24.BÖLÜM

322 20 8
                                    

*
Emily ile Hawaii tatilimizin son günündeydik. İki hafta delice hızlı geçmişti. Şu an ise Odamıza masöz çağırmış ve derin doku masajı yaptırıyorduk. İyice gevşemiştim.

Bu iki hafta içerisinde bir çok kez Hannah ile konuşmuştum. İkimizin de hisselerini bir iş adamı satın almıştı. Aramızdaki bağ gittikçe kopuyordu. Yarın eve döndüğümüzde eşyalarımı alacaktım. Tamamen kopacaktık.

Bu tatil boyunca kendimce sözler vermiştim. Artık kolay affeden biri olmayacaktım. Eğer benim canım yanıyorsa o da bunu anlamalıydı. Sürekli güvenmemek hoş bir duygu değildi. Kendimi şerefsiz ve namussuz hissediyordum.

Üç gün önce annem ile konuşmuştum. Bebekten bahsetmişti ve kocası ile birlikte sıkıntıları vardı. Boşanmaktan bahsediyordu. Eğer gerçekten mutlu değilsen neden evlenirsin? Hani evlendin neden çocuk yaparsın. Anladığım kadarıyla benimle birlikte iletişimi tekrar yakalamak istiyordu.

Emily hepsi için güçlü olmam gerektiğinden bahsediyordu. Clara'da keza öyle.

Hawaii'li kadınlar kendilerinden beklenmeyecek bir güç ile abanıyorlardı. Bileğine kuvvet be! Masaj bittiğinde direk yatağa yatmıştım. Emily'de benden farklı değildi. İkimizde yatakta mayıştıktan sonra havuza girme kararı aldım. Bikinilerimi giydim ve kendimi ılık suya bıraktım. Denize doğru dönüp etrafı izlemeye başladığımda bu iki hafta içinde iş anlaşması yaptığım Miley'e şarkı gönderecektim. Dalmışken suya Emily'nin de atlamasıyla birlikte korkudan zıpladım.

"Ödüm koptu!" dedim

"Biliyorum." dedi pis pis sırıtarak. Bu arada iki hafta içerisinde Olivia denen kızı iyice stalklamıştım.

Clara'da, Emily de hatta ve hatta Hannah'da stalklamıştı. Şey bilirsiniz. Biz aşık ve kalbi kırık kadınlar...

"Yarın onu görmeye hazır mısın?"

"Sence?"

"Gerilme sonuçta kötü şeyler olmayacak." dedi.

"Bilmiyorum." diyerek konuyu kısa kestim. Konuyu uzattıkça beynimde komplo teorileri dolaşıyordu. Ve hoş değildi. Bir süre yüzdükten sonra duş yapıp üzerimizi giydik ve restorana gitmek üzere çıktık.

Restorana geldiğimizde ben su istemiştim. Emily ile sohbet etmeden yemeklerimizi yerken sanki yas tutuyormuşuz gibi geliyordu. Sessiz bir şekilde kalktıktan sonra son kez deniz kenarına gittik. Orada da sessizce denizin dalgalarının sesini dinlerken bir kaç saat orada oturduk. Odaya geri döndüğümüzde eşyalarımızı topladığımızdan emin olduktan sonra alarmımızı kurduk ve yattık.

Sabaha karşı 4'de alarmımız çaldığında hızla hazırlanmıştık. Otelden çıkışımızı yapıp uçağa bindiğimizde ise üşüyordum. Neden üşüyordum bilmiyorum ama havadan değildi. İyice sarındıktan sonra tekrar uykuma döndüm.

Alçalmaya başladığımızı öğrendiğimde toparlandım ve Shawn ile yüzleşmeye hazırlandım. Midem bulanıyordu.

Nihayet ben kendi arabama bindiğimde Emily ile vedalaşmıştık. Eski evimize geldiğimizde mide bulantım şiddetlenmişti. Temkinli şekilde inip anahtarımla kapıyı açtığımda içerisi hengame halindeydi.

Anahtarımı girişteki sehpaya bıraktım ve boş bir kaç koli alarak yukarı yatak odamıza çıktım. Odada kimse yoktu. Bende kişisel eşyalarımı toparlamaya başladım. Ayakkabılarım bittiğinde valizlerimden birini açtım ve kıyafetlerimi yerleştirmeye başladım. Mide bulantım geçmezken terliyordum da. İlk valiz bittiğinde yatak odası kapısının önüne koymuştum. İkinci valize geçmek üzereyken kapıdan giren Shawn ile karşılaşmayı beklemiyordum. Onu gördüğümde haftalar sonra kalbimi çarptırırken ardından Olivia denilen kız ile karşılaşmak daha da midemi bulandırmıştı.

NOTES// Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin