Angela CHARLA
İki saatte olsa uyuyabildim ve lanet alarmın sesine uyandım. Luther'la konuştuk bütün gece. Amy ile barışacaklarmış. Üstümü giyip dişimi fırçalayıp çıktım direk. Erica kapıda bekliyordu. Çok uykum vardı. Okula gittiğimde Erica'yla her zamanki banka oturduk.
"Kahve almaya gidiyorum, bir şey ister misin?" Diye sordum. Çünkü kahve içmezsem burada uyuyabilirdim.
"Yok. Git al bekliyorum uykulu prenses." Deyip güldü. Kafeteryaya gidip kahve aldım. Erica'nın yanında Austin'i gördüm. O kadar uykuluydum ki yapmacıkta olsa yüzüme bir gülümseme yerleştirip:
"Günaydın." Dedim.
"Günaydın." Dedi. Hemen ardından:
"Gözlerin kızarmış. Ne oldu?" Diye sordu. Tam cevap verecektim Erica:
"Sabahlamak istedi hanımefendi. Sabah uykusuz kalacaksın dedim inanmadı. Ben hemen uyudum Angela ne yaptı tek başına hiç bilmiyorum." Deyip kocaman gülümsedi. Austin yanlış anlamış diye:
"Luther'la konuşuyordum... Amy'nin sevgilisiydi. Sana yakınlaşan kız varya onun sevgilisiydi işte." Dedim. Off, salak Angela. Ne var ki bu kadar uzun açıklama yapıyorsun?
Austin çok sinirli gözüküyordu. Ama bugün bana çok iyiydi, gülüyordu. Kalemle defteri karalıyordu. Çıkış zili çaldı. Erica yine Kenton'la buluşacaktı. Beni de çağırdılar yine. Bu sefer yalnız gitmek istemiyordum, Austin'i de çağıracaktım. Çantama defteri koyduktan sonra kafamı kaldırdım, Austin ortalıkta yoktu. Normalde hiç böyle olmazdı. Erica'yla bahçeye çıktık. Çıkış kapısına doğru ilerledik. Üst sokaktan sesler geliyordu ve bir topluluk vardı. Yoksa Austin şimdi... Lanet olsun!
Austin BROCK
Angela'nın her şeyi öğrenmesi içimi rahatlatmıştı. Annemin iyi olması, Angela'yla aramın düzelmesi, her şeyin açığa çıkması... Şu an tam olmasa da mutluyum. Evet, mutluyum. Yalnız tek bir sorun var o da Angela'nın kalbini kırma korkusu. Ama ya Angela'nın hayatında birisi varsa? O gün sarıldığı kişi kimdi? Bunu gidip Angela'yla konuşmalı mıyım? Hiçbir şey bilmiyorum.
Şu an aklımda olan tek şey okul çıkışı Chris'i gördüğüm yerde dövmek olacaktı. Okula gittiğimde bahçede Erica'yı gördüm. Erica burada olduğuna göre Angela'da gelmiştir herhalde. Erica'nın yanına gidip:
"Angela geldi mi?" Diye sordum.
"Geldi. Kafeteryaya kadar gitti gelir buraya şimdi." Dedi. Başımı sallayıp beklemeye başladım. Angela elinde kahveyle geliyordu. Bana gülümseyerek, yani gülümsemiş gibi yaparak:
"Günaydın." Dedi.
"Günaydın." Dedim. Angela'nın gözleri kızarıktı ve gözaltları şişmişti. Dayanamayıp:
"Gözlerin kızarmış. Ne oldu?" Diye sordum. Erica lafa girip:

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖREBE
ChickLit"İstersem her şeyi yapabilirim." Dedi. Bu durum üzerine kahkaha atarak: "Tabii sen her şeyi yapabilirsin." Dedim alay ederek. Sinirlenmiş olmalı ki üzerime yürüyordu. O bana doğru geldikçe ben geri gidiyordum. Duvara çarptım. Kaçmamam için iki...