KÜLLERİMDEN KALAN

96 38 8
                                    

Saçlarımda hissettiğim dokunuşlar beni rahatsız etmese de içimde garip bir tedirginlik oluşturuyordu. Kim olduğunu bilmesem de gecenin bir vakti Aren'den başkasının böyle bir şey yapacağını sanmıyordum. Havanın sıcaklığından dolayı saçlarımı tepeden toplamıştım. Aren olduğunu düşündüğüm kişi saçımı tokadan kurtarmaya çalışırken aklıma bu kişinin Aren olmama ihtimalide geldi ve bu fikir gözlerini aralamamı sağladı. Hemen başımda dikilen siyahlar içindeki adam gözlerimi araladığımdan bir haber saçımla uğraşmaya devam ediyordu. Bir müddet öylece bekleyip ne yapmamaya çalıştığına bakarken birden cebinden küçük bir makas çıkardı. Saçımı kesecek olmasının verdiği dehşetle yattığım koltuktan hızla kalktım ve yüzüne maske takmış adama baktım. O bana ben ona bakarken garip bakışmamız belindeki silahı görmemle sona erdi ve ben nedensizce çığlık atmaya başladım. Adam attığım çığlığı duyduğu an hızla koşmaya başladı ve açık kapıdan dışarı çıktı. Attığım çığlık büyük binada yankı yaparken birden ışıklar açıldı ve Aren hızla yanıma geldi. Attığım çığlık onu gördüğüm an kesilirken karşımda duran Aren'e sarıldım. Nedendir bilinmez bir kaç gündür paranoyaklaşmıştım. Sanki az önce giden adam geri gelecekmiş gibi hissediyordum.

" Şşş sakin ol."

Sırtımdaki elleri sırtımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalıştırıyordu. Ama kasılan bedenim bir türlü gevşemek bilmiyordu. Önceden kanıma karışan uyuşturucu bir türlü eskisi gibi olmama izin vermiyordu. Bir an deli gibi korkarken, bir an cesaret patlaması yaşıyordum. Genelde paranoyak bir şekilde olsamda bunu uyuşturucunun yaptığını bildiğim için üzerinde durmuyordum.

" Sorun ne Lina"

Düşüncelerime dalarak unuttuğum Aren, konuştuğunda derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım. "Bir adam vardı. Saçımı kesmeye çalışıyordu ve belinde silah vardı. Yüzünü göremedim çünkü maske takmıştı. Aslında bu kadar korkmazdım ama biliyorsun bu aralar böyleyim."

Kafasını anladım manasında sallayıp belimdeki ellerini çekti ve beni az önce yattığım koltuğa oturttu. Hemen yanıma oturup başımı göğsüne yasladı ve derin bir nefes alıp konuşmaya başladı. "Gördüklerin gerçek değil Lina."

Sesi beynimin içinde adeta yankılanırken kafamı göğsünden çektim ve sinirle yüzüne baktım. Tamam bu aralar iyi değildim ama kesinlikle delirecek kadar da kötü değildim. "Ne demek istiyorsun?"

" Gördüklerin sadece bir halisülasyon."

Ne demekti şimdi bu. Neden durup dururken böyle bir düşünceye kapılmıştı. Üstelik gördüklerimin gerçek olduğuna emindim. Gerçek olaylarla hayalleri ayrıt edebilirdim. "Nasıl yani?"

" Verilen uyuşturucu yüzünden böyle halisülasyonlar görmen normal. Artık bir bağımlısın ve bu hayatındaki bir çok şeyi değiştirecek."

Bunu biliyordum, hayatımın değişeceğini kanıma karışan ilk uyuşturucuyla birlikte anlamıştım. Ama bu halisülasyon işini ilk defa duyuyordum. Peki ben yaşadıklarımın gerçekliğini nasıl anlayacaktım.

" Peki bu gerçek mi? Şu an gerçekten kollarının arasında olup olmadığımı nasıl anlayacağım Aren? Bir hayalden ibaret olmadığını nasıl anlayacağım."

Elinin birini kaldırıp saçımı okşarken alnını alnıma yasladı ve fısıldadı. "Kokumu içine çek ve gerçek olduğunu anla. Çünkü halisülasyonların kokusu olmaz Lina."

Ona biraz daha yaklaştım ve burnumu kulağının arkasına sürterek kokusunu derin ve gürültülü bir şekilde içime çektim. Mükemmel olduğunu düşündüğüm ama bir türlü neye benzediğini bilemediğim kokusu bütün dengemi bozarken gözlerimi kapattım.

SESSİZ VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin