40.BÖLÜM

323 16 9
                                    

Sabah alarmın çalması ile birlikte kalktık. Mide bulantım oldukça fazlaydı. Diğer günlerdeki gibi... Neyse, kısacası Kustum. Dişlerimi fırçaladım ve üzerimi değiştirdim.

İtiraf etmem gerekirse biraz aynada karnıma bakmış da olabilirim. Şarj aletlerini çantama yerleştirdikten sonra aşağı indim. Shawn gelmeden önce bir şeyler hazırlamıştım. Hızla kahvaltı yapıp ve iğrenç sütü içtikten sonra valizlerimizi alıp evden çıkmıştık. Havaalanına geldikten sonra valizleri teslim etmiştik. Vakit geldiğinde uçağa binmiş ve ilk hedef Japonya'ya doğru yola çıkmıştık. Uçakta bir şeyler izlemiş ve sürekli bir şeyler yemiştik. Gerçek anlamda yemiştik. Fazla uzun bir uçuş olduğunu düşünürsek zamanın geçmesi için hiçbir şey yetmiyordu. En sonunda yapılabilecek en mantıklı şeyi yaptık.

Uyuduk. ,Uçaktan indikten sonra ilk olarak otele gittik sonrasında bir şeyler atıştırdık çünkü burada şu anda akşam üzeriydi. Yemekten sonra bilgisayarımı açtık ve maillerin düşmesini bekledik. Mailler düştüğünden emlakçıdan üç farklı ev ilanının olduğunu gördük. İkimiz de hevesle ilkine tıkladığımızda yüzümüz düşmüştü. İyi de bu ev çok fazla tadilat istiyordu ve biz de o kadar tadilat işine girmek istemiyorduk. Ilk şıkkı direkt olarak eledikten sonra ikinciye tıkladık. İkinci ev oldukça güzeldi.

"Ne düşünüyorsun bebeğim?" diye sordu Shawn.

"Bilmiyorum. Annenler ne zaman gidecekler evlere bakmaya?"

"Demin konuştuğuma göre yarım saat sonra evden çıkmış olurlar." dedi

"Pekala, ondan sonra karar verelim ve hadi üçüncüye bakalım." dedim kafa salladı ve diğer dosyayı açtı. Açar açmaz gülümsemeye başlamıştım.

"Aman Tanrım! Bu ev çok güzel Shawn." dedim sevinçle

"Tanrı aşkına sakin ol Rose, lütfen size bir şey oldu zannettim." dedi

"Seni seviyorum. İyiyiz. Sen ne düşünüyorsun?"

"Bence çok güzel güzel bir ev. İkinci ev de güzel ama annemler gidince komşuları ve yaşayanları da görürler öyle netleştiririz olur mu sevgilim?"

"Tamam sevgilim." Dedim ve onu öptüm. Daha fazla Jet-lag olmamak adına vitaminlerimi içtim ve ikimizde uyuduk. Nasıl o kadar uykuya biraz daha uyudunuz diye sormayın! Bebek var bebek içimde!

Uyandığımızda hiç olmazsa gün doğmak üzereydi. Üzerimizi değiştirdik ve kahvaltımızı yapmak üzere aşağı indik. Kahvaltı sırasına geçtikten sonra yiyeceğimiz şeyleri almış ve rastgele bir masaya geçmiştik.

Yemeklerimizi yedikten sonra koltuklara geçmiş ve Shawn'ın ailesi ile görüntülü konuşmuştuk.

İlk dev çok güzeldi gerçekten çok güzeldi ama komşuları pek iyi değildi. O nedenle ilk evi eledik ve ikinci ev hakkındaki düşüncelerini dinledik Karen'dan. Karen epey beğenmişti. Komşular iyiydi, çatı katıydı katın tamamı bize aitti. Havuzu vardı. Güvenlik iyiydi. Kuleyi görüyordu ve ferahtı. Eh, elbette bebek için de güvenliydi.

Shawn ile değerlendireceğimizi söyledikten sonra fotoğraflara biraz daha baktık.

"Ev hakkında ne düşünüyorsun bebeğim?"

"Evi beğendim. İlk evi daha çok beğenmiştim ama şu an bu ev daha çok içime siniyor. Olabilir." dedim

"Rose, olabilir diye bir cevap olmamalı. O evde hep birlikte mutlu bir şekilde yaşayacağız. O nedenle eğer kendini o evin içinde mutlu olarak hayal edebiliyorsan söyle. Eğer edemiyorsan başka seçeneklere bakarız." dedi

"Sen ne düşünüyorsun?"

"Ben evi açıkçası epey beğendim. Seni kendimi ve bebeğimizi o evin içerisinde hayal edebiliyorum." dedi. Kafa salladım. Andrew ve Hannah geldiğinde hep birlikte bizi bir kaç yere götürecek arabaya bindik. Turistik kısa bir turun ardından araba bizi konser salonunun olduğu yere bıraktı. İçeri girdiğimizde tüm kurma işlemler bitmek üzereydi. Ses kontrolleri yapılmaya başlayacaktı. Shawn, gitarına bakmak üzere iç tarafa gitti ben ise konser salonunun ortasında duruyordum.  Hannah'nın bana seslenmesi üzere bende iç taraflara gittim.

NOTES// Shawn Mendes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin