41. BÖLÜM

313 16 0
                                    

Filipinlere indikten sonra otele geçmiş oradan sonra epey uyumuştuk. Üzerimde delice bir halsizlik vardı. Shawn dışarıya çıkmayı teklif etmişti. Ben ise onu usulca reddetmiştim. Kendimi oldukça halsiz ve bitkin hissediyordum. Biraz daha ısrar ettiğinde ise zorlukla konuşmuştum.

"Shawn, bebeğim. sen istersen çık ama ben odada kalıp uyumak istiyorum. Biraz değişiklik olmuş olur sana da ha? Ne dersin?"

"Kendini o kadar kötü mü hissediyorsun? Hastaneye gidelim mi?"

"Hayır, saçmalama. Sadece kendimi bitkin hissediyorum. Etrafı dolaşacak halim yok. Sen dolaş ama bana takılma iyiyiz." dedim. Kararsız bir şekilde bana baktı ben ise ona gitmesini söyledim. Hazırlandığında yanıma geldi ve beni öptü. Sonrasında ise elini karnımın üzerinde dolaştırdı. Bebeğimiz iki hafta sonra dördüncü ayına giriyordu. İki hafta sonra normal şartlarda avokado boyutuna erişecekti. Cinsiyetini öğrenebilecektik. Yani umarım.

Shawn odadan çıktıktan sonra biraz telefonumda takılmış ve Hailey ile mesajlaşmıştım. Ona alıyor olduğumuz evin fotoğraflarını göndermiştim. Ondan gelen cevapları kahkahalarla okuduktan sonra onu görüntülü aramıştım.

"Selam hamile!" diye girdiğinde ona moron moron bakmıştım.

"Selam Dünyalı!" demiştim bende

"Nasılsın?"

"Yorgun sen?"

"Regl."

"Yorumların gerçekten çok iç açıcı." dedim gülerek. Yazdığı ahlaksız şeyleri görseniz siz de gülmeden edemezdiniz. Nedeni ise attığım her fotoğrafı seks ile bağdaştırmıştı. Şaka yapmıyorum.

"Sizin gibi bir çiftten beklenir Rose!" dedi

"Kapa çeneni Hailey!" dedim. O benimle biraz daha dalga geçtikten sonra benim ağlamamla dalga geçmesi son bulmuştu. Biraz normal sohbet ettikten sonra provasının olduğundan bahsedip kapatmıştı. Yarın konser olacağından bugün kimse kimsenin umrunda değildi. Shawn'ın mesajını yanıtladıktan sonra bir an önce gelmesini beklemeye başlamıştım. Nedeni ise benim için yiyecek aldığını söylemesiydi. Odanın kapısı çaldığında hızlıca yerimden kalkmış ve kapıyı açmıştım. Shawn gülerek içeri girerken elinden paketleri almıştım.

"Nasılmış benim sevgilim?"

"Şunları yiyince epey iyi olacak!" dedim kahkaha atıp paketleri açmama yardımcı oldu. Birlikte yiyecekleri bitirdikten sonra iyice yayılmıştık.

İç mimar ile anlaşmıştık. Mobilya ve türevlerinin halledilmesi için. İç mimar ile mailleştikten sonra Shawn ile birlikte satranç oynamaya başlamıştık. İki kere ben kazanmıştım Üç kere de o. Epey gülerek oynamıştık. Hava karardığında birlikte yemek yemeğe inmiştik. Hayatımız yemek yemekle geçiyordu. Aslına bakarsanız herkes kendi hayatını gözden geçirdiğinde ya uyuyordu ya da yemek yiyordu. Her neyse.

Yemekte epeyce insanlarla sohbet etmiştik. Tur ekibine yeni katılan görevli kızlardan bir tanesi fazlasıyla gözüme batıyordu. Shawn'a olan bakışları hoşuma gitmezken diğer yandan benden hiçbir şekilde haz etmediğini biliyordum. Ama ne yazık ki burada hikayenin ana kahramanı o değildi. Kimsenin dikkat etmediği yan karakterlerden biriydi sadece. Shawn ve diğerleriyle birlikte otelin dış kısmındaki kafe bar tarzı yerde oturup bir şeyler için sohbet ederken- ki ben bu noktada alkolsüz meyve kokteyli içiyordum- o kızın geldiğini gördüm. Yanımıza oturduktan sonra önce gözlerini bana dikti bir süre sonrasında ise Shawn'a bakmaya başladı. Ta ki ekipten Timothy bize soru yöneltene dek.

"Rose, bebeğinizin cinsiyeti belli oldu mu?" diye sorduğunda tüm dikkatler üzerimize çekilmişti.

"Hayır. Daha 14 haftalık. İki hafta sonra dördüncü aya giriyoruz. Zaten üç hafta sonra da doktor kontrolümüz var." dedim gülerek.

NOTES// Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin