diye umuyorum.

KÖREBEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin