29.BÖLÜM -SHAWN'DAN-

334 18 12
                                    

SHAWN'DAN

Sabah gözlerimi araladım ve gerindim. Koşuya çıkmak için hazırlanırken bir yandan da bugün aklımda Rose'u görmek vardı. Onu özlüyordum. Eskisi gibi olmak istiyordum. Olacaktım da hatta belki de daha fazlası. Bilirsiniz benim kafam fazla karışıktır.

Koşuya çıktığımda saat erkendi ondan dolayı etrafta pek fazla insan yoktu. Epeyce koştuktan sonra eve dönerken kendime kahvaltılık bir şeyler almıştım. Pekala, pekala muffin almıştım.

Beni fark eden hayranlarımla fotoğraf çekilmiştim. Onları mutlu etmeyi seviyordum. Eve geldiğimde hızlı bir duşa girip sonrasında da muffinlerimi yedim. Thomas ve William ile mesajlaştıktan sonra sosyal medyada takılıp biraz beste yapmıştım. Bilirsiniz, ilham.

Saat öğleden sonra bir olduğunda Rose'u aramanın vaktinin geldiğini düşünmüştüm. Telefonda hızlı aramalardan adını bulduktan sonra telefonun çalmasını beklemiştim. Bir terslik vardı telefonu kapatmıştı. Kaşlarımı çattım ve mesaj bıraktım.

Belki çekmeyen bir yerdeydi. Düşüncelerimi dağıtmak adına annemleri aramıştım. Uzun uzun onlar ile konuştuktan sonra Andrew'un gönderdiği albüm kapağıyla ilgili fotoğrafları atmıştı. Bana kalırsa hepsi aynıydı. Bu albüm kapağı işini Rose'a sorsam çok güzel olurdu.

Nasıl desem o bu şeylerden anlıyordu. Ev tasarımından da anlıyordu. Şöminemin üzerindeki birlikte çekildiğimiz fotoğrafı elime alıp koltuğa geçerken yılların çabuk geçtiğini düşünüyordum. Bu yaz Rose ile birlikte 21 oluyorduk. Bu da demekti ki artık her şey için reşittik. Bu da demekti ki alkol alabilirdik. Yani elbette alıyorduk ama dışarıda alamıyorduk. Eğer dışarıda olursa sıkıntı yaşanıyordu.

Bu durum Amerika'da da Kanada'da da böyleydi. Vakitin geçmediğini fark ederken film izlemeye karar verdim. Uzun bir zamandır yani Rose ile aynı evde olmadığımızdan beri zaman geçmiyordu.

Tekrar tekrar aynı aptallığı yapmaktan vazgeçmiyordum. Neden böyle bir sıkıntı yaşıyordum bilmiyorum ama bir daha bunu yapmak istemiyorum.

Rose'u bir kez daha kaybedemem. Kalbini ne kadar kırdığımı biliyordum. Hatta en son olan olayda ailemin önünde kavga etmiş, Rose'a çirkin ithamlarda bulunmuştum. Anlık sinirle okulumuzu ve evimizi satmıştık. Bir kez daha benimle birlikte olmayı kabul eder miydi? Bilmiyorum.

Onu kaybetmekten o kadar korkuyordum ki her seferinde bu sebepten onu kaybediyordum. Acıktığımı fark ettiğimde ne yapacağımı bilemedim o nedenle pizza siparişi verdim. Onu beklerken sonunda filmi açmıştım.

Filmin ilk yarım saati geçtikten sonra siparişim gelmişti. Saat bu sırada iki buçuk olmuştu. Tekrar Rose'u aradım. Hala telefonu kapalıydı. Endişem artarken Thomas'a mesaj atmıştım. Clara'ya sorması için.

Clara ve Emily benden son zamanlarda haz etmiyordu. Örneğin Thomas'ı görmeye gittiğimde Jessica'yı üzerime kusturması gibi.

Pizzamı bitirdikten sonra Rose'un bana dev diyişi geldi istemeden gülümsedim.

Halletmem gereken alışveriş işleri için evden çıkmak üzere hazırlandım. İlk olarak bir kaç kıyafet almam gerekliydi. Tişört ve pantolon gibi. Sonrasında halletmem gereken bir şey daha vardı. En son market alışverişi yapacaktım.

Kıyafet ihtiyaçlarımı aldıktan sonra diğer işimi hallettim ve market alışverişi yapmak üzere her zaman gittiğim süpermarkete gittim. Thomas'tan gelen mesaja baktığımda olumsuzdu. Bir kez daha aradım Rose'u hala kapalıydı ki saat öğleden sonra 7'ye geliyordu. Şey evet, işlerim biraz uzun sürmüştü. Bilirsiniz kıyafet seçmek zordur.

NOTES// Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin