NOTES// Shawn Mendes

30.BÖLÜM

ROSE'DAN

Shawn ile telefonda konuştuktan sonra diğer arkadaşlarıma mesaj atmıştım. Aldığım tepkilerde hoş sayılmazdı. Babam ile yemek yedikten sonra banyo yapmıştım. Hava kararırken babam ile sohbet ediyorduk. Annemi konuştuk biraz o da onun bu hareketlerini mantıklı bulmuyordu. Bebek muhabbetinde ise net olarak şunu söylemişti

"Torun sevecek kadın bebek yapıyor hale bak. Biri ona yaşını hatırlatsa" güldüm. Hani gerçekten güldüm. Hem torun demesine hemde anneme laf atmasına. Babam seri şekilde laf sokabilirdi. Babam yatmaya karar verdiğinde bende odama geçmiştim. Babam eskiden yaptığı gibi beni yatırmış ve alnımı öpmüştü. Ona yatmayacağımı söyledikten sonra odamdan çıkmıştı. Bilgisayarımı açtım ve izlemediğim dizilerimin bölümlerini izlemeye başladım. Yaşasın Jet-lag!

Diziden diziye atlıyordum. Şaka değil gerçek anlamda. En son artık gözlerim ağrıdığında ışığı kapatıp yatmıştım.

Beynimde binlerce şey dönerken baktım uyuyamıyorum odada ses sistemine  şükür etmiştim. Telefonumu bağlayıp yine o malum listeyi açtım. Shawn'ın şarkılarının olduğu. Rahatça yastığıma yattım ve sanki o yanımdaymış gibi uykuya daldım. Onu özlemiştim. 

Gözlerimi araladığımda karşımda Shawn vardı. Gülümsüyordu. Açık ten rengi üzerinde güneş ışıkları parlıyordu. Yanağımı okşadı. Kıkırdadım. Kollarını belime doladı ve her zaman yaptığı gibi burnunu boyun girintime soktu. Kokusunu burnumda hissediyordum. Saçlarını öptüm. Ellerimi saçlarının arasında gezdirdim. Boynuma doğru kıkırdarken alnına kocaman bir öpücük kondurmuştum.

Birinin beni dürtmesiyle gözlerimi ani bir şekilde açtım. Rüya mıydı? Babama şaşkın şaşkın baktıktan sonra toparlanıp oturur pozisyona geçtim.

"Rose, ben şantiyeye gidiyorum. Aşağıda yardımcılar var, kahvaltı hazırlarlar. Evi turla, içeride bir sürü vakit geçirebileceğin şey var. Eğer çok sıkılırsan beni ara seni şoförle aldırıp şantiyeye getireyim olur mu bir tanem?"

"Tamam babacım, dediğin gibi yaparım." dedim tekrar alnımı öpüp odadan çıkmak üzere kapıya yürüdü. Sonra durdu ve utanacağım şeyleri söyledi.

"Bu arada, odaya girdiğimde ses sistemini kapattım haberin olsun." dedi

"T-tamam, teşekkürler babacım." dedim ve gülümseyerek odadan çıktı. O çıktığı anda yastığı kafamın üzerine koyup bağırmak oldu. Hem bunun rüya olmasına sinirliydim hem de babamın dalga geçmesine.  Shawn beni aptallaştırıyordu. Hoş işin içinde o olduğu sürece aptal olsam da olurdu. Oflayarak tuvalete girdim ve aşağı indim. Amerika ile oldukça fazla bir saat farkı vardı. Ondan dolayı şu an orada geceydi. Kimseyi aramadım ya da yazmadım sadece sosyal medyada takıldım. Aşağı indiğimde yardımcılardan kahvaltı istediğimde garip garip baktılar sonra hazırlamaya koyuldular. Ben telefonda takılmaya devam ederken masaya kurmuşlardı. Onlara teşekkür ettikten sonra kahvaltıma başlamıştım.

Kahvaltıyı gerçek anlamda silip süpürmüştüm. Ne?! Ben delice kilo vermiştim tamam mı?! Neyse masadan kalktım ve evi turlamaya karar verdim.

Ev geçici olmasına rağmen oldukça büyüktü. Aşağıya indiğimde otoparkın olduğunu gördüm. Orada cam ile ayrılmış bir havuz olduğunuda. Açıkçası oldukça mutlu oldum. Muhtemelen genel olarak vaktimi burada geçirecektim. Oradan yukarı çıktım ve diğer odaları turlamaya devam ettim. Odalarda sırasıyla bilardo masası, ofis ve sinema odası vardı. Diğer odaya girdiğimde ise yine mutlu oldum. Daha çok atari oyunlarının olduğu bir hobi odasıydı. Zaten üst katta yatak odaları vardı. Evin bahçesindeki minik evde de yardımcılar kalıyordu. Odama gittim ve üzerimi değiştirdim. Bikinimi giyip havlumu aldıktan sonra aşağı indim.