OYUN BAŞLADI

122 53 0
                                    

Aren belimden sıkı sıkı tutarken bir eliylede kafama baskı yapıyor,yatağın kenarına iyice girmemi sağlıyordu. Sanırım hazırlıksız yakalanmıştık. Amcasının bu kadar hızlı davranacağını düşünmüyor olmalıydı. İki eliyle beni yatağın kenarına paketlemiş olan Aren, kendisini korumak adına hiç bir hamle yapmıyordu. Beni bu kadar korumasını anlamasamda elimi kaldırdım ve Aren'i tişörtünden tutup yanıma çektim. Ben bunu yaparken odanın içine giren bir kurşun arkamdaki aynaya denk geldi ve ayna kırılarak üzerime düştü. Yanıma çektiğim Aren omuza giren cam parçasına kısa bir bakış atıp bana biraz daha yaklaştı ve silah seslerinden dolayı yüksek bir sesle konuştu.

"Biraz acıyacak."

Daha ben ne dediğini anlamadan belimdeki elini çekti ve omuzuma giren camı tutup çıkardı. Gözlerim acıyla kapanırken tişörtündeki elimi biraz daha sıktım. Nefeslerim acımdan dolayı hızlanırken gözlerimi yavaşça açtım. Burnumun dibinde bana tereddütle bakan Aren'e yavaşça gülümseyip başımı aşağı yukarı salladım. Bu benim sorun yok deme yöntemimdi ama tabi bunu Aren nereden bilecekti ki. Gözlerimi Aren'den çekip omuzuma çıkardığımda kanamanın daha da hızlandığını gördüm. Büyük ihtimalle camı çektiği için eskisinden biraz daha hızlı akıyordu. Yatağın kenarında durmuş öylece beklerken aklıma gelen şeyle yutkundum. Bora'ya bir söz vermiştim ve daha ilk dakikasından sözümden dönmek istemiyordum.

" Eve girerler mi?"

Aren kafasını hayır anlamında sallarken belimden çektiği elini yarama bastırdı. Dudaklarımdan bir inleme firar ederken, elimi Aren'in tişörtünden çektim.

" Amaçları öldürmek değil, korkutmak. Öldürmek isteseler böyle gürültülü bir şekilde ve ortalık yerde yapmazlar."

Üzerindeki penye olan tişörtü çıkarırken bir yandan da konuşmaya çalışıyordu. Ben ise ne yaptığını merakla seyrediyordum. Sonunda üzerindeki tişörtü çıkarıp bana uzattı ve söylendi.

"Omuzuna tut şunu."

Dediğini yapıp omuzuma tuttuğumda dizlerinin üstünde yere düşen telefonu almaya gitti ve telefonu alıp geri yanıma geldi. Elindeki telefonuma kısa bir bakış atıp hızlı bir şekilde bir numara girdi ve aradı. Bir kaç saniye telefonun açılmasını bekledi ve karşı taraf telefonu açmış olacak ki konuşmaya başladı." İhtiyarın adamları evimi kurşuna dizerken ne yaptığını gerçekten merak ediyorum."

Söylediği cümleye gözlerimi devirip elimdeki tişörtü omuzuma biraz daha bastırdım. Neden bu kadar çok kanadığını bilmiyordum ama kolum yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. Aren hala telefonda tanımadığım kişiyle konuşurken birden küfrederek bana döndü. "Siktir" Aren'e ne oldu dercesine kafamı salladığımda bana sinirli bir bakış attı ve cevapladı.

" Kontörün bitti."

Dudaklarım hafifçe yukarı kıvrılırken kontörümün çok bile dayandığını farkettim.

" Ne var. Senin gibi her ay cebime milyarlar girmiyor."

Kafasını sağa sola sallarken umutsuz vakaymışım gibi baktı ve o sırada kurşun sesleri daha da çoğaldı ama bu seferki eve denk gelmiyordu. Sanki dışarıda birileri çatışıyor gibiydi. Aren büyük bir rahatlıkla ayağa kalkarken sinirle söylendi." Sonunda geldin be oğlum"

Kendi kendine söylenen Aren, ayağının dibindeki bana uzun uzun baktı ve sağlam kolumdan tutarak kaldırdı. Elimdeki tişörtü alıp atarken salona doğru ilerledi ve bende peşinden gittim. Salondaki gri koltuklardan ikili olanına oturdu ve yanına oturmam için eliyle koltuğun boş kısmına vurdu. Yavaş bir şekilde gösterdiği boş yere otururken biraz tedirgindim. Çünkü dışarıdaki çatışma hala devam ediyordu. Kurşun seslerinden dolayı kulaklarımı bir müddet kullanamayacaktım sanırım.

SESSİZ VEDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin