Angela CHARLA
Alarm sesiyle uyandım. Sabah 08.30. 17 yaşımda gün alıyorum, güzel bir his ama heyecanlı değilim. Büyüdüğümü hissediyorum. Yataktan kalkıp aynadan kendime baktım. Değişen bir şey yok, sadece hissediyordum. Elimi yüzümü yıkayıp bilgisayarın başına geçtim. Sosyal paylaşım sitelerinden doğum günü mesajlarım gelmişti. İlk yazan Erica, ikincisi Austin'di. Gerçekten uzun ve çok güzel yazmışlardı ve bu beni çok mutlu etmişti.
Kahvaltı hazırlarken kapı çaldı. Erica gelmiştir herhalde. Sabahın 9 unda kim gelir ki başka? Kapıyı açtığımda kimse yoktu. Bir dakika. Yerde bir hediye paketi vardı. Etrafa göz gezdirdim, kimse yoktu. Paketi alıp içeri girdim. Tam açacaktım yine bir kapı sesi. Şaka mı bu? Gidip açtığımda bu sefer boyum kadar kocaman bir oyuncak ayıcık vardı. İstemsizce gülümsedim, ilk defa kocaman bir oyuncak ayım oluyordu. Erica'dan kimse bana böyle sürprizler yapmazdı. Vee yine kapı sesi, bu sefer gelen Erica'ydı kesin. Kapıyı açtım. İnanmıyorum. Bir sürü uçan balon. Ve sanırım baloncu tutuyordu.
"Angela Charla siz misiniz?" Dedi garip bir sesle.
"Evet benim."
"Sizin adınıza teslimat var." Deyip elindeki kartı uzattı. Kartta şöyle yazıyordu: 'Mutlu yıllar prenses, yüzün hep gülsün. Bu arada baloncuya sarılıp öpmeyi unutma. -Austin.' Baloncuya mı? Kafamı kaldırıp baktığımda Austin karşımda duruyordu. Baloncu dediği de kendisiymiş. Gülerek Austin'e sarıldım.
"Mutlu yıllar prenses. İyi ki tanımışım seni." Dedi.
"Teşekkür ederim, iyi ki varsın." Sarılmamız bittikten sonra içeri girdik. 3'lü koltuğa oturduk. Balonlar rengarenkti.
"Ben ilk defa böyle sürprizlerle karşılaşıyorum. Çok teşekkür ederim. Ayıcık, balonlar..." Dedim. Gülümseyerek:
"Hediyeyi açmayacak mısın?" Diye sordu.
"Çalan kapıları mı açayım hediyeyi mi açayım kararsız kaldım da." Deyip güldüm ve hediyeyi açtım. Tanrım! Adidas Superstar almıştı bana. En sevdiğim ayakkabı. Ayakkabılarla hasret giderdikten sonra Austin'in boynuna atladım.
"Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim..."
"Teşekkür edilecek bir şey yapmadım. Sadece seni mutlu görmek hoşuma gidiyor." Dedi.
"Sen benim bu ayakkabıyı çok sevdiğimi nereden biliyordun?" İç çekerek:
"Kuşlar söyledi."
"Yani Erica." Dedim, güldü. Sonradan:
"Kahvaltı hazırlayacaktım, gel beraber yiyelim." Dedim.
"Zehirlenmeyelim mi?" Deyip güldü. Omzuna vurdum. Krep hazırlıyordum, o sırada kapı çaldı.
"Austin kapıya bak."
"Emrin olur prenses." Gidip açtı. Kim geldi dememe gerek kalmadan Erica ve Kenton içeri girdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/13213180-288-k747521.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖREBE
Чиклит"İstersem her şeyi yapabilirim." Dedi. Bu durum üzerine kahkaha atarak: "Tabii sen her şeyi yapabilirsin." Dedim alay ederek. Sinirlenmiş olmalı ki üzerime yürüyordu. O bana doğru geldikçe ben geri gidiyordum. Duvara çarptım. Kaçmamam için iki...