UMÛDUN KÜLLERİ

99 44 13
                                    

Arkadaşlar bölümü "SYML den 'Where's my love' " şarkısıyla okuyun lütfen. Bölümü full bu şarkıyla okuyun. Sadece Aren'in şarkıyı söylediği yerde diğer şarkıya geçin. Birde bilmek isterseniz Aren'in söylediği şarkı "Amber run dan 'I Found' " Hoşçakalın. Umarım bölümü beğenirsiniz. 🤗

Küçük bir kız tanımıştım. Büyük hayallere sahip olan, çok küçük bir kız tanımıştım. Herşeye rağmen yıkılmadan ayakta duran ve o küçücük ellerinden destek alarak ayağa kalkan küçük bir kızdı. Sonra büyüdükçe küçüldü hayalleri. O büyüdükçe küçüldü aydınlığı. Artık küçük kız, büyüdüğü için pişmandı. Çünkü sığınabileceği bir hayali, kendini avutabileceği bir umudu kalmamıştı. Evet. O küçücük kız, büyüdükçe unuttu, umud etmeyi ve hayal kurmayı. Şimdi beş gündür olduğu gibi elleri bağlı bir şekilde sandalyesinde otururken hayal kurmaya çalışıyordu. Çünkü biliyordu, sığınabileceği tek şey hayallerindeki umutlarıydı. Ve evet şu an içinde bulunduğum bu beden ve bu bedenin içindeki ruh küçük kızdan geriye kalanlardı.

O küçük kız bendim. Kimbilir belkide küçük kızın geriye bıraktıklarından ibarettim. Küçüklüğümü özlemiştim. Sanmayın ki sokakta geçirdiğim o küçüklüğü özledim. Ben annemin saçlarımı okşayıp bana babamı anlattığı o küçüklüğü özlemiştim. Beş gündür buradaydım ve vücuduma beş gündür uyuşturucu enjekte ediliyordu. Bana verilen üç günde kurtulamamış veya kurtarılamamıştım. Ve üç gün sonra uyuşturucunun dozunu yüksetmişler, beni tam bir bağımlı yapmışlardı. Daha hiç kriz geçirmemiştim, çünkü uyuşturucu vermeyi bırakmamışlardı. Yarından sonra vücuduma uyuşturucu enjente etmeyi bırakacaklar ve beni yoksunluk krizine sokacaklardı. Tahminlerime göre ise kriz geçirirken ki halimi videoya çekip Aren'e atacaklardı. Ellerim, bağladıkları ip yüzünden kanamıştı. Beş gündür mideme sudan başka bir şey girmemesine rağmen açlık hissetmiyordum. Ve biliyordum ki bu bağımlısı olduğum uyuşturucu yüzündendi. Hesaplarıma göre ise birazdan, Salih denen adam içeri girecek ve bana uyuşturucu verecekti. Salih denilen adam beni kaçırırken fazla titiz davranmış olmalıydı. Çünkü hala beni bulamamışlardı.

Bulunduğum odada açılan kapının sesi yankılanırken kafamı kaldırdım ve Salih'e baktım. Bu sefer elinde şırınga yerine bir bardak su vardı. Günde bir bardak şu veriyorlardı ve bu bana yetmiyordu. Kapıyı kapatmadan elindeki bardakla karşıma kadar geldi ve bardağı dudaklarıma dayadı. Bardaktaki suyu dökmemeye çalışarak güzelce içtim ve dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim. Salih elindeki bardağı yere bıraktıktan hemen sonra elini kaldırdı ve önümdeki saçımı arkaya attı.

" Beni özledin mi ufaklık"

Yaklaşık beş gündür bana ufaklık diyordu ve bu beni delirtiyordu. "Bana ufaklık demekten vazgeç!!"

Sinirle bağırmama aldırmadan gülümsedi ve sordu." Neden?"
Sesindeki ukalalık midemi bulandırırken cevap vermek için ağzımı açtım, ama benden önce başkası cevap verdi.

" Çünkü ona bir tek ben ufaklık diyebilirim."

Babamın sesi boş odada yankılanırken yüzümde bir gülümseme oluştu ve hemen sonra soldu. Çünkü babam elindeki silahı Salih'e doğrultarak, kafasına nişan aldı ve onu vurdu. Gözlerim korkuyla büyürken yüzüme sıçrayan kan midemi bulandırıyordu. Yanağımdan akan kanı hissedebiliyordum ve bu iğrençti. Babam sanki hiç bir şey yapmamış gibi gelip ellerimi çözerken sustum. Buradan çıkınca elbet bu yaptığını ona soracaktım. Ölüm görmeye alışmıştım ama babamı birini vururken görmeye asla alışamazdım. Ne olursa olsun bir insanın hayatına son vermek kabul edilecek bir şey değildi. Ellerimi çözen babama kısa bir bakış atıp çıkmak için kapıya yöneldim fakat birden kapının önünden başlayarak içeri alevler girmeye başladı. Bir adım geri çekilirken, babam hemen yanıma geldi ve neredeyse kapıyı kaplayan alevlere bakarak fısıldadı." Bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim zaten."

SESSİZ VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin